‘Live long leader Tayyip...’

23 Haziran 2008 13:30 tsi
Tayyip Erdoğan'ın korumalarının Kozluk İlçesinin yöneticilerine yaptıkları muameleyi Bulgaristan Başbakanı orada kendisini karşılayan Türklere yapmış olsaydı ne hissederdik? iyibilgi analiz

Hatırlayacaksınız, Batman'da geçtiğimiz gün TOKİ'nin selzedelere yaptığı 1250 konutun anahtar teslim törenine Başbakan Erdoğan katıldı, halka hitap etti.

AKP Kozluk İlçe yönetimi de büyük bir coşkuyla törene ‘Biji  Serok Tayyip’ (Yaşasın lider Tayyip) yazılı Kürtçe pankartla geldi.

Sonra olanlar oldu, Başbakan’ın korumaları derhal duruma müdahale edip pankartları topladılar. 

Bunun üzerine AKP Kozluk ilçe yöneticileri de haklı olarak ‘TRT’de Kürtçe yayın yapıldığı zaman da “biji” ve “serok” kelimelerini sansürleyecekler mi’ diye sordular. Ve hiçbir cevap alamadılar maalesef. 

***

Şimdi bir de şöyle sormak lazım: Şayet Kozluklular Kürtçe ‘Yaşasın lider Tayyip’ yazan pankartlar hazırlamak yerine İngilizce ‘Live long leader Tayyip’ yazılı pankartlar hazırlamış olsalardı yine aynı muameleye tabi olurlar mıydı? 

Cevabı kendinden menkul olan bu soruya yine de cevap verelim: Hayır! Kesinlikle böyle bir şey olmazdı.

Peki, nedir bu Kürtçe ile İngilizce arasına konan hiyerarşinin sebeb-i hikmeti? 

Bunların ikisi de Türkçe’den farklı birer dil değil mi?..

***

Kaldı ki konuşturulanın daha son iki yüzyıldır sesini kolonyalist bir ağızdan duymaya başladığımız İngilizce, susturulanınsa binlerce yıldır (hatta Türkler Anadolu’ya gelmeden evvel) bu topraklarda konuşulmuş, pek çok edebi ve tasavvufi eserin (Ahmed-i Hani divanı gibi) dili olmuş, bu topraklar uğruna yapılan savaşlarda ordunun içinde bir nida olmuş olan Kürtçe olmasınaysa akıl sır erdirmek kesinlikle mümkün değil.

Doğru, Türkiye’de bu zamana kadar uygulanan Kürtçe konuşma yasağının belki de en az sorumlularından birisi Tayyip Erdoğan’dır. Lakin Erdoğan’ın bu kompleksli tavrı, her daim kendisini askere ya da CHP zihniyetine ispat etme çabası neticede kendisini bir mitingde Deniz Baykal’a dönüştürebiliyor; böylece de kendisini bütün o yasakçı güruhtan temyiz edemez hale getirebiliyor.

Erdoğan bu ‘denge politikalarından’ vazgeçmediği sürece yani ‘TRT’de konuşturayım ama mitingde susturayım’, DTP’nin elini sıkmayayım ama GAP’a ağırlık vereyim’ politikalarında ısrar ettiği sürece hiçbir zaman tam anlamıyla bir çözüm hasıl olmayacaktır.

Mitinge gelen insanların (ve de onları seyreden insanların) ne kadar kırıldıklarını ne kadar gücendiklerini ne kadar incindiklerini ne kadar küstüklerini bir düşünsenize. Erdoğan için coşuyorlar, bunu tüm kalpleriyle ve anadilleriyle ifade ediyorlar ama Erdoğan’ın korumaları gelip onlara müdahale ediyor.    

Bir de şöyle düşünün: Malum Bulgaristan’da yıllarca Türkçe konuşmaları ve hatta Türkçe isim koymaları yasaklanmış olan ve aksi şekilde davrandıkları zamanda vatan haini ilan edilen bir Türk azınlık var. Farz edelim bu Türklerin yanına Bulgaristan resmi kanalında Türkçe yayın yapılmasını yasalaştıran Bulgaristan Başbakanı geliyor. Bizim Türkler de sevinçle ellerindeki Türkçe ‘Yaşasın lider bilmem ne’ yazılı pankartları açıyorlar ve bunun üzerine de Başbakanın işgüzar korumaları derhal pankartları topluyorlar.

Şimdi siz söyleyenin: Bir Türk olarak bu manzarayı görseniz ne hissederdiniz?

Sizi bilmiyorum ama ben çok kötü hissederdim. Tıpkı Batman’da olanları gördüğümde hissettiğim gibi…

www.iyibilgi.com analiz Erkam Can   

Bu haber 2,035 defa okundu.