En Sıcak Konular

'Küreselleşmenin parlak dönemi sona erdi'

26 Haziran 2008 13:00 tsi
'Küreselleşmenin parlak dönemi sona erdi' Uluslararası Ekonomi Kongresi'nin açılışına, son aylarda tüm dünyada tartışılan enflasyon damgasını vurdu. Türkiye'nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelere cari açık uyarısı yapılırken, küreselleşmenin parlak döneminin bittiği ilan edildi, cari açığ

Altında ipek şalvarı sırtında lap top bilgisayarı ile dolaşan Hintli ekonomistlerden, Harvard Üniversitesi'nin genç ve parlak doktora öğrencilerine, Nobel ödüllü akademisyenlere kadar küresel ekonomi ile ilgili yüzlerce iktisatçının kalbi 4 gün boyunca İstanbul'da atacak. Sadece Wall Street bankalarında bile 380 milyar doların üzerinde zarara neden olan küresel kriz, gelişmekte olan piyasaların en "kırılganı" olarak gösterilen Türkiye'de masaya yatırılıyor. 53 ülkeden bin 200 katılımcının çağrıldığı "15'inci Uluslararası Ekonomi Birliği (IEA) Kongresi"nin ekseni ise, daha ilk günden belli oldu: Küresel bir fenomene dönüşen enflasyon.
Kongrenin dünkü ilk toplantısında, küreselleşmenin 1980'lerde başlayan parlak dönemi ile düşük enflasyon sürecinin sonuna gelindiğine işaret eden uzmanlar, "Finansal dalgalanma, arz kısıtları ve yükselen enflasyon küreselleşmenin iyi günlerinin büyük olasılıkla sonuna gelindiğini gösteriyor" saptamasında bulundu.
İlk mesaj ise, Türkiye gibi yüksek cari açığı olan gelişmekte olan piyasalara geldi. IEA Başkanı Guillermo Calvo, gelişmekte olan piyasalara giren yabancı sermaye akışında yaşanacak olası "ani ve büyük" düşüş riskine dikkat çekerek, "Cari açığın artması yerel paranın devalüsyonuna, döviz cinsinden boçlanmalardaki artış ise iç ödemeler dengesinin felç olmasına neden olabilir" uyarısında bulundu. Konuşmasını Türkçe yapan Türkiye Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise, Türkiye'nin bundan sonra "ölçülü sıkılaştırma" programını uygulayacağını söyledi. Yılmaz, "Yüzde 4'lük enflasyon hedefimiz uzun bir süre daha tutmayacak gibi görünüyor. Enflasyonun yeni hedef revizyonunun da üzerine çıkması halinde gecikmeden gerekli önlemleri almaktan çekinmeyeceğiz" dedi.
 
600 bin euroya mal olan kongrede koltuklar boş
600 bin euroya malolan kongrenin ilk gününde Nobel adayı konuşmacılara karşın bin 200 katılımcı beklenen salonun 3'te 1'i boş kaldı. Kongreye ev sahipliği yapan Türkiye Ekonomi Kurumu (TEK) Başkanı Ercan Uygur'un deyimiyle "Futbol ekonomisi hariç ekonominin her başlığının tartışılacağı" kongrenin en dikkat çekici isimleri arasında Nobel ödüllü Joseph Stiglitz, Robert Solow, Nobel adayı Guillermo Calva, Amerikan Ekonomi Derneği tarafından "En İyi Genç Ekonomist" ödülüne layık görülen Prof. Darom Acemoğlu ile dünyanın en önemli iktisatçıları arasında gösterilen Harvard Üniversitesi Profesörü Türk asıllı Dani Rodrick bulunuyor.
 
