En Sıcak Konular

Erdoğan'dan Ortadoğu barışı için diplomasi

13 Temmuz 2008 22:43 tsi
Erdoğan'dan Ortadoğu barışı için diplomasi Başbakan Erdoğan, İsrail ve Suriye arasındaki dolaylı görüşmelerde, Türkiye'nin arabulucuk rolünü Akdeniz için Birlik zirvesinde de sürdürdü. Mekik diplomasisiyle taraflarla görüşen Erdoğan barış görüşmelerinde ilerleme sağlanması için ciddi bir inisiyat

İsrail Başbakanı Ehud Olmert, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a mesaj gönderdi.

Olmert'in sözcüsü Mark Regev, Erdoğan ile yapılan görüşmede, İsrail'in Suriye ile barış görüşmelerinde ''ciddi oldukları mesajını gönderdiklerini'' söyledi.

Regev, ''Barış müzakerelerini ilerlemesi konusunda ciddi olduğumuzu ilettik'' dedi.

-MÜBAREK-

Akdeniz için Birlik zirvesine, Ortadoğu barış süreci ile ilgili yapılan ikili görüşmeler damgasını vuruyor.

Zirveye katılan İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, bugün zirvede aynı masada bir araya gelmelerine rağmen el sıkışmadılar.

Zirveya katılan liderler yaptıkları çağrılarda, özellikle barışın tesis edilmesine öncelikle vurgu yaptı.

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Ortadoğu'da barış için İsrail ve Filistin'e barış müzakerelerini sürdürmeleri çağrısında bulundu.

Mübarek, ''Suriye ve Filistin liderlerine barışın tesisi, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı ve Filistin devletinin kurulması için müzakereleri devam ettirmeleri çağrısında bulunuyorum'' dedi.

Mısır Devlet Başkanı, geçmiş dönemde yaşanan başarısızlıklardan herkesin ders alması gerektiğini söyledi.

-SOLANA-

Bu arada, AB'nin Dışişleri ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana basına yaptığı açıklamada, AB'nin Suriye ile bu yıl içinde ''ortaklık anlaşması'' imzalayabileceğini söyledi.

Solana, bugünkü zirvenin, Avrupa ve Şam arasında yeni ilişkilerde yeni dönüm noktası olduğunu ifade etti.

Suriye, AB'nin bölgede ortaklık anlaşması yapmadığı şu ana kadar tek ülke özelliğini taşıyor.

Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, dünyanın ısınması, çevre, su, enerji, göç, kültürlerarası diyalog konularının projenin öncelikli konuları arasında olduğunu söyledi.

Kapanış bildirisinde, İsrail-Filistin krizine, ABD'nin gözetiminde başlatılan ''Annapolis'' süreci ilkeleri çerçevesinde iki devletli çözüm çağrısı yapılıyor.

Uzun tartışmalar sonucunda varılan uzlaşma gereği, Arap Birliği, sürece gözlemci olarak katılmayacak ancak Barselona süreci toplantılarına davet edilecek.

AKDENİZ BİRLİĞİ SEKRETERYA MERKEZİ SORUN OLDU

Paris'te yapılan "Akdeniz İçin Birlik" projesinin kurucu zirvesinde sekreterya problemi çözülemedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nın ortaya attığı "Akdeniz İçin Birlik" projesinin kurucu zirvesi devam ediyor. Birliğin eş başkanları konusunda sorun yaşanmayan zirve, "Akdeniz İçin Birlik" merkezi konusunda anlaşma sağlanamadığı öğrenildi.

CİHAN'a konuşan diplomatik kaynaklar, sekreterya konusunun artık zirvede ele alınmayacağını ve ekim ayında yapılacak EURO -MED Bakanlar toplantısına bırakıldığını ifade etti. Sekreterya için Tunus'un adı öne çıkmıştı. Fakat buna Fas'ın karşı çıkması üzerine sekreteryanın merkezinin belirlenmesi konusu ertelendi.

ERDOĞAN, RASMUSSEN İLE GÖRÜŞTÜ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Paris'te devam eden ''Akdeniz İçin Birlik'' zirvesinde Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen ile görüştü.

Başbakan Erdoğan ile Danimarka Başbakanı Rasmussen görüşmesi, zirvenin yapıldığı Grand Palais'te basına kapalı gerçekleşti.

