'PANOPTICON'dan çıkışı gösterdi | " /> 'PANOPTICON'dan çıkışı gösterdi | "/>

En Sıcak Konular

Bakan 'PANOPTICON'dan çıkışı gösterdi

4 Haziran 2008 13:34 tsi
Bakan 'PANOPTICON'dan çıkışı gösterdi Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım dün Mecliste tele-kulak hadisesi hakkında korkunun ecele faydası yok kabilinden bir şeyler söyledi. Sorumlu bir Bakan'dan böyle ifadeler duymak elbette çok komiktir ama acaba bir tarafıyla haklılık payı da olabilir mi?

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, dün Meclis’te tele-kulağın teknik boyutunu anlattı ve korunma yöntemleri için milletvekilleri ve vatandaşlara hem komik hem de haklılık payı olan tavsiyelerde bulundu: ‘Dinlenmemek için en iyisi konuşmamak lazım,” “Sürekli dinlenme korkusuyla yaşamayın, rahat olun.”

Bakan Yıldırım’a göre istenildiği kadar yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılırsa yapılsın, dinlemenin tamamen önüne geçmek mümkün değil. Zira üç beş kişi bir araya gelip ortam dinlemesi yapabiliyorlar.

Bakan’ı sadece komik değil haklı da kılan nokta tam da burası: Jeremy Bentham isimli bir İngiliz bir hukukçu filozof 1700’lü yılların sonunda “Panoticon” dediği bir hapishane tasarlamıştı. Bu hapishanenin merkezinde bütün hücreleri izleyen bir kule olacak, kule bütün hücreleri görebilecek fakat hiçbir hücre kuleyi göremeyecekti.

Bentham bu sayede oldukça efektif bir denetim sistemini elde ettiğini düşünüyordu. Zira kuleyi hiçbir zaman göremeyen mahkûmlar ne zaman izlenildiklerini bir türlü bilemeyecekler ve bu sebeple de her an izlenildikleri endişesine kapılıp hapishane kurallarına harfiyen riayet edeceklerdi. Ve Bentham tamamen haklı çıktı. Tasarımı pek çok kişiye ve kuruma ilham oldu.  

Ünlü Fransız düşünür Michel Foucault’ya göre modern şehir büyük bir Panopticon olarak inşa edilmiştir. Modern devlet, herkesi tek tek takip etmek yerine –ki bu imkasızdır-  herkese her an izlenildiği ya da izlenebileceği korkusu vermiş, insanları izleyecek olan kuleyi de hiçbir zaman göstermemiştir. 

Dolaysıyla Bakan ‘rahat olun’ derken aslında Panopticon’un kendisini var etmesini mümkün kılan esas tavırda radikal bir değişikliği de –farkında olarak ya da olmayarak- amaçlamış oluyor.

Evet, Türkiye gibi derin devletle hukuk devleti arasındaki mesafenin neredeyse tamamen kaybolduğu ülkelerde dinleme hadisesinin demokratik ülkelere nispetle daha fazla cereyan edebilmesi ihtimalinin daha yüksek olduğu reddedilemez bir gerçek. Fakat diğer taraftan bu ihtimali bir ihtimal olmaktan çıkartıp her an tecrübe ettiğimiz bir durum haline getirense en başta bizlerin evhamlarıdır.

Modern disiplin aygıtlarının bizden beklediği şey tam da budur. Kendileri ‘höt’ demeden bizlerin ‘alsana leblebi’ dememiz, uygulamak istedikleri iktidarı tamamen içselleştirip onların istedikleri bir biçimde konuşmaya ya da susmaya başlamamız bizleri disiplinize etmeyi ve üzerimizde denetim kurmayı arzu edenlerin rüyalarını süslemektedir.

Dinleme karşısında tedbir alınması elbette anlamlıdır. Fakat bu işi kesinlikle haddinden fazla abartmamak gerekiyor. Unutulmamalıdır ki dinleme yapılmasının asıl amacı belli bir suç tespit etmek değil insanlara dinlenildikleri korkusu verip “suç”u hiçbir zaman işlemelerine müsaade etmemektir. 

Ufukta görünen tek hakiki çözüm gayr-ı hukuki dinlemelere karşı kimin yaptığına bakmadan cezaların ciddi anlamda ağırlaştırılmalarıdır. 

Gerçi bu minvalde caydırıcı cezalar koyduklarını, dinleme sonucunda elde edilen kayıtların mahkemede delil olarak kullanılamayacaklarını da ifade etmiş Binali Yıldırım ama ne üç yıllık bir hapis cezasının işlerin bu kadar abartılı hale geldiği bir ülkede caydırıcı olduğundan ne de savcılıkların mezkûr husustaki takibatlarının yeterli olduğundan emin olamıyoruz bir türlü.

İşte bizleri endişelendirmesi gereken asıl nokta bu olmalıdır: Sadece dinlenmekten değil, dinlendikten sonra müracaat ettiğimiz hukuk sürecinin işlememesinden de korkmalıyız.

Panopticonla baş edemeyiz ama Panopticoncuların hakkından hukuki yollarla gelebiliriz.     

www.iyibilgi.com analiz Erkam Can



Bu haber 1,328 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,773 µs