Görevimiz tehlike | " /> Görevimiz tehlike | "/>

En Sıcak Konular

Görevimiz tehlike

18 Haziran 2008 18:14 tsi
Görevimiz tehlike 28 Şubat döneminde Fazilet Partisi’nin sözlü savunmasını yapmaya parti adına Cemil Çiçek gitmişti. Çiçek bugün de AKP'nin kapatma davasına gidiyor. Acaba Erdoğan, ara rejimlerin adamı Cemil Çiçek'e güvenmekle hata ediyor olabilir mi?

Önce Cemil Çiçek’in Tempo dergisinde çıkan portesine bir göz atalım:

1971’de fakülteden mezun olan Cemil Çiçek, stajını tamamladıktan sonra askere gitti. Dönüşünde avukatlığa başladı. Bu dönemde Yozgat’ın ücra bir köyünde öğretmenlik yapan Gülten Hanım, Cemil Çiçek’in kapısını çaldı. Merkeze tayini için ondan yardım istiyordu. Gülten Hanım’ı görür görmez vurulan genç avukat, durumu ailesine açtı. Gülten Hanım, ailesinden istendi ve iki genç 1976’da dünya evine girdi.


Mecburi hizmet süresini bitirdikten sonra öğretmenlik mesleğini bırakan Gülten Hanım, türbanlı. Ama öğretmenlik yıllarında, okul içinde türbanını hiç takmamış. Çiçek ailesinin 1977’de Çağrı, 1981’de İclal ve 1983’te de Şeyma isminde üç çocukları dünyaya geldi. İclal ve Çağrı evli, Şeyma ise üniversiteden yeni mezun oldu. Bu arada Gülten Hanım, siyasetten hiç hoşlanmıyor ve eşinin de siyaset yapmasını istemiyor.

Cemil Çiçek, 1983’e kadar, Yozgat’ta serbest avukatlığa devam etti. Mesleği sayesinde Yozgat’ın en çok tanınan simalarından oldu. 12 Eylül darbesinin ardından, ANAP’ın kurulma aşamasında, İstanbul’da bir apartman dairesinde tanıştığı Turgut Özal, onun tüm hayatını değiştirecekti.

Vetolu başkan!

Cemil Çiçek, 20 Mayıs 1983’te kurulan Anavatan Partisi’nin 37 kurucu üyesinden biri oldu. 1983 seçimlerine, Milli Güvenlik Kurulu tarafından veto edilmesi nedeniyle giremedi. Ama bir yıl sonra yapılan yerel seçimlerde, Yozgat Belediye Başkanı oldu. Bu görevi üç yıl 15 gün sürdürdü. 1987 genel seçimlerinde ANAP’tan milletvekili seçildi. Yozgat, 60 yıl aradan sonra, ilk kez bir bakan çıkardı. Meclis’e giren Cemil Çiçek 46, 47 ve 53’üncü hükümetler döneminde Devlet Bakanlığı görevini üstlendi.

ANAP iktidarı, Özal ailesi hakkında çıkan spekülasyonlarla yıpranıyordu. 1989’da Semra Hanım, İstanbul İl Başkanlığı’na adaylığını koydu. Cemil Çiçek buna karşı çıkınca, Turgut Özal’la araları açıldı. O da siyasete küstü. Kendi şehri Yozgat onu bağrına bastı. Yine avukatlığa döndü.
Fakat siyasetten kopamadı. Dört yıl ara verdiği siyasete, 1995’te kurulan hükümette yine Devlet Bakanı olarak döndü. Ama siyaset arenası çetin bir yerdi ve bunu en iyi bilen de hiç kuşkusuz Cemil Çiçek’ti. Kesintisiz Eğitim Yasası’na verdiği karşı oy, onun partiden ihracına neden oldu. Uzun yıllardır birlikte omuz omuza savaştığı arkadaşları, 1997’de onu partiden ihraç etti.

