En Sıcak Konular

"Düdükle ney'in farkını bile bilmezler ki!"

0 0 0000 00:00 tsi
Ramazan'da yeniden gündeme gelen tasavvuf müziği tartışmalarına, tekke müziğinin en önemli temsilcisi Hafız Celal Yılmaz yeni bir boyut kazandırdı: "Bırakın müziği, okudukları eserin sözlerini bile bilmiyorlar."

Mevlidhanlık, gazelhanlık ve mersiyehanlık İslam dünyasında yüzyıllardır devam eden gelenekler. Bir medeniyetin duygularını musikiyle yoğurup devam ettiren bu gelenek, neredeyse unutuldu. Popüler kültürün etkisi ile farklılaşan müzik tercihleri, İslam coğrafyasında zenginleşip gelişen bu damarı yavaş yavaş kurutuyor. Bir zamanlar çok önemli bir yere sahip olan cami musikisi ise artık din görevlileri tarafından bile tam anlamıyla bilinmiyor. Bu geleneği ayakta tutmaya çalışan az sayıdaki ustadan biri de Hafız Celal Yılmaz. Meşhur Sebilci Hüseyin Efendi'nin hayattaki son talebesi olan ve onun tarzını devam ettiren Celal Yılmaz, bu tarzda mersiye, mevlid, naat, kaside gibi türleri okuyor. Celal Hoca ile unutulmaya yüz tutan bu geleneklerden İslam'ın musikiye bakışına, oradan tasavvuf ve Ramazan musikisine kadar birçok önemli konu üstüne konuştuk.

Müziğin sizin için anlamı, hayatınızdaki yeri nedir, bu kültürü nasıl kazandınız?

Musiki ruha hitap eder. Kur'an'ın sesle süslenmesini emir buyurur Efendimiz. Musiki, Hazreti Adem'den beri vardır. Ninem, bana hicaz makamından ninni söylerdi. Bunlar kulağıma işlemişti. Çocukken rüzgârın, yaprakların musikisini dinler, hislenirdim. Hayat musikisiz olmaz. Güzel bir sözle, güzel bir sesle, güzel bir vecheyle aktarılan şeyler çok daha kalıcı oluyor. Bu işin aslı muhabbettir. Ben eski dergâhlardan yetişme insanlara, eski zâkirbaşılara yetiştim. Şimdi zevk-i selim sahibi insan kalmadı. Ben, yıllarca sabah ezanını, tekkede uyumadan okuduğumu bilirim. Bu insanlar işine, okula gitmez mi? Herkes kalkar, uyumadan işine gider. Bu nasıl bir zevk, nasıl bir şevktir?

Günümüzde tasavvuf musikisiyle uğraşanlar bu geleneği sürdürebiliyor mu?

Düdükle ney arasındaki farkı bilmeyen insanlar, bugün tasavvuf musikisi yapıyor. Önüne gelen, tasavvuf musikisi grubu kuruyor. Bunların hiçbiri tekke musikisi değildir. Türkünün bestesine sözleri giydirip buna tasavvuf musikisi diyorlar. Musikiyi bırakın, okudukları güfteyi de bilmiyorlar. 'Kurban olam şah-ı resul' diye okuyor. Şah-ı rusüldür, cemi'dir. Mevlid'de 'sen ki' yerine 'Sanki mirac eyleyip ettin mirac' diyor. Sanki mirac ettin ne demek? Bu küfürdür. 'Merhaba bülbül-i bâgî cemal' diyor. Bâgî, şâkî demek; bağı, yani cennet bahçesi. Bir gün yanlış yapan birine söyledim. "Celal Hocam sen olmasaydın kızardım." dedi. Ben olsaydım elini öperdim. "Ayet değil, hadis değil." dedi. Ayet, hadis değil, ama bir ayet meali, bir hadis meali. Toplum da bunları bilmiyor. Bugün cenazede cenaze musikisi icra etsen, bunlar ne yapıyor derler.
Bu müziğin gelecek kuşaklara aktarılması için bir şeyler yapılıyor mu? Önceleri Enderun'da öğretilirmiş, daha sonra Darülelhan'da öğretilmiş. Böyle giderse bu iş kopar. Yetiştirecek insan yok. Bu işe Diyanet, devlet el atmalı. Biz, bazı kurslara gidiyoruz. En azından kulaklarda kalması lazım. Musiki bizim ruhumuzdur. Bir adam bana telefon etti, 'Sizinle tanışmak istiyorum.' dedi. Görüştük. 'Felç geçirdim, doktorlar ağır dediler. Çocuklar bir televizyon getirdiler. Mirac gecesiydi, siz miraciye okuyordunuz. Bana o kadar tesir etti ki hıçkıra hıçkıra ağladım. Hıçkırırken hastalığım açıldı. Doktorlar sabah hayret etti.' dedi. Bu, okuyan ve dinleyen arasındaki etkilenmedir. Peygamber Efendimiz (sas) namazdan sonra neden cemaate döner? Cemaatle alışveriş yapmaktır bu.

