'Zor dönem'in komutanı veda ediyor | " /> 'Zor dönem'in komutanı veda ediyor | "/>

En Sıcak Konular

'Zor dönem'in komutanı veda ediyor

1 Ağustos 2008 13:19 tsi
'Zor dönem'in komutanı veda ediyor Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanan ve TSK’nın yeni kadrosunu şekillendirecek olan Yüksek Askeri Şura bugün başladı. Beklenmedik bir gelişme olmazsa Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt 30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanlığı’na veda edi

Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın aslına bakılırsa Türk siyaset tarihinin en zorlu dönemlerinden birinde TSK’nın komutanlığını yaptığı söylenebilir. Öncelikle göreve geldiği 30 Ağustos 2006 döneminde karmaşa ve savaşla çevrili bir coğrafyanın tam ortasında bulunuyordu Türkiye. ABD’nin Irak’ı işgaliyle kuzeyde oluşan boşluğu tekrar değerlendiren terör örgütü PKK aynı dönemde saldırılarını tekrar yoğunlaştırmaya başladı. Bu durum ABD ile ilişkileri gererken TSK üzerinde sınırötesi operasyon için kamuoyu baskısı oluşmaya başladı.

Büyükanıt göreve geldiğinde sadece terör uyanmıyordu. Türkiye kesif bir siyasi gerilime doğru hızla kayıyordu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken ulusalcı kesimce düzenlenen bazı mitinglerde ‘ordu göreve’ pankartları açılıyordu.

Daha sonra darbe günlükleriyle ortaya çıktığı üzere 2004 yılında komuta kademesinde de hareketlilik yaşanıyordu. Yani yeni Genelkurmay Başkanı’na yönelik kurum içinden ve dışından ‘hukuku zorlamasına’ için beklentiler oluşuyordu. Bir önceki Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün ‘demokrat’ duruşundan rahatsızlık duyan köşeyazarları, akademisyenler ya da siyasi aktörler Büyükanıt’tan ‘sert’ söylemler bekliyordu. Erman Toroğlu’nun ‘kodu mu oturtan komutan istiyorum’ şeklindeki sözleri o dönemde bazı çevrelerde oluşan beklentinin sembolü gibi…

Diğer yandan Türkiye 2002 yılından bu yana AB sürecinde önemli adımlar atmış bir ülkeydi. Bu yüzden tüm AB ve Türkiye’nin demokrat çevreleri Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ‘siyasetin dışında kalmasını’ bekliyordu. TSK’nın siyasete müdahalesi olarak algılanabilecek tüm adımlar yurtdışı ve yurtiçinden tepkiyle karşılanacaktı. Türkiye adım adım demokrasisini güçlendiriyor, kurumlar ortak mutabakat çerçevesinde hukuksal alanlarının dışına çıkmamaya özen gösteriyordu.

İlk kriz Şemdinli

Ancak söylediğimiz gibi… Büyükanıt’ın göreve geldiği dönem ‘zor’ bir dönemdi. Zaten Genelkurmay Başkanı olacağı dönemde çıkan olaylar ve hakkında ortaya atılan iddialar sürecin ne kadar zor geçeceğine ilişkin önemli bir fikir veriyordu. O sırada Şemdinli olayları patlak verdi. Büyükanıt komutanlığı sırasında ilk krizle karşılaşmıştı. Büyükanıt Paşa’nın Şemdinli olaylarına karışan askerler için ‘tanırım, iyi çocuktur’ şeklindeki sözleri çok eleştirildi.

Büyükanıt’ın bu çıkışı TSK’nın Türkiye’nin iç siyasetinde ağırlığını koyacağı endişesi yarattı. Ancak Büyükanıt bu beklentileri karşılamadı. Ta ki Cumhurbaşkanlığı gerilimine kadar.