AKP’nin kurucusu

Bir yıl aradan sonra Cemil Çiçek’in siyaset adresi değişmişti. Artık Fazilet Partisi’nin bir üyesiydi. Hatta bu partinin kapatılma davasında, savunmada yer aldı. Parti kapatılınca da bağımsız milletvekili oldu.

FP’nin kapatılması, yeni bir partiyi doğurdu. Erbakan Hoca ile yolları ayrılan Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener ve Bülent Arınç’ın ekibine katılan Cemil Çiçek, siyaset tecrübesini AKP’nin kuruluşunda da konuşturdu. Partinin kurucularından olan Çiçek, 58 ve 59’uncu hükümette Adalet Bakanı oldu. 22 Temmuz seçimlerinin ardından ise bu kez Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi. Bununla birlikte Cemil Çiçek, hiçbir zaman Milli Görüşçü olmadığını sık sık dile getirdi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AKP’ye açılan kapatma davasının ardından Hükümet Sözcüsü olarak ön plana çıktı. Hükümetin; ‘e’, ‘y’ ve ‘d-muhtıra’lara yanıtını o okudu. Partinin kapatılacağına kesin gözüyle bakanlar, Çiçek’in yeni kurulacak partinin lideri, hatta başbakan olmasına kesin gözüyle bakıyor.

Tempo

***

28 Şubat döneminde Fazilet Partisi’nin sözlü savunmasını yapmaya parti adına Cemil Çiçek gitmişti.

Cemil Çiçek, parti savunması yapmaya gittiği gün Yavuz Donat'a vermiş olduğu mülakatta, "Araba haşat, farlar dökülüyor, kaporta şöyle" filan diye Fazilet Partisi'yle ilgili demeç vermişti. 

Sonraki hikâye herkesin malumu: Parti kapatıldı, Cemil Çiçek AKP’ye geçti. Şimdi de AKP aleyhinde bir kapatma davası açıldı. Ve AKP’yi savunacak isim yine Cemil Çiçek.

Ara rejimlerin her anlamda ‘adamı’ olan Cemil Çiçek’in AKP’yi savunma noktasında ne kadar istekli olduğu da tamamen su götürür halde.

Vatan gazetesi yazarlarından Can Ataklı bugünkü yazısında, Cemil Çiçek’in Anayasa Mahkemesi’nden karar süresini çok uzatmamasını istemesini, “Bitirin şu işi de Başbakanlığı bir an önce devralalım” demek istemesine bağlıyordu.  

Yani işin ucunda başbakan olmak gibi bir fırsatın olduğu da göz önüne alındığında Cemil Çiçek’in AKP’nin selametinden ziyade kendi ihtirasları lehinde hareket edeceğini tahmin etmek pek de zor değil.

Fakat işin garibi, bu kadar aşikâr olan bu durumu, Erdoğan yeterince idrak etmemiş olabilir. Zira Çiçek bütün ipleri eline almış vaziyette ve Erdoğan’dan pek ses seda çıkmıyor.

Bu arada Can Ataklı’nın yazısı üstünde biraz daha durmak icap ediyor. Çünkü bu yazı, şimdiye kadar Doğan Medyası’ndan Çiçek’in iktidar tasarruflarına yönelik olarak gelen tek eleştiridir.

Dolayısıyla Ataklı’nın yazısının, Cemil Çiçek’e bir gözdağı verme; ‘sana şu ana kadar saldırmadık ama bak bundan sonra başbakan olduğunda tam bizim istediğimiz gibi bir adam olmazsan ipini derhal çekeriz” mesajı verme anlamı taşıması kuvvetle muhtemeldir.

AKP’nin en kıdemli isimlerinin neredeyse hepsinin siyasi yasağı talep edilirken iddianamede Cemil Çiçek hakkında hiçbir şey söylenmemesi bir yana, Doğan Meydanın Çiçek’le olan ilişkisi Çiçek’in ara rejim adamı rolünü nasıl oynayacağını önümüzdeki günlerde belirleyecek gibi gözüküyor.

www.iyibilgi.com analiz Erkam Can        



Bu haber 971 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,463 µs