Kemalistler çaresiz ! | " /> Kemalistler çaresiz ! | "/>

En Sıcak Konular

Kemalistler çaresiz !

12 Haziran 2008 18:06 tsi
Kemalistler çaresiz ! En son Loloğlu'nun evinde gerçekleşen yemekle beraber Kemalizm'in bundan böyle meşru bir zeminde siyaset yapmaya dair hiç hevesinin kalmadığı yönünde bir tablo ortaya çıktı. Mehmet Altan'a bu durumun Kemalizm açısından ne anlama geldiğini sorduk.

Kemalizm’in ve Kemalistlerin artık marjinalleştiklerini düşünüyor musunuz?

Aslında şuradan başlamak lazım: Türkiye’de Kemalizm denince ‘Şeriatın karşısında’ olmak anlaşılıyor. Yani Kemalizm’e karşı olan birisinin aynı zamanda siyasal İslam’a da karşı olacağı Kemalistler tarafından düşünülmüyor… Mesela ben hem Kemalizm’e karşıyım hem siyasal İslam’a (şeriata) karşıyım: Şeriat düzenine karşı Kemalizm’in yeterli olmayacağını, ancak özgürlükçü bir demokrasinin panzehir olacağını düşünüyorum. Bu tekrar tekrar tekrar hatırlatılması gereken bir realitedir.

Türk kamuoyu böyle bir kulağa sahip değil. Çünkü liberalizm, özgürlükçülük, demokrasi kavramları anlaşılmanın ve içselleştirilmenin dışında seyrediyor.

Dünya ile Türkiye ilişkilerine bakarsanız şunu görürsünüz: Dünya buranın ne Kemalistleşmesini istiyor ne de siyasal İslamlaşmasını. Dünyanın buradan istediği şey, yeryüzü standartlarında özgür, demokratik, insan haklarına saygılı, zengin ve müreffeh bir ülke olmasıdır. Ama Türkiye’nin bunu liberal bir anlayışla çözecek bir iradesi olmadığı için de kavga siyasal İslam ve Kemalizm kavgasına dönüşüyor; en azından bu şekilde sunuluyor.

Tabii AKP’nin de bu süreçte muazzam yanlışları da var, onu da unutmamak lazım. Diğer taraftan Kemalistlerin de bütün hukuk sistemini allak bullak edecek muazzam bir hırçınlıkları yani bir İttihat-Terakki anlayışına daha fazla sığınmaları söz konusu. Onun için de ben bunu bir marjinalleşmeden çok bir çaresizlik olarak görüyorum. Türkiye’nin sıkışıklığının tatsız bir yere gittiğini düşünüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratikleşme ihtiyacı, akılcı ve evrensel kurallara bağlanmazsa burası zorlanır.

Bugüne kadar Kemalistlerin yürüttükleri kavgayı mümkün olduğunca meşru bir zeminde gerçekleştirmeye çalıştıklarına ama artık böyle bir çabalarının kalmadığına katılıyor musunuz? 

AKP kendi yaptığı yanlışlar nedeniyle zemin kaybetti. AB sürecinde AKP’nin samimiyeti ve icraata yönelik eylemleri, Türkiye’deki tartışma gündemini Kemalist bir cumhuriyet mi demokratik bir cumhuriyet mi ikilemi üstünden yürütülmesini sağlıyordu.

Ama türbanla birlikte gündem laiklik mi şeriat mı tartışmasına geri dönmüştür. Bu mesele Kemalist bir cumhuriyetle demokratik bir cumhuriyet arasında olduğu vakit daha evrensel bir hukuk anlayışı içinde sürüyordu. Ama türbanla birlikte bir baştan aşağıya yanlıştır AKP’nin yaptığı ve her açıdan tam bir fiyaskoydu. Cumhuriyetle demokrasi arasındaki zeminden kaydı. Biz de Kemalizm-siyasal İslam ikilemine sıkıştık.

Peki, Kemalizm-siyasal İslam kavgasında Kemalistler artık meşru bir zeminde siyaset yapmak gibi bir dertleri olmadığı için yalnızlaşmaya başladılar mı?

Aslında halk nezdinde kendilerini yalnızlaştırıyorlar. Yani bu anlayışla hiçbir zaman seçim alamazlar. Çünkü Türkiye’nin sosyolojik değişimini okumuyorlar. Ama bunların halk indinde bu kadar yalnız olmalarına rağmen bu kadar etkin bir şekilde davranmalarının nedenleri nedir diye de bakmak lazım. Mesela Rahmi Koç’un dünkü Hürriyet’teki Kapital'den alıntılanan makalesi önemli! Rahmi Koç bu makalede demokrasinin işleri bozduğunu söylüyor. Şimdi acaba bu İstanbul burjuvazisinin Anadolu burjuvazisinden yahut sermayesinden rahatsızlığını ifade eden bir işaret fişeği olarak algılanabilir mi?
İkincisi ABD ile ilişkiler açısından, dış politika açısından ve aynı zamanda Amerika ve Avrupa’daki kanatlar itibariyle AKP’nin yalpalamaları ve Orta Doğu’da bir politika geliştirememesi Kemalistlere güç kazandırmıştır. Buna da ayrıca bakmak lazım.

Her ne kadar Kemalizm liberal dünya tarafından yalnız bırakılmış olsa da ABD’de Neoconların iş başında olmaları ve tam da İran’a ve siyasal İslam’a karşı savaş açma arifesinde bulunmaları, Kemalizm’e belli bir destek sağlamış olabilir mi?

Amerika’daki Cheney kanadıyla irtibat içinde bulunan bir askeri kandın Türkiye’de var olduğunu da unutmamak lazım. Ve İran’a saldırıların söz konusu olduğu bir süreçte bu daha da önem kazanabilir.

Yani bu dünya konjonktüründe Kemalistlerin somut anlamda yalnız bırakılmayacaklarını mı düşünüyorsunuz?

Bu sadece konjonktürel olarak böyle. Çünkü sosyolojik değişime ayak uyduramayanlar ayakta kalamaz. Ama Amerika’nın silah ve petrol şirketleriyle ilişkiye girip Amerika’nın İran’a saldırmasına aracılık edip halktan alamadığı desteği dışarıdan alabilir gibi bir senaryoyla da bakmak gerektiğini söylüyorum. Fakat yine de Kemalizm bu gelinen son noktada hırçınlaşmaktan başka çıkış yolu bulamıyor.

2008 yılının Türkiye’sine 1930 mantığıyla yaklaşırsanız, bundan sonuç alamazsınız. Alıyor gibi görünürsünüz! Bunu söyleyenlere yani siyasal İslam’dan yana olmayıp özgürlüklerden ve demokrasiden yana olanlara kızmak yerine kulak kabartmak zorundadır Kemalizm. Aksi takdirde bu işi götüremez.

Bu noktada AKP’nin yürütmesi gereken politika nedir?

Ben bu konuda AKP’nin inisiyatifi Şemdinli’de kaçırdığını düşünüyorum. 22 Temmuz’dan sonra da yeni ve sivil bir Anayasa peşinden koşmamak ve AB’ye de mesafeli davranmakla da inisiyatifi bir daha geri getiremeyecek şekilde elinden kaçırdığını düşünüyorum.                                        

www.iyibilgi.com özel Erkam Can



Bu haber 1,314 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,311 µs