Kemalizm Türkiye'yi yalnızlaştırdı | " /> Kemalizm Türkiye'yi yalnızlaştırdı | "/>

En Sıcak Konular

FT: Kemalizm Türkiye'yi yalnızlaştırdı

10 Haziran 2008 17:13 tsi
FT: Kemalizm Türkiye'yi yalnızlaştırdı Financial Times gazetesi, yayınlandığı “Türkiye 2008” ekinde Türkiye’de yaşanan belirsizliğin AK Parti hükümetini adeta felce uğrattığı yorumunu yaptı.

Financial Times gazetesi, yayınlandığı “Türkiye 2008” ekinde Türkiye’de yaşanan belirsizliğin AK Parti hükümetini adeta felce uğrattığı yorumunu yaptı. Yazıda, 'AB üyeliğine hazırlanan, coğrafi konumundan dolayı büyük bir jeo-stratejik öneme sahip Türkiye'nin, dünyayı şekillendiren fikir ve trendlerden şaşırtıcı biçimde uzak ve farklı durduğu' öne sürüldü
Financial Times gazetesi bugün yayımladığı 6 sayfalık Türkiye ekinde çok sayıda makale ile sosyal ve ekonomik analize yer verdi. Ekin ilk sayfasında yer alan Vincent Boland imzalı makalede, yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes Film festivalinde ''Üç Maymun'' filmiyle ödül kazandıktan sonra yaptığı konuşmada, Türkiye'den ''yalnız ve güzel ülkem'' diye söz ettiğine dikkat çekildi.

''Türkiye kesinlikle çok güzel bir ülke'' diyen yazar, bu güzelliklerden örnekler sıraladı. Ülkenin yalnız olup olmadığını sorgulayan Boland, ''eğer Ceylan bununla zihinlerdeki kültürel izolasyonu kastediyorsa bunda yanılıyor. Türkiye kabuğundan çıkıyor, Ceylan'ın bizzat kendisi, bu yeni yaratıcı dalganın bir örneğidir'' ifadesini kullandı.

'Genel anlamda bakıldığında ise ünlü yönetmenin haklı olduğu taraflar bulunduğu' belirtilen yazıda, 'AB üyeliğine hazırlanan, coğrafi konumundan dolayı büyük bir jeo-stratejik öneme sahip Türkiye'nin, dünyayı şekillendiren fikir ve trendlerden şaşırtıcı biçimde uzak ve farklı durduğu' öne sürüldü.

Türkiye'de laiklik tartışmalarının geldiği noktayı özetleyen Financial Times yazarına göre, 'bu yalnızlıkta, bizzat kendisi tarafından yaratılan demokratik kurumları modernleştirmeyi başaramayan, hatta onlara kuşkuyla yaklaşmaya başlayan Kemalist ideolojinin önemli bir rolü var.

Boland satırlarını şöyle sürdürdü:

'İkinci dünya savaşından bu yana Amerika Birleşik Devletleri'ni ve Batı Avrupa'yı şekillendiren bireysel haklar, devletin vatandaşın hizmetinde olması, etnik çeşitlilik, hatta çok kültürlülük gibi entellektüel, siyasi ve toplumsal tartışmalar Kemalizmin sert yüzeyinde çok bir iz bırakmadı.

'O, kararlı bakışlarını, hala aynı 1920'lerde ve 1930'lardaki gibi Türkiye'nin üzerinde gezdirmeye devam ediyor. Türkiye'nin dinamikleri ilginç bir tartışma konusu olabilir tabi. Fakat, bunda biraz da tekerleğin yeniden keşfi gibi bir yan da var. İspanya, İrlanda gibi ülkeler yakın geçmişte devletle din arasındaki ilişkileri yeniden tanımladılar örneğin. Türkiye biraz çevresine baksa, onlardan bazı ipuçları alabilir. Aslında Avrupa, Amerika ve İslam ülkeleri halklarının çoğu Türkiye'nin başarılı olmasını arzuluyor.

'Avrupa Parlamentosu 2004 yılında Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini oylarken, Avrupalı milletvekilleri, üzerinde Türkçe 'Evet' yazan dövizler kaldırmışlar, ertesi gün bu fotoğraf bütün Türk gazetelerinin birinci sayfalarında yayımlananmıştı. O günlerde bu destek bir çok Türkü çok şaşırtmış ve duygulandırmıştı.

'İşte bu tepki, Türkiye'ye has bir tuhaflığı yansıtıyor. Türkiye'nin dostu yok değil aslında. Yalnızca Türkler, ne kadar çok dostları olduğunu pek görmüyor gibiler.'

'HOŞ OLMAYAN ATMOSFER'

Financial Times, “hoş olmayan atmosfer”den kısmen “muhalefetin fırsatçılığını' ve başta türban kararı olmak üzere, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “stratejik hataları”nı sorumlu tuttu. Gazete, Türk ekonomisi için “Birinci ligde ancak ne zamana kadar?” sorusunu da sordu.