ERDOĞAN 'AKDENİZ İÇİN BİRLİK' ZİRVESİ'NDE KONUŞTU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, Irak doğal gaz rezervlerinin geliştirilmesiyle de ilgilendiğini belirterek, ''Irak doğal gazının doğrudan Türkiye'ye yönelik inşa edilecek bir boru hattıyla ülkemizin ulusal şebekesine kolaylıkla bağlanabileceğini düşünüyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Grand Palais'te gerçekleştirilen zirvede ''ekonomik kalkınma, gıda, su ve enerji güvenliği'' konusunda yaptığı konuşmada, bir toplumun ekonomik kalkınması adil değilse o toplum ve ülkenin bir bütün olarak kalkınmış sayılamayacağını ifade etti.

Ülkeler, halklar, toplumlar bir bütün olarak kalkınmadıkları, gelişmedikleri sürece küresel adaletin, küresel barışın, küresel huzurun sağlanmasın da mümkün olamayacağını belirten Başbakan Erdoğan, kalkınmanın ayrıca sürdürülebilir ve kapsayıcı da olması gerektiğine işaret etti.

Başbakan Erdoğan, sürdürülebilir kalkınmanın, insan-tabiat dengesini kurarak doğal kaynakların verimli şekilde kullanılması anlamına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Sürdürülebilir kalkınma sosyal, çevre, ekonomik, mekansal ve kültürel boyutları olan bir kavramdır. Diğer bir deyişle sürdürülebilir kalkınma toplumun bütününü, uluslararası planda ise tüm ülkeleri kapsamalı, doğal çevreye geri dönülmez hasar bırakmamalı ve ekonomik bakımdan anlamlı, ölçülebilir sonuçlar doğurmalıdır. Türkiye olarak, bölgemizdeki tüm ülkelerin dengeli ve adil kalkınmasına büyük önem atfediyor ve mücavir coğrafyalarla günden güne yoğunlaşan bir ekonomik işbirliği süreci yürütüyoruz.

Bulunduğumuz coğrafyanın bize kazandırdığı en önemli ve anlamlı tecrübe şudur: Bir ülkenin, bölgesinden bağımsız olarak, tek başına istikrar, barış, refah adacığı olması söz konusu değildir. Çevre ülkelerde istikrarsızlık varsa, çatışma varsa, terör varsa, geri kalmışlık söz konusuysa, bu durum hiç şüphesiz sizleri de etkileyecek, bölgenin tüm ülkelerini de etkileyecektir. O nedenle topyekün bir kalkınmayı, topyekün bir barış ve istikrar modelini işbirliğiyle uygulamak gibi tarihi bir sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum.''

Türkiye olarak, bu anlayıştan yola çıkarak, bölgesel kalkınma çabalarına aktif destek verdiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Orta Doğu'dan Balkanlar'a ve Kafkaslar'a kadar kültürel bağlarımız olan çevre bölgelerdeki sorunların çözümüne yapıcı katkımızı sürdürüyoruz. Özellikle Orta Doğu Bölgesinde devam eden anlaşmazlıkların çözümü noktasında Türkiye olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz'' dedi.

Erdoğan, Filistin'de Türkiye'nin öncülüğünde kurulması planlanan ve Filistin halkına istihdam sağlayacağı düşünülen sanayi bölgesi projesinin, bu desteğin somutlaşan bir örneği olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığının, özellikle Orta Doğu coğrafyasında yürüttüğü yardım ve destekleme faaliyetlerinin, ekonomik kalkınma ve bölgesel barışa olumlu yansımaları bulunduğunun altını çizdi.

