Tayfun Özkaya: Bu kanun geçerse tohum devlerinin kölesi olacağız | " /> Tayfun Özkaya: Bu kanun geçerse tohum devlerinin kölesi olacağız | "/>

En Sıcak Konular

Tayfun Özkaya: Bu kanun geçerse tohum devlerinin kölesi olacağız

0 0 0000 00:00 tsi
Tayfun Özkaya: Bu kanun geçerse tohum devlerinin kölesi olacağız Tohumculuk Kanunu, kimselere duyurulmadan, "jet hızıyla" meclisten geçirilmek isteniyor. Uluslararası GDO'lu tohum üreticilerinin "ayak kokularının hissedildiği" operasyon ile ilgili Prof. Dr. Tayfun Özkaya'nın görüşlerini aldık.

Çiftçiliğimize ve binlerce yıllık tohum birikimimize darbe niteliğindeki Tohumculuk Kanunu ile ilgili olarak, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya'nın görüşlerini aldık.

Tohumculuğumuzla ilgili bu yasa yürürlüğe girerse, hayatımızda neler değişmiş olacak?

Türkiye'de, onbinlerce yıldır, ellerindeki tohumları ıslah etmiş çiftçiler var. Bu çiftçiler, günümüzde tohumlarını diğer çiftçilere satabiliyor ve ticaretini yapabiliyor. Bu tohumların esas sahibi çiftçiler...
Yeni tohumculuk kanunu ise, bütün çiftçilerimize, ellerindeki bu tohumlukların satışını yasaklıyor.

Bu sene Assos pazarındaki bir çiftçiden, gazete kağıdından yapılma külahlara koyduğu maydanoz, roka, dereotu tohumları almıştım. O amca, artık pazarda tohum satamayacak anlamına mı geliyor bu?

Doğru, çiftçilerimiz artık hiçbir şekilde tohumlarını satamayacaklar. Ne sizin gibi bireysel olarak birşeyler ekmek isteyenlere, ne de diğer çiftçilere... Ancak, iki sene boyunca bu yasanın etkisi hissedilmeyecek, çünkü iki sene sonra uygulamaya konulacak. Bir de çiftçilere küçük bir açık kapı bırakılmış. "Birbirleri ile tohumluk takası yapabilecekleri" kabul edilmiş. Yani, ben size buğday tohumluğumdan verip, sizin daha iyi olan buğday tohumunuzu alabileceğim.

Peki, binlerce yıldır topraklarımızda yetişen ürünlerin tohumları satılamayacaksa, neyin tohumu satılacak?

Sadece ve sadece, "patenti" alınmış tohumlar satılabilecek.

"Patent" kelimesini genleriyle oynanan, "transgenik" tohumlarda çokça duyuyoruz. Transgenik ürünlerdeki patentin, Tohumculuk Kanunu ile satılacak olan patentli tohumlarla bir ilgisi var mı?

Yakından ilgisi var. Biyoteknoloji şirketleri veya diğer tohumculuk devleri geleneksel yöntemle üretilmiş bir domatesimize bir iki gen ekleyip veya çıkarıp, yeni bir "çeşit" elde etmiş oluyorlar ve bunun patentini alıyorlar. Binlerce yıldır varolan domatese bir makineymişçesine patent alınıyor.

Tohumculuk Kanunu transgenik ürünlerin, genetiği değiştirilmiş organizmaların, önünü açıyor diyebilir miyiz?

Bu yasa, adeta GDO (Genetiği değiştirilmiş Organizma)'lu ürünlere kapıyı açmak için hazırlanmış gibi... Biliyorsunuz şu anda Türkiye'ye transgenik bir ürünün girişi kanunen yasak. Fakat, Tohumculuk Kanunu'ndan sonra, GDO'lu tohumlar ülkeye rahatça girebilir hale gelecek.

Tohumculuk Kanunu, aslında diğer yasalarla çelişiyor, ithalat yasasıyla çelişiyor.

