Altın sahil kana bulanmış
0 0 0000 00:00 tsi
Mısırın Kızıldeniz kıyısındaki tatil beldelerinden altın sahili Deheb, art arda meydana gelen patlamalarla kana bulandı.
Önceki akşam 3ü yabancı 23 kişinin ölümüne yol açan üçlü patlamadan geriye yerlere saçılmış hediyelik eşyalar, dağılmış dükkanlar ve kan izleriyle kaplı kaldırımlar kalmış. Mısır İçişleri Bakanlığına göre uzaktan kumandalı bombalarla gerçekleştirilen saldırılar, önceki terör eylemlerinden bağımsız hazırlanmış. Eylemin sebebi ve kaynağı henüz bilinmese de geride bıraktığı insan manzaraları aynı.
Görgü tanıklarına göre çoğu yabancı 62 kişinin de yaralandığı bombalardan ikisi, Dehebin simgesi haline gelen köprünün iki ucunda patladı. Diğerinin hedefi ise bir restorandı. Saldırılardan hafif yaralı kurtulan restoran çalışanı Mahmud (20), bombaların ardı ardına patladığını ve kendini bir anda yerde bulduğunu söylüyor. İnsanların bir anda sağa sola ve hatta denize doğru kaçıştığını ifade eden Mahmud, yerlerin kan gölüne dönüştüğünü anlatıyor.
Bombalı saldırıda hafif şekilde yaralanan 40 yaşındaki Finlandiyalı gazeteci Johanna Sarjas ise patlamalardan sonra tam bir kaos yaşandığını, ortalığın bir anda can pazarına dönüştüğünü söylüyor. Cam parçaları saplandığı için yüzünün kanlar içinde kaldığını anlatan Johanna, etrafında can çekişen, kanlar içinde kalan insanlara yardım etmeye çalıştığını ifade ediyor. Yaralıların taşındığı hastanelerde ise tam bir fiyasko yaşandığını belirten Johanna, götürüldüğü hastanede yüzünü yıkamak için bile su bulamadığını dile getiriyor. Tatilini Dehebde geçiren Alman doktor Michael ise olayın hemen akabinde yerli halkın bir anda bölgeyi terk ettiğini; ancak küçücük bir çocuğun kucağında ölmesini unutamadığını belirtiyor. Son iki yılda üçüncü kez terörist saldırıya maruz kalan Sina Yarımadasının Kızıldeniz sahili, Mısır turizminin can damarı olarak adlandırılıyor. Geçen yıl Şarm el Şeyhte, 2004 Ekiminde de Taba ve Ras Şitan tatil beldelerinde gerçekleşen terör saldırılarında 4ü Türk 94 kişi ölmüştü.
Önceki akşam 3ü yabancı 23 kişinin ölümüne yol açan üçlü patlamadan geriye yerlere saçılmış hediyelik eşyalar, dağılmış dükkanlar ve kan izleriyle kaplı kaldırımlar kalmış. Mısır İçişleri Bakanlığına göre uzaktan kumandalı bombalarla gerçekleştirilen saldırılar, önceki terör eylemlerinden bağımsız hazırlanmış. Eylemin sebebi ve kaynağı henüz bilinmese de geride bıraktığı insan manzaraları aynı.
Görgü tanıklarına göre çoğu yabancı 62 kişinin de yaralandığı bombalardan ikisi, Dehebin simgesi haline gelen köprünün iki ucunda patladı. Diğerinin hedefi ise bir restorandı. Saldırılardan hafif yaralı kurtulan restoran çalışanı Mahmud (20), bombaların ardı ardına patladığını ve kendini bir anda yerde bulduğunu söylüyor. İnsanların bir anda sağa sola ve hatta denize doğru kaçıştığını ifade eden Mahmud, yerlerin kan gölüne dönüştüğünü anlatıyor.
Bombalı saldırıda hafif şekilde yaralanan 40 yaşındaki Finlandiyalı gazeteci Johanna Sarjas ise patlamalardan sonra tam bir kaos yaşandığını, ortalığın bir anda can pazarına dönüştüğünü söylüyor. Cam parçaları saplandığı için yüzünün kanlar içinde kaldığını anlatan Johanna, etrafında can çekişen, kanlar içinde kalan insanlara yardım etmeye çalıştığını ifade ediyor. Yaralıların taşındığı hastanelerde ise tam bir fiyasko yaşandığını belirten Johanna, götürüldüğü hastanede yüzünü yıkamak için bile su bulamadığını dile getiriyor. Tatilini Dehebde geçiren Alman doktor Michael ise olayın hemen akabinde yerli halkın bir anda bölgeyi terk ettiğini; ancak küçücük bir çocuğun kucağında ölmesini unutamadığını belirtiyor. Son iki yılda üçüncü kez terörist saldırıya maruz kalan Sina Yarımadasının Kızıldeniz sahili, Mısır turizminin can damarı olarak adlandırılıyor. Geçen yıl Şarm el Şeyhte, 2004 Ekiminde de Taba ve Ras Şitan tatil beldelerinde gerçekleşen terör saldırılarında 4ü Türk 94 kişi ölmüştü.
Önceki akşam 3ü yabancı 23 kişinin ölümüne yol açan üçlü patlamadan geriye yerlere saçılmış hediyelik eşyalar, dağılmış dükkanlar ve kan izleriyle kaplı kaldırımlar kalmış. Mısır İçişleri Bakanlığına göre uzaktan kumandalı bombalarla gerçekleştirilen saldırılar, önceki terör eylemlerinden bağımsız hazırlanmış. Eylemin sebebi ve kaynağı henüz bilinmese de geride bıraktığı insan manzaraları aynı.
Görgü tanıklarına göre çoğu yabancı 62 kişinin de yaralandığı bombalardan ikisi, Dehebin simgesi haline gelen köprünün iki ucunda patladı. Diğerinin hedefi ise bir restorandı. Saldırılardan hafif yaralı kurtulan restoran çalışanı Mahmud (20), bombaların ardı ardına patladığını ve kendini bir anda yerde bulduğunu söylüyor. İnsanların bir anda sağa sola ve hatta denize doğru kaçıştığını ifade eden Mahmud, yerlerin kan gölüne dönüştüğünü anlatıyor.
Bombalı saldırıda hafif şekilde yaralanan 40 yaşındaki Finlandiyalı gazeteci Johanna Sarjas ise patlamalardan sonra tam bir kaos yaşandığını, ortalığın bir anda can pazarına dönüştüğünü söylüyor. Cam parçaları saplandığı için yüzünün kanlar içinde kaldığını anlatan Johanna, etrafında can çekişen, kanlar içinde kalan insanlara yardım etmeye çalıştığını ifade ediyor. Yaralıların taşındığı hastanelerde ise tam bir fiyasko yaşandığını belirten Johanna, götürüldüğü hastanede yüzünü yıkamak için bile su bulamadığını dile getiriyor. Tatilini Dehebde geçiren Alman doktor Michael ise olayın hemen akabinde yerli halkın bir anda bölgeyi terk ettiğini; ancak küçücük bir çocuğun kucağında ölmesini unutamadığını belirtiyor. Son iki yılda üçüncü kez terörist saldırıya maruz kalan Sina Yarımadasının Kızıldeniz sahili, Mısır turizminin can damarı olarak adlandırılıyor. Geçen yıl Şarm el Şeyhte, 2004 Ekiminde de Taba ve Ras Şitan tatil beldelerinde gerçekleşen terör saldırılarında 4ü Türk 94 kişi ölmüştü.
Bu haber 355 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle