En Sıcak Konular

Doğu cephesi düşerken…

24 Haziran 2008 12:31 tsi
Doğu cephesi düşerken… 11 Eylül'ün ilk ABD müdehalesi Afganistan’a yapıldı. Bu mânada BOP’un ilk ayağı sayılan ülkede, şimdi herşey ‘başa’ dönebilir. Sınırdaşı Pakistan da aynı! İki ülkenin savaşma ihtimali bile var. Üstelik Taliban yeniden iktidara sal

Afganistan’la başlayan Irak’ı içine alarak Ortadoğu’yu kavuran Büyük Ortadoğu Projesi’nin “sıcak ayakları” yıllar sonra garip bir kadere doğru ilerliyor.

Afganistan’da Taliban’ın temizlenmesi (!), Birleşmiş Milletler müdehalesi, komşu ülke Pakistan’da kadim müttefik Müşerref’in koltuğunun sallanması, Butto’nun öldürülmesi hep unutuldu gitti.

Şimdi, “doğu cephesinde değişen bir şey yok” cümlesinin kurulmasına az kalmış gibi görünüyor. Ve elbette Washington sinir krizleri geçiriyor.

Savaşa doğru!..

Afganistan ve Pakistan, “batı normlarında” ve tehlikesizleştirilmiş ülkeler olma yolunda ABD’nin en çok uğraştığı ülkelerden ikisiydi. Bugün ise iki ülke savaşın eşiğinde. Gerçi iki taraf da böylesi bir riski göze alacak durumda değiller ama iş küçük bir “yanlış anlama” ile rayından çıkmaya da müsait.

Görünen problem, iki ülke arasındaki talihsiz sınır. Daha doğrusu Batı’nın en büyük düşmanı olan Taliban’ın yaşam alanı olan çizgi.

Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai kısa süre önce Pakistan’ın içini de hedef alan “sınır ötesi” bir askeri müdehale yapabileceğine söyledi. Pakistan da bu söylemi açık bir tehtid olarak aldı.

Kriz de böylece başladı. Ama bu işin görünen yanı. Afganistan bu çapta ve dediklerini yerine getirebilecek güce sahip değil. Pakistan’ın vereceği karşılık çok daha etkili olabilir. Bu bir gerçek.

Peki bu bilinen gerçeğe rağmen Afganistan neden/nasıl “tehtid etme” gücünü kendinde buluyor? Bu sorunun basit yanıtı: ABD. Çünkü asıl sorun aslında iki ülke arasında değil, Amerika ile Pakistan arasında.

Bu yüzden Karzai’nin sertleşmesinin arkasında Washington’u gören yorumlara sık rastlanıyor. Olasılık doğruysa Pakistan’a yönelik ikazın niteliği yeniden düşünülmeye değer.

Sebep elbette yine Taliban. Ama boş bir neden olduğu söylenemez. Çünkü Taliban uzun süredir toparlanıyor ve eski gücüne ulaştığına ilişkin istihbarat bilgileri de çok. Öyle ki, uzak sayılamayacak bir gelecekte büyük bir saldırı yapabileceği kestiriliyor.


Bu ihtimal ne Afganistan’ın ne de ABD’nin göze alamayacağı bir risk. Afganistan’ın yeniden Taliban’ın eline geçmesi “yenilgi” anlamına gelir. Şimdi NATO yeni askerlerle yeni ve büyük bir askeri operasyonun hazırlıklarını yapıyor.

Yeniden Pervez?

ABD ve Afganistan bu riskli durumun oluşmasından biraz da, daha doğrusu oldukça Pakistan’ı suçluyor. Pakistan’ın Taliban’a destek verdiğine de inanılıyor.

Tabii bu gelişmeler için fatura çıkarılan yerlerin başında yeni Pakistan hükümeti geliyor. Bunda da çok haksız sayılamazlar. Çünkü yeni hükümet ülkedeki radikal güçlerle bir tür ateşkes imzalamış durumda.

Burada da Pakistan’a hak vermek gerekiyor. Çünkü İslamabad ağır problemlerle uğraşıyor ve yüzden bir de Taliban’a ayıracak enerjisi bulunmuyor. Aslında ülkenin güney kesimiyle bile ilgilenecek halde değil.

Afganistan liderinin ağzından çıkan tehtidin gerçekleşme olasılığı, ABD desteği gerçekleşirse hayat bulabilir. Ama Washington’un daha önce Pakistan’ın içine “bakması” daha büyük olasılık.

Şu an Pakistan’da bir koalisyon hükümeti bulunuyor. Ve bu hükümet selefleri Pervez Müşerref’in politikalarını değiştiriyor. Teröre yönelik girişimler de bu sepetin içinde.

Kaldı ki, kaolisyon hükümetinin bir araya gelmesinde Müşerref’in oldukça sert askeri uygulamaları ve çözüm arayışları da etkili olmuştu. Bu yüzden yeni hükümet aşırılarla daha çok dialog yolu arıyor.

İşe yarayıp yaramayacağı tartışmaya açık bu durum, ABD açısından üzerinde düşünülecek bir konu değil. Bu yaklaşım açık biçimde “yanlış” bulunuyor. “Doğrusu nedir”den önce ise “doğruyu uygulayacak” isim arayışı Amerikan yönetiminde öncelik kazanıyor.

Bu konuda derin analizlere gerek yok gibi. Beyaz Saray eski dost Müşerref’i yeniden parlatabilir!



Bu haber 796 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,351 µs