Önder Sav olayının Türkiye’de “birbiri ile savaşan kurumların ne ölçüde birbirinden kuşkulandığı”nı ortaya koyduğunu öne süren gazete, şu yorumu yaptı:

“Parlamentodaki partiler olsun, hükümet ile ordu, ordu ile cumhurbaşkanı, hükümet ile yargı veya politikacılar ile medya olsun gerilim, husumet, kuşku ve felç iklimi Ankara’ya hakimdir.”

'TÜRKİYE’DEKİ SİYASET MİYOP VE BÖLÜCÜ'

Bu iklimin 18 ay önce hakim olan göreceli sükunet ve istikrar ortamına göre beklenmeyen bir değişiklik oluşturduğunu belirten gazete, 2003-2006 döneminin Türkiye için iyi bir dönem olduğunu yazdı. Ancak bu dönemin artık sadece bir antrakt gibi göründüğünü öne süren gazete, Türkiye’deki siyasetin “miyop” ve “bölücü” olduğunu savundu.

'TÜRBAN GİRİŞİMİ KURUMLARI BİRBİRİNİ DÜŞÜRDÜ'

Türban girişimi ve bunun yol açtığı tartışmaların kurumları birbirine düşürdüğünü öne süren gazete, türban kararının ayrıca AK Parti hakkındaki kapatma davasının temelini de oluşturduğuna dikkat çektikten sonra Türkiye’de yaşanan belirsizliğin hükümeti adeta felce uğrattığı görüşünü dile getirdi.

Financial Times, “Analistler ve yorumcuları, AK Parti, mahkeme, yargı ve muhalefet açısından Türkiye’yi içine soktukları ikilemden çıkış sağlayacak bir konsensüs yolunun bulunmasının zor olduğu konusunda hem fikir. AB ile müzakereler, ekonomik politikası ve ABD dahil, dünya ile ilişkiler için ciddi etkileri var” yorumunu yaptı.

“Laik elitin de imtiyazlarını kaybetmekte olduğu” değerlendirmesinin de yapıldığı “Türkiye 2008” ekinde, Türkiye’nin hızla gelişmesi ve AB üyeliğine hazırlanmasına karşın dünyada şekillenen fikirler ve rüzgarlardan şaşırtıcı bir biçimde uzak gibi göründüğünü savunularak Türkiye’nin bu açıdan “yalnız” olduğu savını öne sürdü.

“KAVŞAKTAKİ ÜLKE”

Financial Times, Türk ekonomisine ilişkin değerlendirmelerinde ise, Türkiye’de ekonomik canlanmanın “en az şimdilik” sona erdiği gibi göründüğünü belirtti.

Büyüme hızını yavaşlatan çeşitli faktörlerin bulunduğunu kaydeden gazete, bu çerçevede ekonominin birkaç yılda hedeflerin üzerinde performans gösterdikten sonra kendi dengesini bulmakta olduğunu belirterek 2002-2007 dönemindeki yüksek büyümenin kısmen 2000-2001 dönemindeki kriz sırasında ekonominin düştüğü dip seviyelerden kaynaklandığını yazdı.

“BİRİNCİ LİGTE ANCAK NE ZAMANA KADAR?”

Türk ekonomisi konusunda 'birinci ligte, ancak ne zamana kadar?' yorumunu da yapan gazete, Türkiye’nin son dört yılda bol küresel likidite ile göreli iç siyasi ve ekonomik istikrarın sayesinde yoğun doğrudan yabancı sermaye çektiğini kaydeden gazete, ülkenin ayrıca AB yolunda bir miktar ilerleme sağladığını kaydetti.

1992-2002 döneminde yılda ortalama olarak 1 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye alan Türkiye’de bu tutarın 2006 yılında 20, 2007 yılında ise 22 milyar dolara çıktığına, dikkat çekti.

Türkiye’deki elektrik tüketiminin yılda yüzde 8 ile 10 arasında arttığını belirten gazete, bu artışın “ciddi bir başağrası”nın yaratacağını, ülkenin elektrik açığı ile karşı karşıya kalabileceğini yazdı.

Financial Times, Türkiye’nin artan talebi karşılamak ve krizi önlemek amacıyla iddialı bir plan geliştirildiğini belirtirken de bu çerçevede büyük rüzgar kaynaklarından yararlanılmasının öngörüldüğüne dikkat çekerken “Eğer öneriler, tam olarak gerçekleşirse Türkiye dünyanın en büyük rüzgara dayalı sektöre sahip ülkelerinden biri olacak” diye yazdı.

'İSTİKRARSIZLIĞIN BEDELİNİ ÖDEYEMEZ'

FT'nin Türkiye ekinde konuk yazar olarak bir makale kaleme alan Prof. Soli Özel de 'Türkiye'de yaşanan varlık savaşının kazananı olmayacağını' belirtirken, 'bu tür krizlerde kazanan taraf olmayacağı, Türkiye'nin AK Parti'nin kapatılmasının yol açacağı bir istikrarsızlığın bedelini ödeyemeyeceği' uyarısında bulundu.

star



Bu haber 622 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,930 µs