'BARIŞ' istedi | " /> 'BARIŞ' istedi | "/>

En Sıcak Konular

Kadıköy’de onbinler 'BARIŞ' istedi

1 Haziran 2008 18:28 tsi
Kadıköy’de onbinler 'BARIŞ' istedi Bugün Kadıköy'de düzenlenen "Barış İstiyoruz, artık yeter!" mitingine yaklaşık 30 bin kişi katıldı. Umarız bir sonraki daha kalabalık bir mitingde barış halayları beraber çekilir. İyibilgi yazarı Hasan Soylu, miting gözlemlerini yazdı.

Sabahın erken saatlerinden itibaren Kadıköy’e çıkan yollarda gözle görülür bir kalabalık vardı. Ben Eminönü’nden vapurla Kadıköy’e geçmeyi tercih edenlerdendim. Gişelerin önünde binlerce insan birikmiş, bekliyordu. Kalabalık, miting meydanını dolduracak olan insanların bileşimi konusunda da bir fikir veriyordu. Kadınlar “sarı, kırmızı, yeşil” renklerin göze çarptığı yerel giysileriyle dikkat çekiyordu. Vapur yanaşıp da insanlar içeriye alınmaya başlandığında bir “vaveyla” koptu. Kadınlar vapura “zılgıt” çekerek bindiler. Yolcular içerisindeki az sayıda Pazar gezintisine çıkmış insanlar, doğrusu, bu “kıpır kıpır” kalabalığı biraz da tedirgin gözlerle izliyordu. Vapurda, Kadıköy’e ulaşana değin, heyecanlarına hakim olamayan gençler, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi!” sloganları atmaya başladılar. Bu arada vapurda sigara içme yasağının delindiğini de söyleyeyim. Görevliler “Sigara içmek yasaktır. Cezası 62 YTL’dir” yazan uyarı levhasını gösterip “sigara içmeyin” dedilerse de kulak asan olmadı…

Türk ve Kürt gençleri barış istedi

Miting meydanına ulaştığımda, buluşma noktalarından alana yürüyen kortejlerin alana girişi devam ediyordu. Miting alanını çevreleyen polis barikatlarında “arama” yapılarak alana girişlere izin verilmesi yer yer tıkanıklara ve insanların tepkisine neden olduysa da kayda değer bir sorun da çıkmadı. “Edi Bese, Em Aşiti Dixazin” (Artık Yeter biz Barış İstiyoruz) yazılı şapkalar ve Kürt kadınlarının rengarenk giysileri alanda bir “renk cümbüşü” yaratmıştı.

Alanda kurulan platformda mitingi düzenleyen “Türkiye Barış Meclisi” görevlileri “sadece belirlenen sloganları atmak” yönünde çokça uyarılar yaptılar. Ama alanda toplanan insanların bu uyarıya yeterince dikkat ve özen gösterdiklerini söylemek zor. Görevli, “Savaşa hayır barış hemen şimdi gibi sloganlar atalım” diyordu ve yanımdaki insanlardan birinin “biz de işte o ‘gibi’ dediği sloganları atıyoruz” deyince gülümsemekten kendimi alamadım. “Gibi” her ne demek idiyse…

Mitingde Türk ve Kürt gençlerini temsilen konuşanlar, “barış” ve “Kürt sorununun barışçıl çözümü mümkün” yönünde mesajlar verdiler.

Türk gençlerini temsilen konuşan Pınar Yanardağ, “Kürt arkadaşlarımızın acı ve ölümlerinden çok daha fazla paylaşacak şeyleri olduğunu biliyorum. Onların düğün ve sevinçlerini paylaşabilecek bir gelecek istiyorum. Okullarında ders kitaplarında Mehmet Uzun'un romanlarının kendi ana dillerinde okutulduğu bir gelecek istiyorum. Şivan Perwer'in şarkılarının Sezen Aksu şarkıları gibi birlikte söylendiği bir gelecek istiyorum. Ben Türkler ve Kürtler olarak bir arada yaşamaktan gurur duyacak bir gelecek istiyorum” şeklinde konuştu.

Kürt gençlerini temsilen konuşan Ömer Özcan ise “Biz Kürtler için barışı haykırmak aynı zamanda savaşın neleri yıktığını hatırlamak demek. 24 yılımız savaşla geçti. Ama ben artık bunları konuşabileceğim ve anlatabileceğim bir dünyada yaşamak istiyorum. Hepinizi barış için, savaşın sona ermesi için, demokratik çözüm için, Türklerin ve Kürtlerin özgürlüğü için birlikte hareket etmeye çağırıyorum” dedi.

