Ne zaman irtica aldı başını gidiyor söylentileri gündeme gelse, buna kanıt olabilecek iddiaları kamuoyu ilgiyle takip ediyor.
Son günlerde irtica söylentileri yine ayyuka çıkınca, birileri yine hızını alamadı ve konuyu darbe olur mu olmaz mı tartışmalarına kadar götürdü.
Hiçbir darbe hareketi, dünyanın o sırada içinde bulunduğu genel güç dengelerinden bağımsız gerçekleştirilmemiştir. Darbeciler, o günkü uluslar arası güç odaklarından en az birinin desteğini alma ihtiyacı hissetmişlerdir. Şimdiye kadar hep öyle olmuştur.
İrtica söylentilerinin tam da ayyuka çıktığı günlerde Başbakan Erdoğan ABD gezisine çıktı. O kadar ki, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt beklenen konuşmasını yaptığı saatlerde, Başbakan Erdoğanda Beyaz Saraydaki görüşme için son hazırlıklarını yapıyordu.
Ülkemizde daha önce yaşanan darbelerde Amerikanın etkisine yönelik çok sayıda kitap, makale ve anı yayınlandı. Son irtica tartışmalarının acaba Amerikadaki yansıması nedir diye merak edilirken, ABDnin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, irtica söylentileri için kakofoni benzetmesinde bulundu ve bunlar boş laf demeye getirdi. Wilsonun bu alışılmadık üslubu Ankarada bazı çevrelerde şaşkınlık yarattı.
Bu konuda en dikkat çekici nokta ise, bir hafta içinde sırayla kürsüye çıkarak, hükümeti ve Meclis Başkanını irticai gelişmelere çanak tutmakla itham eden çevrelerin, Türkiyenin iç politik gündemine ilişkin bir konuda tartışmalara katılan Amerikan Büyükelçisinin açıklamalarına karşı takındığı sessizlik oldu.
İşte liste
İrtica var mı yok mu diye tartışılırken, Cumhuriyet gazetesi hafta sonunda (7 Ekimde) İrtica her yerde manşetiyle çıktı. Şimdi önce, siyah zemin üzerine iri beyaz puntolarla manşetten sunulan ve irticanın başını alıp gittiğine kanıt olarak gösterilen maddeleri verelim, ardından konuyla ilgili yorumumuza geçelim.
Gazetenin, irticanın her yeri sardığına kanıt olarak sürdüğü ve 12 maddeden oluşan konular şunlar:
* Anayasayla ters düşen Müsteşar Dinçer görevde
* Türban baskınında Danıştay üyesi öldürüldü
* Devlet kadroları imamlarla dolduruldu
* Üst düzey yöneticiler eşi türbanlılardan seçildi
* Ders kitapları hurafelerle dolduruldu
* Tarikat şeyhinin rüyası resmi işlem gördü
* Toplumsal yaşam dine göre şekillendiriliyor
* TRT tarikatların televizyonlarına dönüştü
* Radyolardan şeriat propagandası yapılıyor
* İşe alma sınavlarında dini sorular soruluyor
* Harem-selamlık arttı, içkili yerler kapatıldı
* Mayolular plajda saldırıya uğruyor
Liste böyle.
Haberin devamında, Gericilik ramazanda hız kazandı gibi başlıklarla, başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde kentlere hâkim olan ramazan manzaraları irticanın artmasına kanıt olarak sunuluyor.
Haberde ayrıca, İzmir'in tatil beldesi Karaburun'da tatilcileri bakışları ve sözleriyle taciz eden gericiler, Hürriyet gazetesi muhabirlerinden Gülden Aydın'ın kızını ''Bikini giyen pislikleri istemiyoruz. Gideceksiniz buralardan'' diyerek tartakladığı ve Rize Üniversitesi'nde okuyan Erdinç Erenin, kaldığı özel yurtta oruç tutmadığı için dövüldüğü örneklerine de yer veriliyor.
İrtica nedir?
İşin ilginç olan yanı, yine aynı gün, Türkiyenin sol kulvarda yayın yapan gazetelerinden Radikalde, kendi deyimiyle köşe kadısı Hakkı Devrim, İrtica çeşitlemeleri başlıklı yazı kaleme aldı. Hakkı Devrim yazısında, tüm lügatlerden örnekler vererek irticanın ne anlama geldiğini yazdı.
Yukarıdaki listeyi Hakkı Devrimin 8 ayrı sözlükten yansıttığı irtica kantarına koyduğumuzda, listedeki örneklerin lügatlerde yer alan irtica tanımlarıyla örtüşmediği görülüyor.
Üstelik irticanın ne olduğu konusunda net bir ortak tanım da yok. Örneğin, Türk Dil Kurumunun yayınladığı Türkçe Sözlük irtica kelimesini; Gericilik. (Gerici: «Toplumda çağdaş değerlere ve yeniliklere önem vermeyen, her yönüyle eskiyi özleyen veya eski düzeni getirmeye çalışan (kimse veya görüş); ilerici karşıtı, mürteci.» olarak verirken, Mehmet Doğanın kaleme aldığı Büyük Türkçe Sözlük irtica kelimesini; 1. İslamiyetten uzaklaşıp câhileye devrine geri dönme. 2. Geriye yönelme, gericilik, reaksiyon olarak yansıtıyor.
Bir hukuk devletinde, kanunun açıkça suç saymadığı eylemlerin nasıl oluyor da tehdit unsuru olarak algılanabildiği de ayrı bir tartışma konusudur.
Histeri yansımaları
Üstelik psikologlara göre, toplumun yüzde 2 sinin paranoyak olduğunun ifade edildiği bir ortamda, 73 milyonluk koca bir ülkede her an karşılaşılabilecek marjinal birkaç olayı örnek göstererek ülkenin kontrolden çıktığı gibi bir izlenim yaratmak olsa olsa bir histeri ürünü olabilir.
Halkın ramazan ayı nedeniyle farklı bir duygu yoğunluğu yaşadığı günlerde toplumun değer yargılarını ve ortak heyecanlarını görmezden gelip suyu tersine akıtma çabalarının kime ne yararı olduğunu kamuoyu elbette değerlendireceklerdir.
Birkaç marjinal olaydan yola çıkarak ordu göreve kampanyaları yürütülmesi demokratik bir ülkenin basınına yakışmadığı gibi, neredeyse her gün bir şehit verdiğimiz şu günlerde, ülkenin tüm meseleleri hal yoluna girmiş de sıra ona gelmiş gibi Türkçe ezan tartışmaları başlatmanın da TSKya bir yararı bulunmuyor.
Bu şartlar altında irtica, olsa olsa, yükselişe geçen ülkenin bir adım daha ileri gitmesini engellemek için bin bir bahane ve abartılı kurgularla paçasından tutup aşağıya çekme çabaları olabilir ki, doğrusu mürteci sıfatı da en çok bu anlayışta olanlara yakışıyor.
haber7.com
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle