En Sıcak Konular

Amerika, karikatür krizini sahiplenmiş!

0 0 0000 00:00 tsi
Amerika, karikatür krizini sahiplenmiş! Danimarka'da yayınlanan Hz. Muhammed karikatürleri hala hafızalardayken krizle ilgili bilinmeyen bir gerçek ortaya çıktı. Boykot altındaki Danimarka mallarına Amerikan yardımı gecikmemiş. Bunun için kampanyalar bile düzenlenmiş!

Ne Papa'nın İslam ile ilgili sözleri, ne de İsrail'in Lübnan'a karşı 34 gün süren saldırısı, geçtiğimiz yıl meydana gelen karikatür krizini unutturmuş değil. Müslümanların dinlerine ve kendilerine hakaret olarak algıladıkları davranışların ardı arkası kesilmiyor, fakat geçtiğimiz yıl Danimarka'da Jyllands-Posten isminde bir gazetede yayınlanan ve Hz. Muhammed'i çirkin bir şekilde gösteren karikatürler hala hafızalarda.

Gösterilerde 139 kişi öldü!

Karikatür krizinin hafızalarda yer edinmesinin sebebi elbette içerdiği "hakaret" dozajı. Fakat doğurduğu sonuçlar bile bu krizin uzun boylu tartışılmasını gerektirecek cinsten. Danimarka'da yayınlanan bir gazetede basılan, dana sonra Avrupa'nın bazı gazetelerine yayılan karikatürlere karşı yapılan gösterilerde 139 kişi yaşamını yitirmişti. Özellikle Nijerya, Libya, Pakistan ve Afganistan'da çıkan olaylar, Suriye ve Beyrut'ta Danimarka elçiliklerine saldırıya dönüşmüş, Filistin'deki AB temsilcilikleri tahrip edilmişti. AB temsilciliğinin Filistin'e en çok yardım dağıtan merkez olduğunu da hemen belirtmeli. Karikatür krizinde ölenlerin sayısından tutun da diplomatik temsilciliklere saldırıya kadar, tepkilerin olması gerekeni aştığı aşikâr. Hatta bir Hindistanlı bakanın teklifi haklı tepkileri haksız duruma düşürecek kadar da ileri gitmişti. Bakan, Danimarkalı karikatüristlerin "kellesine" 1,1 milyon $ ödül koymuştu.  

Haklı tepkiler de var!

Tüm bunlara karşın, karikatürler tepki duyan İslam dünyasında makul kararlar alınmadı da değil. Danimarka Başbakanı Rasmussen'den özür bekleyen İslam dünyasının karikatürlere verdiği en haklı ve demokratik tepki, Danimarka mallarının boykot edilmesiydi. Bu boykot sonrasında Danimarka'nın Ortadoğu'ya ihracatında %15,5'lik bir azalma gözlendi. Fakat bu rakamın Ortadoğu bölgesi ile ilgili olduğunu ve Malezya ve Endonezya gibi ülkeler ile Afrika ülkelerinin bu istatistiğin dışında tutulduğunu vurgulamakta fayda var. Yani karikatür krizinin Danimarka'ya ekonomik yansıması sanıldığından daha büyük boyutta.

Özür gelmedi

Peki, bu ekonomik zarar Müslümanlara istediğini verdi mi? Eğer "özür dilenmesi" perspektifinden bakılırsa, cevap "hayır" olacaktır. Nitekim, birkaç kez basın karşısına çıkıp konu ile ilgili soruları yanıtlayan Danimarka Başbakanı Rasmussen, hiçbir defasında özür dilemedi. Savunmasında haklıydı da! Ülkesinde yayınlanan bir gazeteden sorumlu olamayacağını, bu yüzden özür dilemek zorunda olmadığını söylüyordu. Rasmussen mantıken haklıydı. Dolayısıyla yayınladıkları karikatürler yüzünden sorumsuzca davrandığı iddia edilebilecek olan gazetenin yöneticilerinden özür beklemek, bu karikatürlerden incinenler için en doğal haktı. Fakat bu da olmadı. Ne karikatüristler, ne de gazetenin yöneticileri beklenen özrü dilemedi.

Gazetenin kültür editörü Flemming Rose da bunlardan biri. Rose gazetenin bu karikatürleri basmaya hakkı olduğunu düşünüyor ve özür dilemeyeceğini açıkça söylüyor. Rose, New York Times'ta yayınlanan bir yazısında, başlattıkları tartışmanın çok verimli olduğunu söylüyor. Dini değerlerle alay etmenin aydınlanma geleneğinin bir parçası olduğu söyleyen Rose, göçmenlerin ülkelerine farklı değerler sistemiyle geldiğini söylüyor ve ekliyor: "Avrupa göçmenleriyle nasıl uyum sağlayacağını tartışıyor."

Uçurum açılıyor: Dayanışma her iki tarafta

Göçmenlerle uyum sağlayabilmenin yolu, önce onlarla çatışmaktan mı geçiyor, bu tartışılabilir. Zira son bir yılda Danimarka'da yaşananlar kültürler arası uçurumun git gide açıldığını ispatlar mahiyette. Ve bu uçurum sadece "doğuluların" gözünde değil, Danimarka dahil birçok Avrupa ülkesinin "Batılı" vatandaşları için de geçerli. Müslümanlar karikatürlere tepki için bir araya gelirken, "Batılıların" da karikatürleri savunmak için dayanışma içerisine girdikleri gözleniyor. Müslümanların Danimarka mallarını boykot etmesi, sağcı Hıristiyanları Danimarka mallarını almaya itti. Sağcı Amerikalılar Bang&Olufsen marka steryo ve Legolara yönelirken, bu yılın ilk çeyreğinde, Danimarka'nın ABD'ye ihracatı %17 yükseldi. Bununla kalınmadı. The Guardian gazetesinde yer aldığına göre, İngiliz yazar Christopher Hitchens Danimarka mallarını alım kampanyası düzenledi. Editör Rose'a yollanan binlerce mektuptan birisi Irak'ta görevli bir Amerikan askerinden geliyordu: "Irak'tayım, futbol izliyorum ve Carlsberg konservesi yiyorum."

"Kahin" Huntington!

Tüm bu gelişmeler, 90 yılların başında medeniyetlerin çatışacağını "muştulayan" Huntington'u kahin yapar mı, orası şüpheli. Fakat ortaya çıkan gerçek sadece "Ortadoğuluların" gözünde kötü bir "Batılı" imajın oluşmadığı. Her ne kadar basında yer almasa da kimi "Batılıların" da kendi içlerinde bir dayanışmaya girdiği anlaşılıyor. Afganistan ve Irak'ta kendini gösteren dayanışmanın "hükümetler nezdinde" dayanışma olduğu fikrini savunanların hatalı olduğu bir gerçek! Dayanışma artık haklar arasında! Basında konuyu işlerken bu gerçeği göz ardı etmemeli. Yoksa yapılacak tüm tahliller gerçeği yansıtmaktan uzak olacaktır.



Bu haber 391 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,992 µs