En Sıcak Konular

Ordu ve yargı

24 Haziran 2008 18:07 tsi
Taha Akyol Taraf gazetesinin yayınladığı planı değerlendirdi.

Taha Akyol/Milliet

ORDU yargı üzerinde etkili mi? 7 Haziran günlü Milliyet‘te de yazmıştım; bu iki önemli kurum arasında organik ilişki yok ama, ideolojik öncelikler bakımından, CHP de dahil olmak üzere, bir “tarihsel blok” halindedirler.

Geçenlerde Taraf gazetesi “Genelkurmay’ın Türkiye’yi biçimlendirme planı” manşetiyle bir belge yayımladı. Milliyet‘te arkadaşlarımız Derya Sazak ve Semih İdiz bu “plan”ın ayrıntılarını yazdılar ve eleştirdiler. Bence bu “plan”ı iki başlıkta özetlemek mümkün:
Yargının, üniversitelerin, bazı gazeteci ve sanatçıların TSK ile aynı paralele çekilmesi!
Kuzey Irak’ta ağır silahlarla operasyon yapılarak Güneydoğu’daki Türk vatandaşlarına “mesaj” verilmesi!

Yönetmeden hükmetmek
Genelkurmay yaptığı açıklamada “komuta katında onaylanmış böyle bir belge”nin bulunmadığını bildirdi ama belgenin “sahte” olduğunu söylemedi. Anlaşılan, bir “iç çalışma” belgesidir bu. Ordunun siyaset hakkındaki “tarihsel” kültürünü yansıtan bir belge: Ordu yönetimi ele almak istemiyor ama kontrol altında tutmak istiyor...
Bu arada Mesut Yılmaz, AP’deki konuşmasında Türk ordusunun, asla ülkeyi yönetme arzusunun olmadığını belirtti; evet öyledir. Ama Yılmaz, “irtica” ve “bölücülük” konularındaki kaygıları giderilmedikçe ordunun kışlasına tam olarak çekilmeyeceğini de söyledi.
Yaşadığı tecrübeleri yansıtan Yılmaz’ın sözleri de gösteriyor ki, ordu Türkiye’yi ‘yönetmek’ istemiyor ama bu iki kritik konuda siyaseti ‘kontrol’ altında tutmak istiyor.
Bu noktada Steven A. Cook’un, Türk ordusunu da incelediği “Yönetmemek Ama Hükmetmek” (Ruling But Not Governing) adlı eserini hatırlamamak mümkün mü?
Böyle bir tabloda yargı-ordu ilişkileri elbette önem kazanıyor; “yargı bağımsızlığı” kavramının hayati bir boyutu öne çıkıyor.
Bir de bu “Yönetmemek Ama Hükmetmek” denilen ‘vesayet’ anlayışının neye yaradığı tartışmaları gündeme geliyor.

Tarihin dersleri
Evvela, Türkiye’nin tarihinde ordunun ‘ulus yapıcı’ ve ‘modernleşmeci’ rolü büyüktür, saygıdeğerdir. İkincisi, ileri demokrasilerde de ordunun, meşru anayasal kurullarda siyaset hakkında görüş bildirme imkânı vardır ve gereklidir.
Hele bu jeopolitikte Türkiye’nin güçlü ve caydırıcı bir orduya sahip olması şarttır.
Ama, tarih gösteriyor ki, ordunun rolü siyaset ve hele de yargı üzerinde “kontrol” düzeyine çıkarsa iki şey oluyor:
Ordu siyasi tartışmaların tarafı haline gelerek yıpranıyor; farklı düşünen vatandaş
kitlelerinin ve aydınların eleştirilerine maruz kalıyor.
Ordunun siyaseti vesayet altında tutması ise siyasetin alanını daraltıyor; çözüm geliştirme yeteneğini kısıtlıyor.
Ordu ve yargı bir “tarihsel blok” halinde siyasetin çeşitli çözümler önermesine izin vermezse, çözümler yelpazesi zamanla nasıl oluşabilir?!
Bu noktada Org. Aytaç Yalman’ın, Kürt meselesini 1960’larda, 70’lerde demokratik siyasetlerle çözmek mümkünken neden çözülemediğine dair açıklamalarını hatırlamak gerekir!
“İrtica” konusunda da çözümleri “tarihsel blok”un dogmaları engellemiyor mu?
Ordunun siyasi vesayetten vazgeçerek sadece savunma ve güvenlik gibi iki kutsal görevi sürdürmesi, yargının ise “tarihsel blok”tan da bağımsız, tarafsız hakem olması...
Bunlar filozofların uydurmaları değil, asırlık tecrübelerle insanlığın vardığı sonuçlardır.

 



Bu haber 905 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,049 µs