Bu kanunun çıkması için, Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği seferber olmuş durumda. Görünüşte, Türkiye'nin içinden çıkan bir oluşum, böyle bir kanunun çıkması için uğraşıyor. Bu derneğin, bu kanunla nasıl bir ilişkisi olabilir?
(Derneğin sitesi;
http://www.turkted.org.tr/ )

"Görünürde" yerli olan bu oluşumda bazı üyelerin mail adreslerindeki "Syngenta" şirketinin ismi dikkat çekici. Biliyorsunuz Syngenta, GDO üretici Monsanto'nun bir kolu. "Yerli" gibi görünen çoğu şirket yabancıların eline geçmiş durumda. Toplantılara daha çok yabancı tohum devlerini temsil eden elemanlar katılmakta.

Şu anda, devletin tohumculuk alanında üretim, kontrol, sertifikasyon, anlaşmazlıkların halli için yetki gibi hakları var. Yeni kanun, devletin elinden tüm bu hakları almayı hedefliyor. Kanuna göre, bu haklar, kamu kuruluşu niteliğindeki alt birliklere veya birliğe devredilecek.

Türkiye'de şu anda, tohumculuk alanında bir tek Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği, örgütlenmiş görünüyor. Bu dernek, birliğin oluşumunda kanuna göre de öncelik alacak. Kurulacak birlik, kanuna göre kamu kurumu niteliği kazanacak ve devltetin elindeki tohumculukla ilgili bütün yetkileri kendi bünyesinde toplamış olacak. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı isterse bütün yetkilerini birliğe devredebilecek.

Çiftçimizle, yabancı tohum üreticileri arasında çıkabilecek anlaşmazlıklarda hakemliği de bu Birlik yapıyor olacak. Yani, Monsanto'yla çiftçi Ali Bey arasındaki anlaşmazlığın hakemi, büyük ihtimalle Monsanto'yla bağlantılı bir kurum tarafından değerlendirilecek.

Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nazmi Açıkgöz "Bu yasa, devletin küçültülmesi işine yarayacak" diyerek, ne yapmak istediklerini aslında açıkça belirtmiştir. Burada demek ki amaç tohumculuk konusunda gelişme sağlamak falan değil "devletin küçültülmesi" imiş. Sayın Açıkgöz'ün savunduğu ideoloji "neoliberalizm"dir. Neoliberalizm kendini "küreselleşme" olarak tanıtmaya çalışır. Küreselleşmenin ABD hegomonyası olduğunu söyleyen Eski ABD Dış İşleri Bakanı Kissinger'dır. Konumuz bu değildi aslında, ancak ülkemizdeki yasa çalışmalarınn arkasında neoliberal ideoloji olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Devletin verimli çalışması maskesi altında bütün kuruluşlarımız yabancı tekellere nerede ise bedava verilmektedir. Örneğin Telekom bir yıllık kârı ile devredilmiştir. Etbalık ve Sek'in özelleştirilmesinin hayvancılığı ne hale getirdiği görülmüyor mu?

Bu yasayı, Irak'ın işgalinden hemen sonra Irak'ta uygulamaya konulan tohum yasası ile ilişkilendirenler var. Irak işgalinden sonra ABD'nin yaptığı ilk iş, GDO tohumları Irak'a yaymak olmuştu... Ulusal tohumculuk yok edilmeye mi çalışılıyor?

Yasa Türkiye'deki gen kaynaklarımızın yabancı tekeller tarafından sahiplenilmesi ile sonuçlanacaktır. Hindistan'ın Basmati pirincini patentlemeye kalkışan Amerikan firmaları ilginç örnektir. Yasa uygulandığında Türkiye aynen sebze tohumlarında olduğu gibi tarla bitkilerinde de dışa bağımlı hale gelecek, köylünün tohumluk üzerindeki haklarına el konulacaktır. Bu kanunun Irak'ı işgal eden koalisyon geçici yönetimi (aslında ABD ve İngiltere) adına Paul Bremer'in imzaladığı 81 nolu karara çok benzediği ortaya çıkmıştır.



Bu haber 763 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,969 µs