Medvedev ve mafya

16 Haziran 2008 23:23 tsi
Amerikalı siyasi analist Roman Kuçinsky, Medvedev'in suç örgütleriyle ilgisi olduğu iddiasında...

Medvedev, Gazprom ve mafya

12 Haziran tarihinde ABD senato toplantısında eski ABD devlet başkanı adayı Josef Baydon'un başkanlığı altında "Petrol, oligarklar ve onların imkanları: Merkezi Asya'dan Avrupa'ya kadar enerji" konusu adı altında bir sempozyum gerçekleştirildi. Senatörlerin de katıldığı sempozyumda, Obama'nın başdanışmanı ve bir zamanların önemli milli güvenlik danışmanı Zbignev Brezinski, Leon Fuert, "Bağımsızlık" radyosunun eski siyasi analisti Roman Kupçinsky ve Hudson Avrasya Siyasi Merkezi'nin başkanı Zeyno Baran konuştu.

Bizim elimizde sayın Roman Kuçinsky'nin konuşmasının bir kopyası bulunmakta. Büyük bir ihtimalle, bu konuşma gerçek bir skandala neden olacak.

Roman Kupçinsky şu anda AZEast Group şirketi ile beraber çalışıyor. Uzun süre "Bağımsızlık" radyosunda baş analist olarak bulundu. Son yıllarda ise Gazprom ve Rosukrenergo şirketlerinin faaliyetlerini araştırdı.

Sayın Kupçinsky, ABD senatosu için hazırladığı konuşmasında, Rusya'nın Gazprom doğalgaz şirketinin New York borsasında (NYSE) hisselerini sunmadan önce, bu şirketin faaliyetlerinin ciddi manada araştırmasını istiyor ve bunda da ısrarlı.

Rusya doğalgaz sektorünü tekelinde bulunduran Gazprom ile NYSE arasında görüşmeler hala devam etmekte.

Kupçinsky, NYSE'nin, Gazprom şirketinin belgelerinin yerinde olduğuna dair yaptığı açıklamaları yeterli saymamasını istiyor, bu şirketin Avrupa'daki operasyonlarının, Rusya'daki faaliyet stratejisi için de ciddi araştırma yapılması gerektiğini söylüyor.
Kupçinskiy'e göre, hiçbir şüpheye mahal bırakmamak için, bu araştırma, ABD Adalet Bakanlığı tarafından bizzat yürütülmeli.

Roman Kupçinskiy, konuşmasında, ayrıca "Rus mafyasının, Rusya enerji ticaretinin işlerine karıştığına dair çok sayıda kanıtların bulunduğunu, Rusyalı yöneticilerin de bundan yeterince haberdar olmalarına rağmen, sessiz kaldığını, iddia ediyor.

Gazprom şirketinin, Avrupa doğalgaz ihtiyacının yüzde yirmi beşini karşıladığını hatırlatan Kupçinskiy, "Gazprom şirketinin yönetim kurulunun eski başkanı Dmitriy Medvedev'in bu şirketin organize suç örgütleri ile bağlantılı olduğunu bilip bilmediğine dair" bir de soru soruyor.
Kupçinskiy, sorduğu sorunun cevabını da kendisi vermekte ve bu konuda uzman olan birçok kişinin, Medvedev'in bundan haberdar olduğunu, ancak sessiz kalmayı tercih ettiğini iddia ettiğini öne sürüyor ve ekliyor; "Ben de onlarla aynı görüşü paylaşıyor ve Medvedev'in bu gerçeklikler hakkında bilgisi olmadığını kesinlikle kabul etmiyorum."
Kendi sözlerini kanıtlamak maksadıyla Kupçinskiy, "Rosukrenorgo" şirketinin meşhur hikayesini anlatıyor:

"Doğal gaz ticaretinde arabuluculuk yapan bu şirketin yüzde 50'si Gazprom şirketine, diğer yüzde 50'si ise Ukrayna'dan olan iki işadamına aittir. Ukraynalı işadamları yıllarca isimlerini saklı tutmuşlardı. Onlar, Rusya'nın organize suç örgütleri ile bağlantısı olmakla suçlanıyor. Belirtilen şirket de İsviçre'de yerleşmiştir."

Roman Kupçinski, "Üç hafta önce devlet başkanı Dmitri Medvedev, 'Rosukrenenrgo' şirketinin yönetim kurulu başkanlarından Konstantin Çuyçenko'yu kendisine başdanışman olarak atadı" diye belirtiyor. Konstantin Çuyçenko aynı zamanda devlet başkanının korunmasından sorumlu birimin de başkanı oldu.

Roman Kupçinksi'e göre, Rus mafyası, Kremlin'in sessiz kalmasından faydalanarak, eski SSCB ve Varşova anlaşmasına üye olan ülkelerde, Kremlin'in ekonomik kudretini genişletmekte, önemli ve müstesna bir rol oynamaktadırlar.

Sözlerini kanıtlamak maksadıyla Kupçinski deliller de getiriyor: "Rusya işadamlarının elinde bulundurdukları şirketler tarafından Romanya'nın alüminyum ve altın üreten fabrikaların ele geçirilmesi, organize suç örgütleri ile bağlantıları olan karanlık şirketler ve Gazprom tarafından Macar doğalgaz dağıtım ticaretinin ele geçirilme çabaları..."