Çoğu zaman din görevlileri de musiki eğitimi almadıkları için eleştiriliyor...
Elli senedir tanıdığım meslektaşlarım var. Elli senedir kendini geliştiremez mi insan? Arkadaşlara tavsiyem şu olmuştur: Çirkin ses olmaz. Allah çirkin ses yaratmadığına göre sende bir noksanlık var demektir. Bir müezzin efendi ezana başlamadan evvel "Destur yâ Hazreti Allah, yâ Seyyidî yâ Resûlallah, yâ Mevlânâ Ebâbekir Sıddîk. Destûr yâ Bilâl-i Habeşî, Ümmü Mektûm, Sa'dü'l Karaz" demeden, bir Fatiha okumadan, onların ruhunu şâd etmeden, onlarla ünsiyyet kurmadan ezan okuyamaz. Şimdi o güzelliklerin içinde yetişen insanlar kalmadı. Yine de kıyıda köşede bazı kıymetli insanlar var. Devlet araştırıp bunları bir araya getirmeli. Din görevlilerini haftada bir gün bir araya getirip 'tavır' öğretmeli. Radyo programında soruyorlar, 'Hocam talebeniz var mı?' Tâlip yok, kapılarını çalıp öğretecek değilim. Adam iki ilahi söylüyor, televizyona çıkıyor. Şimdi kurslarda yetişen ne kadar hafız varsa Mısırlı hafızları taklit ediyor. Bunu da severim, ama taklit olmaz. Kendi tavrımız kayboluyor.

Bu müziği geleceğe sadece nota ile taşımak mümkün mü?

Bunu sadece notayla nakletmek mümkün değildir. Aslını korursun, tavrını koruyamazsın. Tavrını muhakkak hocadan öğreneceksin. İncelikleri notaya girmez. Tekke tavrında, zikrin temposuna göre okuyuşunu değiştireceksin. Beste başkadır, tekke tavrı başkadır. Mersiye okuyan yok şimdi. Mahfil musikisini bilen kalmadı. Mahfil musikisi nedir? İmam efendi hutbede hulefa-i raşidîni sayarken 'Ebâbekri's Sıddîk' der. Arkadan müezzin 'Radıyallahü teâlâ anh' der. Bu bir berekettir, bir peygamber sofrasıdır.

İslam'ın musikiye bakışı nasıl?

İslam her şeyin güzelini tavsiye ettiği gibi bu konuda da en iyisini ister. Yapılacak musikinin insan ruhuna hitap ve tesir etmesini, güzel sonuçlar ortaya çıkarmasını öğütler. Bazıları bir cami musikisi olmadığını söylüyor. Bu tamamen yanlış. Öyle yozlaşmışız ki; cami musikisi denince sadece Mevlid akla geliyor. Gerçi Mevlid'i bile doğru dürüst okuyan yok. Eskiden cemaat namazda okunan makamdan hangi rekatın kılındığını anlarmış. Bu kültürden uzaklaştık. Masal gibi geliyor böyle şeyler artık.

Ramazan ayına has bir musiki var mı?

Ramazan'a has bir musiki vardır tabii ki. Ama çoğu kimse bunu bilmiyor. Temcid, teravih musikisi Ramazan'a hastır. Temcid sahurda eda edilen bir musikidir. Ramazan'ın zevkini, orucun bir saltanat olduğunu anlatır. Bunu bilen kalmadı. Teravih, beş selamla kılınır, her selamın makamları ayrı ayrıdır. Teravih 'rast' ile başlar. Arkasından 'saba', arkasından 'hüseyni', arkasından 'evic', onun arkasından 'acemaşiran' okunur. Bu beş usûl bittikten sonra vitr-i vacipte 'gerdaniye' makamından okuyacaksın.

Bu gelenek şimdi yaşatılıyor mu?

Itri Hazretleri tertiplemiş, bugüne kadar devam ediyor. Nuruosmaniye Camii'nde, Karagümrük'te devam ettiğini duydum, çok sevindim. Süleymaniye Camii'nde de başlamış. Unutuldu deyip üzülüyoruz; ama aslına dönüş de var. Bir şeyin ayakta kalması talebe bağlıdır.

Albüm yapmamı istiyorlar

"Bir albüm yapmam için arkadaşlar çok ısrar ediyor. Musikiye has tavırların doğru olarak duyulması, bilinmesi için benden albüm yapmamı istiyorlar. Fakat şu anda toplum pop tipi ilahi müziğine alışmış. Arabesk müziğin, pop müziğin üzerine 'ilahi' giydirme yapılmış. Şimdi ben bunların arasına tekke musikisini, tasavvuf musikisini sokarsam musikiye haksızlık etmiş olurum. Hata etmiş olurum. Çünkü kimse bu müziği dinlemeyi bilmiyor. Bunların arasında heder olup gitmesine gönlüm razı değil. Fakat gerçekten bu musikiye gönül veren gençler görürsem onlar için bir şeyler yapabilirim."

Zaman



Bu haber 1,472 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,365 µs