-ENERJİ ARZI GÜVENLİĞİ-

Diğer taraftan, kalkınma alanındaki önemi giderek artan 'enerji arzı güvenliğinin' de günümüzde, dış politika, ulusal güvenlik, ekonomik refah ve küresel istikrar ile birlikte anılan bir kavram haline dönüştüğünü ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Enerji arzı güvenliği en başta, gerek enerji kaynaklarının, gerek enerji güzergahlarının çeşitlendirilmesini gerektirmektedir. Ancak enerji güvenliği aynı zamanda, enerji üreten ve tüketen ülkeler arasında işbirliğine dayalı bir anlayışın geliştirilmesini de zorunlu kılmaktadır. Bu husus da Akdeniz havzasındaki ülkeler bakımından önemlidir. Türkiye, Avrupa'nın enerji ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanan çeşitli kritik projelerin içinde yer alıyor. Bu çerçevede, Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin büyük önem taşıdığını ifade etmek isterim. Bu konuda yakın zamanda önemli gelişmeler yaşanmıştır, önümüzdeki dönemde de kayda değer ilerlemeler sağlanacağını ümit ediyoruz. Buna ilave olarak, Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğal gaz Boru Hattı, Avrupa enerji arz güvenliğinin arttırılmasına katkıda bulunacak başka bir projedir.

Öte yandan, Hidrokarbon kaynaklarının Türk Boğazları'ndan taşınmasının neden olabileceği çevresel risklerin, petrol ihracatının Türk Boğazları'nı 'by-pass' edecek boru hatlarına yöneltilmesiyle bertaraf edilebileceğini düşünüyoruz. Tabiatıyla, by-pass seçeneklerinin, sadece ekonomik açıdan uygun olmakla kalmayıp, çevresel olarak da sürdürülebilir olmaları önem arz ediyor. Bu meyanda Samsun-Ceyhan by-pass petrol boru hattı projesinin bu kriterleri sağladığına inanıyoruz.''

Türkiye'nin, Irak doğal gaz rezervlerinin geliştirilmesiyle de ilgilendiğini belirten Erdoğan, Irak doğal gazının doğrudan Türkiye'ye yönelik inşa edilecek bir boru hattıyla Türkiye'nin ulusal şebekesine kolaylıkla bağlanabileceğini düşündüklerini kaydetti.

Erdoğan, Türkiye'nin ayrıca, Arap Doğal Gaz Boru Hattı ve Türkiye-İsrail Enerji Koridoru projelerinin yanı sıra, Suriye, Ürdün, Mısır, Irak, Libya ve Lübnan ile Elektrik Enterkoneksiyonu Projesi gibi bölgedeki birçok projede yer aldığını vurguladı.

-''SU FORUMUNA EV SAHİPLİĞİ YAPACAĞIZ''-

Akdeniz bağlamında su konusunun da son yıllarda giderek uluslararası gündemin üst sıralarına yerleşmeye başladığına işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Nüfus artışı, küresel ısınma ve iklim değişikliği, hızlı kentleşme ve sanayileşme gibi olguların yol açtığı artan su ihtiyacının etkileri, Akdeniz havzasında da hissedilmeye başlamıştır. Su sıkıntısının gelecek 20-25 yıl içinde ciddi krizlere dönüşmesi ihtimali mevcuttur. Su kaynaklarının değerlendirilmesi ve bu bağlamda nehir havzaları yönetimi konusundaki bilgi birikimimizi ve deneyimimizi başta komşularımız olmak üzere tüm ülkelerle paylaşmak arzusundayız. Bu düşüncelerle, 2009 Mart ayında düzenlenecek 5. Dünya Su Forumuna ev sahipliği yapma görevini üstlendik. Dünyanın halen içinden geçmekte olduğu gıda krizi, su konusuyla yakından irtibatlıdır. Yaşanan sıkıntıların aşılması bakımından uluslararası toplumun birinci önceliği, ekonomik bakımdan toplumun en dezavantajlı kesimlerini temel gıdalara ulaşabilir kılmaya yönelik adımların acilen atılmasıdır.''

Başbakan Erdoğan, toplantının temasını oluşturan ekonomik kalkınma, gıda, su ve enerji güvenliği gibi konularda arzulanan ilerlemelerin kaydedilmesinin, uluslararası alanda güvenlik ve huzur ortamının kalıcı bir istikrara kavuşmasına bağlı olduğunu belirtti. Bu durumun, Akdeniz coğrafyası bakımından da geçerli olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Barış, istikrar ve refahı, Akdeniz'in tüm kıyılarında hakim kılmak asla imkansız değildir. Yeter ki sorunlarımızın ortak olduğunu bilelim. Yeter ki çözümün işbirliğiyle mümkün olduğuna inanalım. Yeter ki sorumluluklarımızı yerine getirelim'' diye konuştu.

zaman



Bu haber 437 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,413 µs