En Sıcak Konular

Katastrof ihtiyacı

0 0 0000 00:00 tsi


Avrupa Birliği meselesinde bir yol ayırımına geldiğimiz anlaşılıyor...

Bu kavşak, politik ya da ekonomik bir tercih eşiği değil..

Daha çok psikolojik.

Hem iktidar erki hem de toplum olarak karar vermemiz gerekiyor.. Çünkü genel kanaatlerin değiştiği bir sınırdayız ve bu hal; karar alıcıları, fikir odaklarını ve kamuoyunu duraksatıyor.

Sanırım şuna bir itiraz yoktur; AB'ye bakış bugün menfi bir hissiyat taşıyor. Düne kadar AB taraftarı sonuç sunan-az sayıdaki-anket Türk halkının "işkillenmeye" başladığını gösteriyor.

Siyasal ve ekonomik vizyon AB üyeliğine kilitlendiğinden, düne kadar AB'ye katılım yolundaki her aşama iç siyasi dinamiklere  "artı" kabul edildiğinden, tatsız AB taleplerine karşı ortaya çıkan tepkiler yol aşması gereken uygulayıcıları korkutuyor.

İşin daha kötü tarafı, yaratıcı çıkış kapıları beklediğimiz aydınlar ve süreci bizzat yürüten resmi kurumlar da "iki arada" kalmış durumdalar.

Açıkçası biraz körleme gidiyoruz.

Bu durumda bir "anjiyo"ya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu damar açıcı operasyon iki türlü olabilir.

Birincisi-kelimenin ataletine rağmen-"durmaktır".

Nefes almaya ihtiyacımız var ve "nerede durduğumuzu, ne istediğimizi, reeller kadar duygularımızı" gözden geçirmeliyiz. Çünkü yorulduk. AB süreci ve biteviye istekleri baydı!

Bunun olası getirileri, açılımları, sonuçları hesaplanıp, durum AB üyelerine lisan-ı münasiple anlatılabilir. İçlerinde bu karara balıklama atlayacak ülkeler zaten çıkacaktır.

İkinci yol ise Referandum.. Bu başlı başına "zemin" yaratacaktır. İlk tercihi "zaman kazanma" sayarsak, referandum daha radikal bir adımdır.

Bir çok AB üyesi ülke vatandaşlarına birlik için ne düşündüğünü sordu.. Bunu AB'nin temel ilkeleri ve felsefesi açısından da şart buluyorlar.

Şu sıralar "parlak" ilişkiler yaşadığımız Fransa, Türkiye tüm şartları yerine getirse bile nihai kararı halkına bırakacağını söylemişti anımsarsanız... Biz ise sayıları gittikçe seyrelen anketlerden bile-nedense-vazgeçmiş görünüyoruz.

Önümüzde seçimler var.. Türk halkına "AB'ne girmeyi arzu ediyor musunuz"u  sormak için iyi bir fırsattır.

"Evet" çıkarsa mesele zaten kökten hallolacaktır. Siyasi erkin önü açılacak, eli rahatlayacak, AB'ye karşı çıkanların sert itirazları oldukça kalın bir duvara çarpacaktır.

Bu ifadeden AB'yi desteklemediğim anlaşılmasın.. Ama tersi de anlaşılmasın. AB'ye ilişkin çok katmanlı şüphelerim bulunmakta. "Adil ve saygın" bir ilişkiyi hissedene değin onlardan vazgeçmeyi düşünmüyorum.

"Hayır" çıkarsa da sorun nispeten halledilecektir. Bir kere yöneticiler AB ile ilişkilerinde, "Siz bilirsiniz, sırtımda yumurta küfesi taşımıyorum, bakın Türk halkı o kadar da hevesli değil" kozunu her aşamada sınırsız kullanabileceklerdir.

AB işin kopma noktasına geldiğini görecek, duruşunu düzenleyecektir.

Referandum fikrinin doğruluğunu şuradan da kontrol edebileceğiz!. Bu fikir pratiğe döküldüğünde Türkiye'de "tanınmış" bir seri isim itiraz edecektir.

Böylesi bir kararın halka bırakılmasının iyi fikir olmadığını dillendireceklerdir. Kesindir. Jakobenleri de "fişlemiş" olacağız yani. 

Ama paniğe kapılmalarına gerek yok.. "Hayır"da ilk öneriyi uygulamaya koyabiliriz.. Yani konumumuzu elden geçirmek için "mola" isteyebiliriz. 

Elitlerimiz, "kendimizi dinledikten" sonra görüşmelere döndüğümüzde daha güçlü olacağımızı görmeliler.

Referandum AB için kadastrof etkisi yapacaktır ve pekala "planlı kriz yönetimi" olarak da görülebilir. 

Her sonuçta referandum statükoyu bozacaktır.



Bu haber 263 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,004 µs