Barış Meclisi adına konuşan Ayhan Bilgen de, “Kürt halkının talepleri Türkler için de daha fazla özgürlük demektir” dedi.

Mitinge ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, DTP'den Ahmet Türk'ün de aralarında bulunduğu DTP milletvekilleri ile birlikte çok sayıda sivil toplum örgütü de destek verdiler.

Miting ve piknik

Sıcak altında saatlerce beklemenin de etkisiyle insanların platformda yapılan konuşmaları ilgiyle dinlediklerini söylemek zor. Zaten konuşmalar yapmaktan veya konuşmaları dinlemekten ziyade orada birlikte olmak ve “barış istiyoruz” mesajı verebilmek önemliydi insanlar için.

Mitingi “piknik”e çevirmeyi düşünmüş olanlar da yok değildi. Alanın yakın çevresinde bulunan yeşil alanlarda, ağaç diplerinde dinlenen birçok kişi arasında domates, peynir sofrası kuranlar da vardı. Alana girerken yapılan aramada çantasından çıkan çakı polis tarafından alıkonulmak istenince, rengarenk giysiler içerisindeki yaşlıca teyze, yarı Türkçe yarı Kürtçe polise meramını anlatmaya çalışıyordu; “peki ben bu domatesleri neyle keseceğim? Bu bıçakla ben insan mı keseceğim? Biz barış istiyoruz”…

Öcalan posteri

Miting yasal süresi olan saat 15.00’ten önce dağılmaya başladı. Mitingin dağılmakta olduğu dakikalarda “robocop” giysili polislerin hareketlendiğini gördüm. Bir grup Öcalan posteri açmış, öğrendiğime göre. Gözaltına alınanlar olmuş.

Mitingin genel havası ve gidişatına uygun olmayan davranışlar olsa bile, Türkiye Barış Meclisi’nin organize ettiği miting kayda değer bir sorun olmadan başarıyla gerçekleşti diyebilirim. Amaçlanan “Kürt sorununun barışçıl çözümü mümkün” mesajı vermekti ve bu mesaj da verildi.

“Kaç kişi vardı?”

Bu tip mitinglerin en fazla merak uyandıran yönlerinden biri “kaç kişi vardı?” sorusudur herhalde. Sayıyı doğru tespit edebilmek için alanı yüksekten görmek gerekir. Kalabalığın içerisinde olduğum için kendi gözlemim veya tespitim olarak doğru bir sayı telaffuz edemem. Miting katılımcılarına soracak olursanız “100 bin kişi vardı” diyorlardı. Miting öncesi sadece DTP İstanbul yöneticilerinden duyduğum rakam ise “300 bin kişi toplayacağız” idi. Bu sayıyı toplayamadıkları bir gerçek. Mitingi izleyen gazeteci arkadaşlarımın görüşlerini sordum. 10 bin ile 40-50 bin arasında değişen tahminlerde bulundular. Bu durumda sanırım doğrusu “ortasını” bulmaktır ve o da 25-30 bin oluyor.

Kuşkusuz mitinge katılanlar sadece DTP’liler değildi. Sol örgütlerden feminist kadınlara, kendilerini “anarşist” olarak adlandıran gruplara değin değişik ve çeşitli gruplardan katılımcılar da vardı. Ancak göze çarpan kitlenin Kürtlerden oluştuğunu da belirtmem gerekir. Bazı katılımcıların “esas Türkler burada olmalıydı” tarzında sitemlerine tanık olduğumu da eklemeliyim.

Çöp alanı…

Bu tip mitinglerin sonrasında ortaya çıkan manzara, mitingin yapıldığı alanın adeta bir çöplüğü andırmasıdır. Barış mitinginde de aynı şey oldu. Gazeteler, yiyecek artıkları, pet şişeler, dövizler vb. ile Kadıköy İskele Meydanı birkaç saat içerisinde maalesef çöplüğe döndü. Miting tertipçileri bu konuda bir uyarı dahi yapmadılar veya ben duymadım. Bunu da bir “eleştiri” olarak not düşmekten kendimi alamıyorum doğrusu. Mitingin ardından alanı çöplerden arındırmak için hemen işe koyulan temizlik görevlilerine hayli yorucu bir "iş" kaldı...

www.iyibilgi.com özel Hasan Soylu



Bu haber 1,482 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    4,366 µs