Hawking’i tanrı mı kurtarır uzaylılar mı<

Stephen Hawking kuşkusuz bu yüzyılın yetiştirdiği en önemli fizikçilerden biri. Ancak herkesin olduğu gibi bir takıntısı var. O takıntı ‘uzaylılar’! Tabii Hawking’in sıradan biri gibi uzaylılara merak duyduğunu söylemek zor.

Muhtemelen bu uzaylı merakı ve uzaya giderek koloni kurulması veya yabancı yaşam formları ile birlikte olunması isteğinin ardında sağlının nazik durumu da bulunuyor.

Bu nedenle uzay seyahetlerini sürekli teşvik ederek ve uzaylılara “seslendiği” anlarda kendisini sorulan Tanrı ile ilgili sorulara da ilginç yanıtlar veriyor. Nitekim son açıklamaları da bu minvalde oldu.

Aslında bir çok kişi gibi Stephen Hawking de insanlığın dünyada bir geleceği olmadığını düşünüyor. En yakın zamanda başka gezegenlerde koloniler kurulması gerektiği de onun fikri.

Evren’deki başka galaksilerde ve gezegenlerde hayat bulunduğuna inandığını söyleyen Hawking, bunun için uzay yolculuklarının büyük önemi olduğunu dillendiriyor. Ve elbette kendisi de uzaya gitmek istiyor.

İşte bu noktada kendisine o soru yöneltiliyor: “Tanrı’ya inanıyor musunuz?” Verdiği yanıt ilginç. Dikkatle okumakta yarar var.

“Evrenin bilim kurallarına göre hareket ettiğine ve var olduğuna inanıyorum. Bu kuralları Tanrı koymuş olabilir. Ancak bu kurallar değişmez, Tanrı da bu kurallar içerisinde var olabilir”.

Yani? Çok net değil! Daha doğrusu çelişik. Evrenin bilim kuralları ile harekat ettiğine kimsenin şüphesi zaten yok. Öte yandan bu kuralları bir yaratıcının koymuş olduğuna ilişkin de kabul var.

İyi ama, “Tanrı da bu kurallar içerisinde var olabilir” ne demek? Kuralları koyan iradenin kurallara uymak zorunluluğu “beşeri” bir yaklaşım. Kuralları “yaratanın” böyle bir zorunluluğu olmadığı gibi, o kuralları yeniden yaratma gücü bulunuyor.

Demek günümüzün en zeki insanları dahi zaman zaman şaşırabiliyor. Çünkü bu söylem, yani “Tanrı da bu kurallar içerisinde var olabilir” cümlesi, kurallar olmazsa tanrı da olmaz manasına geliyor ki, bizatihi yaratıcı kavramına çelişik.

Aslında Hawking’in ne dediği belli, “şifayı tanrıdan değil uzaylıdan arıyor”. Belki de en iyisi, Hawking hakkındaki “Dabbe’tül arz” spekülasyonları da anımsandığında, gerçekten de uzaya gönderilmesi gerekiyor.