Roman Kupçinski şunun üzerinde özellikle duruyor: "Uzun süreli ABD'nin enerji güvenliğini temin etmek maksadıyla, Kongre'nin Amerikan halkını, ABD-Rusya enerji işbirliğinin belirsizlik ve şüpheli meselelerden uzak olduğuna dair karar çıkartarak ikna etmesi gerekiyor".

'PUTİN ÇAR DEĞİL MİLLİ LİDERDİR'

Roman Kupçinski'nin konuşmasından önce de Senato'nun Uluslararası İlişkiler Komitesi başkanı Jozef Bayden bir konuşma yaptı.

Bayden konuşmasında, Rusya'nın eski SSCB ülkelerindeki petrol ve doğalgaz alt yapısını elinde bulundurduğunu, onların Avrupa'ya gönderilmesinin de Rusya'nın tekelinde olduğunu, bu altyapının Rusya'nın etkisini daha da kuvvetlendirdiğini vurguladı ve şunları söyledi: "Çünkü Rusya aynı zamanda komşularının esas enerji alıcısı olmakta ve bu enerji kaynaklarını, kendi boruları vasıtasıyla Avrupa'ya satmaktadır. Böyle bir durum Rusya'nın işine gelmektedir. Dolayısıyla da Rusya devlet başkanı ve başbakanının devletin idaresinden daha fazla Gazprom şirketinin idaresine önem vermelerinin ilginç bulunmaması gerekiyor."

Bayden'e göre oluşan durum, Moskova'nın üstünlüğünü, sadece yeni ekonomik anlaşmalar imzalamak için değil, aynı zamanda siyasi etkisini artırmak için de kullandığını gösteriyor.

Sempozyumda konuşan Brezinski de resmi Moskova ile Batı dünyası arasındaki gelecekteki ilişkileri anlamak için, bu enerji konusunun iyi bilinmesinin çok önemli olduğunu söyledi ve "Belli bir süre sonra Rusya ile NATO arasında karşılıklı anlaşmanın elde olunacağı beklenmektedir. Ancak kısa vadede Rusya'nın yürüttüğü siyasi faaliyet endişe vericidir" diye konuştu.

Brezinski, bundan sonra Rusya'nın sorun teşkil eden adımlarını sıralamaya başladı. Rusya, Orta Asya cumhuriyetlerinin dünya pazarına çıkışını engellemekte, bununla da enerji taşıyıcılarının alışındaki üstünlüğünü muhafaza etmeyi hedeflemekte. Brezinski'ye göre, Rusya, bundan başka, Gürcistan'ı da tehdit etmektedir. Bunun sebebi de önemli ölçüde Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol ve doğalgaz boru hattının kontrolünü sağlamak istemeleridir.

Milli güvenlik eski danışmanı, sıraladığı sorunların çözülmesi maksadıyla bazı adımların atılması gerektiğini de belirtti.
Brezinski, bu adımları da, Orta Asya ülkelerinin başkanları ile bizzat sağlam bir bağlantının oluşturulması, bu devlet başkanlarının, direkt dünya pazarına çıkmak için hazırlanmaları, Afganistan üzerinden, Güney Avrupa'ya boru hattının çekilmesinin düşünülmesi olarak sıraladı.
Brezinski, Rusya'dan Almanya'ya çekilecek "Güney akımı" doğalgaz boru hattı projesini engellemeğe çalışan İsveç, Baltık ülkeleri ve Finlandiya'nın çabalarına destek verilmesinin, Odessa-Brod projesi için, Ukrayna ve Gürcistan yöneticilerinin desteklenmesinin de gerekli olduğunun altını çizdi.

Brezinski, İran devletinin de doğalgaz projelerine katılmasının mümkün olduğunu söylerken,. bunun gerçekleşebilmesini ise İran'da yönetim değişikliğine bağladı.

Senatörler, Brezinski'yi dinledikten sonra, onu soru yağmuruna tuttu. Soruların büyük kısmı, Moskova'nın enerji kaynaklarını, Avrupa'yı bölmek maksadıyla kullanılması hakkında idi.. Brezinski'nin cevaplarında ilginç ayrıntılar vardı. Örneğin, Almanya'nın eski şansölyesi şimdinin Gazprom çalışanı Schöreder'in şüpheli faaliyetleri, Rusya doğalgaz şirketi ile görüşmeler yürüten Yunanistan, Macaristan ve Avusturya devletinin yöneticilerinin "garip oyunları", İtalya devletinin başbakanı Silvio Berlusconi'nin, Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmelerin perde arkası…

Zbignev Brezinski'nin cevapları, salonda oturanların tepkisine yol açtı. Senatör Bill Nelson'un, "Vladimir Putin'i çar olarak adlandırabilir miyiz?" sorusuna ise hızlı bir şekilde cevap verdi: "Vladimir Putin milli bir liderdir. Ancak unutulmaması gerekiyor ki, İtalya'nın başbakanlarından birisi de milli lider idi. Sonradan ise aşırı ırkçı hareketin başına geçti."

Sayın Brezinski'nin ABD başkan adayı Barack Obama'nın jeopolitik konularda danışmanı olduğunun da muhakkak belirtilmesi gerekiliyor. Barack Obama konuşmalarından birinde bu konudaki bilgilerini Zbignev Brezinski'ye borçlu olduğunun altını çizmişti.

Kaynak: Dmitriy Sidorov -www.kommersant.ru

Bu haber 734 defa okundu.