zombi' | " /> zombi' | "/>

En Sıcak Konular

'Siyasette bir zombi'

30 Haziran 2008 23:20 tsi
'Siyasette bir zombi' SE toplantısına katılmayan veya katılamayan bir partinin yeri, "tarihin çöplüğüdür" diyen Mustafa Dağıstanlı, bu görüşünü neye dayandırıyor? İşte cevabı...

Mustafa Alp Dağıstanlı/medyakronik

Fikir söyleme özgürlüğünü kısıtlayan TCK’nın 301. maddesini destekleyen bir partinin, Kürt meselesinde herhangi bir siyasi çözüm geliştirmeyen ve bunu gerekli görmeyen bir partinin,
çoğulculuğu savunmayan, bütün partilerin Atatürk’ün arkasında siyaset yapması gerektiğini düşünen bir partinin, darbe girişimleri, hevesleri konusunda zırnık kadar itiraz yükseltmeyen, tam tersine, askerin siyasete ve topluma baskısını “istemem yan cebime koy” edasıyla destekleyen bir partinin,
partiiçi demokrasi kanallarını asla geliştirmeyen, genel başkanlığa aday olmayı bile fiilen imkansızlaştıran bir partinin, bu son iki cümlenin de mantıki sonucu olarak demokratik açılım istemeyen bir partinin, Silahlanma konusunda herhangi bir itiraz yükseltmeyen bir partinin,
dünyanın herhangi bir köşesindeki sorunun herkesin sorunu haline geldiği böyle bir dünyada kendini kapadığı gibi, toplumu ve ülkeyi de dünyaya kapamak için debelenen bir partinin, küresel ısınma konusunda hiçbir hassasiyet göstermeyen, hükümeti ciddi, radikal adımlar atmaya davet etmeyen bir partinin Sosyalist Enternasyonal’de işi yok tabii ki.

Aslında, böyle bir partinin –anladığınız gibi, CHP’nin— siyaset arenasında da yeri yok. Tarihin çöp tenekesinde bulunması gereken böyle parti, Türkiye’nin özel koşullarından dolayı hem bu toplumun, hem de dünyanın başına musallat olmuş durumda. Onun için de bu “özel” koşulların değişmesini katiyen istemiyor.

Fakat Sosyalist Enternasyonal’in böyle özel koşulları yok. Örgütün İlkeler Deklarasyonu ve Etik Sözleşmesi, yukarıda sıraladığım bütün meselelerde CHP’den tam ters bir tutumu savunuyor, destekliyor, teşvik ediyor. Her ülkenin kendine has koşulları ve sorunları olabileceğini şüphesiz kabul ediyor, ama yine de temel demokratik ilkelerden taviz verilemeyeceğini söylüyor.

Radikal’in haberine göre, “Alman ve İskandinav ülkelerinden bazı sosyal demokrat ve sosyalist partilerin, geçen yıl İsviçre’de olduğu gibi CHP ile Sosyalist Enternasyonal arasındaki ilişkileri gündeme getirmelerine mutlak gözüyle bakılıyor”.

“Geçen yıl İsviçre’deki kongrede, Sosyalist Enternasyonal’in Etik Kurulu, CHP’nin Türkiye’deki bir dizi konuda izlediği politikanın sosyalist partilerin tüzüklerine uymadığını belirtmiş ve bu konunun Atina’daki kongrede tartışılmasını kararlaştırmıştı.”

Yumurta kapıya dayanınca, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen geçen hafta Atina’da Sosyalist Enternasyonal Genel Başkanı ve Yunanistan Sosyalist Partisi PASOK’un lideri Yorgos Papandreu ile görüşüp bu girişimi engellemeye çalıştı.

Bu engelleme çabası, 301 bayraktarı CHP’nin siyasi zihniyetini gösteriyor zaten: Konuşulmasın, tartışılmasın, eleştirilmesin…

(Radikal’in haberine göre) Papandreu’nun cevabı da sosyal demokrasi ve Sosyalist Enternasyonal’le CHP’nin farkını gösteriyor: “Enternasyonalin bir tüzüğü var. CHP aleyhinde bir öneri gelir ve delegelerin çoğunluğunca desteklenirse, benim yapabileceğim bir şey yok.”

Sosyalist Enternasyonal, küreselleşen ve giderek entegrasyon düzeyi artan dünyada tam bağımsızlık yerine karşılıklı bağımlılığı destekliyor (CHP’nin tersi) ve sorunlar karşısında yeni çözümler ve açılımlar arıyor.

SE’nin dönem başkanı Papandreu, bu yaklaşımın bayraktarı sayılır zaten. Papandreu’nun 2004’te, PASOK liderliğine yeni seçildiğinde opendemocracy.net internet sitesine verdiği röportaj, yeni çözüm ve arayış çabalarıyla ilgili ipuçları verdiği gibi, CHP’nin sosyaldemokrasiye, sosyaldemokratların arayışlarına ne kadar uzak olduğunu da gösteriyor.

CHP’nin SE toplantısına katılmayış sebebini açıklayan Onur Öymen’in sözleri durumu anlatmaya yeter aslında: “Avrupa’daki bazı partilerin, politikacıların Türkiye’ye bakış açısı bizden farklı. Türkiye’ye bakış açısında ciddi sıkıntılar var. (…) Bu partilerin öne sürdükleri ve savundukları bazı düşünceler Türkiye’nin temel çıkarlarıyla bağdaşmayan düşünceler. Malesef AKP, dünyanın dört bucağında hem yargı hem de CHP aleyhine kampanyalar yapıyor. AKP hakkındaki kapatma davasından kendini kurtarmak için bizi de batırmaya çalışıyor.”

Olabilir; herkes aynı şeyi düşünecek diye bir kural yok. Gidip kendi düşüncenizi savunur, öbürlerini ikna etmeye çalışırsınız. Ama galiba, CHP de biliyor ki, bu zihniyetin hiçbir ikna gücü ve dünya karşısında savunulacak tarafı yok.

SE’nin eleştirel tavrını AKP propagandasına bağlaması ise komik olmaktan öte, trajik.

Tarihin çöp tenekesindeki asıl yerini boş bırakan CHP’nin bugünün dünyasında ve Türkiye’sinde bir boşluğu doldurması mümkün değil. Bir zombi ne kadar çekiciyse, siz de o kadarsınız.



Bu haber 333 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,550 µs