çok seküler bir soru sordu! | " /> çok seküler bir soru sordu! | "/>

En Sıcak Konular

Erdoğan çok seküler bir soru sordu!

10 Haziran 2008 13:48 tsi
Erdoğan çok seküler bir soru sordu! Denetlenemeyen bir karar aslında ilahi bir karardır. Çünkü ilahi olan insani zaaflardan münezzehtir; mükemmeldir. Seküler olma iddiası 'ilahi kararların' ayağını kaydırma iddiasıdır. Erdoğan bugünkü konuşmasında işte bu minvalde bir soru sordu.

Başbakan Erdoğan, bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada bu zamana kadar bir türlü yüksek sesle sorulmaya cesaret edilemeyen bir soruyu dile getirdi:

“Yasama organı yanlış yaptığında yargıdan döner, olmazsa sandıkta cezasını çeker. Yürütme yanlış yaptığında da aynısı. Peki, yargı yanlış yaptığında ne olacak?” 

Bu soruda içinde -Başbakan’ın farkında olarak ya da olmayarak ortaya koyduğu- bir espri var: Soruda Mahkeme değil Yargının yanlış yaptığı zaman sorgulanıyor.

Evet, bir bütün olarak yasama ‘hata’ yapabiliyor ve cezalandırılıyor da acaba bir bütün olarak yargı hata yaptığı zaman ne olacak? Kime temyiz ettireceğiz bizzat yargıda oluşan müşterek kararları, yol haritalarını, mutabakatları?

Aslında bu soruların cevabı bir tarafıyla bellidir. Her ne kadar demokrasilerde kuvvetler ayrılığı diye bir ilke mevcutsa ve yasama ile yargı arasında bir hiyerarşi tesis etmek mümkün değilse de, bütün bir siyaset tablosunun içinde millet/halk egemen konumdadır.

Bu nokta önemli! Çünkü meseleyi sadece ‘ne yargı hükümete müdahale etsin ne de hükümet yargıya müdahale etsin’ noktasında gündeme getirdiğimizde ve bu iki kuvvet arasında sözde bir eşitlik tayin ettiğimizde, yargının denetimine tabi olan bir hükümetle hiçbir denetime tabi olmayan bir yargı çıkıyor karşımıza. Ve sorun hallolmuyor.

Yasamanın da yürütmenin de yargının da denetimi ancak bu üçünün üstünde olan bir egemen tarafından yapılabilir: Bu da millettir. 

Anayasa Mahkemesi’nden de çıkmış olsa bütün kararlar milletin vereceği kararlar doğrultusunda temyiz edilebilmelidir. Mesela AKP hükümeti bu son iptal kararıyla alakalı olarak bir referanduma gidebilmeli ve doğrunun ne olduğunu halka tasdik ettirebilmeliydi.

‘Egemenlik kayıtsız şartız milletindir’ ibaresinin bir anlamı varsa, bu ancak egemenin nihai kararı veren olduğu tespitinden hareketle milletin, kriz meselelerde ve mümkün hatalarda nihai kararı vermesiyle gerçekleşebilir.

Unutmayalım ki yargıçlar rahip ya da titan değillerdir. Uyguladıkları yasalar da gökten inmemiştir. Hepsi insandır, hepsi insanidir. Yargı denetime tabi olmadığı noktada negatif anlamda yüceleşir, tanrısallaşır. Bunun için yargıyı sekülerleştirmek yani denetime tabi kılmak yani milletin kararına havale etmek gerekir. 

www.iyibilgi.com analiz Erkam Can



Bu haber 1,707 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,824 µs