e-Muhtıra neden verildi

Yaşar Büyükanıt’ın komutanlığı döneminde TSK’yı iç siyasi tartışmaların uzağında tutmaya çalıştığı bir gerçek. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde AK Parti’nin kimi aday göstereceğine ilişkin tartışmalar yaşanırken kurum kendisini siyasetin tam ortasında buldu. ‘Sözde değil özde Cumhurbaşkanı’ tanımlamasıyla tartışmalara katılan Genelkurmay Başkanı Kara Harp Okulu’nda yaptığı konuşmayla Türk Silahlı Kuvvetleri olarak Atatürk ilkeleri ve laikliğin koruyucusu olmaya devam edeceklerini söyledi. Ancak yine bıçak sırtındaydı Büyükanıt. Konuşmasını yaparken gazeteciler Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili kendisinden sürece yön verecek net mesajlar bekliyor, o ise sözcüklerini dikkatli bir şekilde seçerek kendisi ve kurumu tartışmaların dışında tutmaya özen gösteriyordu. Gazetecilerin resepsiyonlarda kendisine mikrofon uzattığında elini ağzına götürerek ‘fermuar işareti’ yapıyordu.

Ancak 27 Nisan’da saatler gece yarısını gösterirken Türkiye, Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan e-muhtırayla sarsıldı. TSK artık siyasetin içindeydi. Genelkurmay başkanlığı uzun bir sürenin ardından siyasetin bir aktörü haline geliyordu. O döneme kadar çok dikkatli dil kullanan Genelkurmay’ın neden 27 Nisan muhtırasında bu kadar açık konuştuğu önemli bir soru işaretiydi. Nitekim beklenen oldu: Genelkurmay siyasete müdahale ettiği için açık eleştirilerin hedefi haline geldi. Muhtıranın ordu içindeki ve toplumdaki bazı kıpırdanmaları gevşetmek için mi verildiği, yoksa süreçten duyulan rahatsızlığın açık bir ürünü mü olduğu ise hala soru işareti.

Seçim milat oldu

Ancak 'siyasetin içindeki TSK' çabuk toparlandı. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın komutanlığında TSK’nın tolum ve siyasetle ilişkisinde 22 Temmuz seçimleri bir milat oldu. Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün göreve gelmesiyle de ‘devlet ciddiyeti’ içinde hareket etti ve ‘Cumhurbaşkanlığı makamıyla’ ilişkilerine özen gösterdi. Seçim sonrasında AK Parti hükümetiyle kurumların hukuki yeri bağlamında doğru bir diyalog kurdu. Bazı kesimlerden gelen tüm ‘çağrılara’ karşın kurumu siyasetin dışında tutmaya özen gösterdi. Çetelerle mücadelede hukuksal sorumluluğunu yerine getirdi.

Ancak bu dönemde birçok eleştiriyle de yüzleşmek zorunda kaldı Büyükanıt komutasındaki Türk Silahlı Kuvvetleri… Olur olmaz pek çok haber orduyla ilişkilendirilerek kamuoyuna sunuldu. TSK ise hukuk dışı yapıların kurumla bağlantılı olduğu iddialarına sert tepki gösterdi. Son açıklama dün akşam saatlerinde yedi maddede yapıldı. Genelkurmay’ın internet sitesinden yaptığı açıklamadaki sert ton ve kullanılan dil eleştiri konusuyken, çıkan haberlerdeki kimi ‘suçlayıcı’ vurguların da TSK’nın canını acıttığı kesin.

Sonuç olarak Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın komuta dönemiyle ilgili şu söylenebilir: Büyükanıt, Türkiye’nin toplumsal değişim ve gelişim geçirdiği, bu değişim sancısının siyasete gerilim olarak yansıdığı, Türkiye’de ‘derin çetelerin’ üzerine gidildiği ve ‘darbe’ söylentilerinin ayyuka çıktığı, uluslar arası konjonktürde dengelerin yeniden hesaplandığı çok zor bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı yaptı. ‘Zor dönemlerin adamı’ Büyükanıt artan terör saldırılarına rağmen TSK ile toplum arasındaki bağları güçlü tutmaya, terörle mücadelede Türkiye’nin güvenliğini etkin bir şekilde sağlamaya özen gösterdi. Bu zor dönemde kurumunu siyasetin dışında tutmaya çabalamasına rağmen, gergin siyasi ortamdan o da nasibini aldı. Ancak çetelerle mücadelede yaptığı katkı ve ‘müdahil ol’ çağrılarına verdiği diplomatik 'hayır' yanıtlarıyla bu zor dönemi demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından başarıyla tamamladı.

iyibilgi.com



Bu haber 772 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,885 µs