Enflasyon hedefini tek tutturan Brezilya
Toplantıda, enflasyonun dünya genelinde bir kat artarak yüzde 7 seviyesine yükseldiği ve küresel bir enflasyon riski ile karşı karşıya olunduğu uyarısında bulunuldu. 18 gelişmekte olan ülke 2006 ila 2008 yılları arasında enflasyon hedeflemesi rejim uyguladı. 2006'da 12'si hedefle uyumluyken, 2007'de hedefi tutturanların sayısı 5'e düştü. 2008 Mayıs'ında hedeflediğini tutturan tek ülke Brezilya oldu. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 17 ülke hedeflediği aralığın dışına çıktı. Gelişmiş ülkelerde de enflasyon hedeflemesi uygulayan 8 ülke arasında sadece Kanada hedefi tutturdu. Enflasyon ekonomik istikrarı tehdit eder boyuta gelince merkez bankaları farklı politikalar uyguladı. 2007 ortasından bu yana gelişmekte olan piyasalar gösterge faizlerini 110 baz puan artırırken, gelişmiş piyasalar ortalama 98 puanlık indirime gitti. Yakın zamana kadar fiyat istikrarını ön plana alan gelişmekte olan piyasa merkez bankaları, kriz sonrası artan enflasyona odaklanmaya başladı.
Kongredeki uzmanlara göre 1997 Asya Krizi'nden farklı olarak gelişmekte olan piyasalar bu kez değerli yerel para birimleri, kimi zaman cari fazlaları ve izledikleri muhafazakar mali politikalara rağmen FED tarafından gerçekleştirilecek olası bir faiz artırımı durumunda iyice zor durumda kalabilir.
 
Küresel Merkez Bankası krizlere çözüm olabilir
Küresel krizlerle mücadelede bir "Küresel Merkez Bankası" oluşturulmasının çözüm getirebileceğini belirten Guillermo Calvo, bunun nedenini "finansal küreselleşmenin karşısındaki ana zorluğun son durumda başvurulacak borç vericilerin rolünü yerine getirecek ve dibe doğru giden bir yarışı önlemeye yönelik bir finansal denetimi geliştirecek küresel finansal kuruluşun bulunmaması" ile açıkladı. ABD'de başlayıp tüm piyasalara yayılan sub-prime krizi ile gelişmekte olan ülkelerde yaşanan krizler arasındaki ilişkiye de değinen Calvo, iki krizin de finansal sektöre ilişkin olduğunu söyledi.
 
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz:
Sıkı para politikası uygulanması gerekiyor
Son bir yıldır finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler dünya ekonomisinde yavaşlama beklentisini beraberinde getirdi. Küresel bir enflasyon riski ile karşı karşıyayız. Enflasyon birçok ülkede ekonomik istikrarı tehdit eder boyuta geldi. Bu durumla mücadele için farklı ülkelerin merkez bankaları farklı politikalar izleyebilir. Her ülke fiyat istikrarı, finansal istikrar veya istihdam olmak üzere kendi önceliğine göre bir mücadele yöntemi geliştiriyor.
Enflasyonda hedef revizyonu ancak gerekli politika dönüşümüyle sonuç verebilir, para politikasında sıkılaştırma çok önemli.
Yerel para birimini dolar ve euroya sabitleyen ülkmelerde de enflasyon daha fazla arttı. Parasını dolara sabitleyen ülkelerde enflasyon oranı yaklaşık 3 kat artarak yüzde 3,9'dan 15,1'e yükseldi. Euroya bağlı ülkelerde ise yüzde 4,4'ten 10,2'ye çıktı. Enerji ve gıda başta olmak üzere fiyatların yüksek seyri nedeniyle, arz yönlü şokların bir süre sonra talep şoklarına dönüşmesi tehdidi merkez bankalarına sorgulama ihtiyacı getiriyor. Artık merkez bankalarının enflasyon artışındaki şoklara nereye kadar tahammül edeceklerine karar vermeleri gerekiyor. Arz şoklarının talep şoklarına dönüşmesini engellemek için daha sıkı bir duruş ve politika gerekiyor.
 
 
Harvard Üniversitesi Profesörü Dani Rodrik:
‘Az reform hiçten iyidir' diyemezsiniz
Düzgün bir iş ve yatırım ortamı için hukuk ve kurallar tam anlamıyla uygulanmalı. "Bunların biraz olması, hiç olmamasından iyidir" diyemezsin. Bu doğrultuda gelişmekte olan ülkelerde kurumsal reformların 3 temel odak noktası olmalı:
-Yatırımcılar için pazara girişi zorlaştıran bariyerlerin minimuma indirilmesi ve o ülkede iş yapma maliyetlerinin azaltılması
-Mahkeme ve yargı kararlarının etkinliğinin artırılması
-Dünyadaki uygulamalarla örtüşen bir sistem, Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyumlu, düşük ve tek ithalat gümrük tarifeleri.
Buna karşın zayıf kurumsal yapıların varlığına rağmen Vietnam gibi başarılı olan ekonomiler de var.
 
 
Uluslararası Ekonomi Birliği Başkanı Guillermo Calvo:
Küresel merkez bankası kurmanın zamanı geldi
Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye girişinde yaşanacak ani kesilmeler büyük bir devalüsyon, üretim düşüşü ve işsizliği beraberinde getirir. Bir diğer önemli tehlike ise cari açığınız varken döviz cinsindan yapılan borçlanma. Cari açık, paranızın büyük ölçüde devalüe olmasına, bu ortamda yabancı para birimiyle borçlanmanız ise iç ödemelerinizde felce neden olabilir. Ancak gelişmekte olan ekonomilerde "Zümrüdüanka mucizeleri" de gerçekleşebilir. Bu durumda bir firmanın yeniden ayağa kalkması çoğu zaman teknolojik ilerlemelerinin feda edeceği daha düşük yatırım, daha düşük ücretler ve daha az vergi ödeme şeklinde mümkün olabiliyor.
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
Türkiye cazibe merkezi haline geldi
Türkiye'de 2001 sonrası uygulanan ekonomik program sonucunda finansal sistemdeki kırılganlıklar önemli ölçüde giderildi. Bir paradoks olarak görünse de yüksek büyümeye paralel olarak enflasyonda düşüş sağlamamız kayda değer bir başarı. Türkiye bir yandan gelişmekte olan ülkelerin sunduğu fırsatları sunarken bir yandan gelişmiş ülkeler gibi riski minimuma indiren bir performans gösterdi.
 
Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Ercan Uygur
1929 benzeri bir kriz yaşanmıyor
Şu anda 1929'lara benzer bir Büyük Bunalım yaşanmamaktadır ancak dinansal hareketlilikte o döneme benzer belirgin bir daralma ve beraberinde düşük bir büyüme gözlemlenmektedir. Ciddi bir küresel belirsizlik olduğu açıktır. Ülkemizdeki istihdam artışındaki düşüşün bir nedeni yatırım oranının istihdam artışı yaratmak bakımından kritik bir düzey olarak kabul edilen yüzde 25 oranına yaklaşmış olmasına karşın bu düzeyin gerisinde kalmış olmasıdır.
 
 
İKTİSATÇILAR NEYE DİKKAT ÇEKTİ
- Küreselleşmenin 1980'lerde başlayan parlak dönemi ile düşük enflasyon sürecinin sonuna gelindi.
- Finansal dalgalanma, arz kısıtları ve yüksek enflasyon ekonomiyi bekleyen en büyük tehditler.
- Sadece gelişmekte olan ekonomiler değil, gelişmiş ülkeler de enflasyon tehdidiyle karşı karşıya.
- Bir yıl içinde 160 ülkede ortalam enflasyon 1 kat artarak yüzde 7 seviyesine yükseldi.
- Emtia piyasalarında yaşanan arz yönlü şokların ardından talep yönlü şokların gelmesi riski var.
- Küresel dalgalanma ve krizlerle mücadelede ülkelere yardım edecek küresel kuruluş yok.
* Birçok kuruluş eskimiş, olağan likidite krizleriyle bile başa çıkma gücünü yitirmiş durumda.
Uluslararası Ekonomi Kongresi'nin açılışına, son aylarda tüm dünyada tartışılan enflasyon damgasını vurdu. Türkiye'nin de dahil olduğu gelişmekte olan...

Referans



Bu haber 612 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,733 µs