Ödleri patlıyor: BİZ, 'diğerleriyiz'!

7 Ağustos 2008 11:35 tsi
Medya reklamla yaşar. ‘Kan’ı budur. ‘Klasik’ olarak tanımlayabileceğimiz Gazete ve TV’ler reklam pastalarını büyütüp, çeşitlendirdikçe güçlenirler. Tabii bu süreç zaman içinde ‘hakim/kartel/klasik’ medyayı da oluş

Klasik haber kaynakları listesi, Gazeteler, TV’ler, dergiler olarak düzenlenebilir. Bu haber kaynaklarının tamamı reklamla beslenir. Basın grubu ne kadar geniş ve güçlü ise reklam daha çok gelir, geldikçe de güç artar.

Sistem özünde bu kadar basittir. Ancak zamanla bu yapı, “hakim/kartel/klasik” medya yapısı oluşturur ve bu da aslında “tek tip/tek düşünce/taraflılık” anlamına gelir. Güç, ekonominin diğer alanlarına ve elbette siyasete sirayet eder.

Türkiye’de de durum budur ve ister iktidar yanlısı ister karşıtı olsun basın sistematiği böyle işler. Reklamlar stratejik silaha dönüşür.

Oysa bir süredir “klasik” basının karşısında, “modern/bağımsız” diyebiliriz başka bir haber mecraı bulunuyor. Bunun ismi internet gazeteciliği/medyası olarak veya daha spesifik farklı tanımlarla, “haber portalları/siteleri” biçiminde tanımlanabilir.

Korku-Ecel ilişkisi…

Burada iki kesim arasındaki savaşın parametreleri üzerinde duracak değiliz. Daha basit ama aynı zamanda “elle tutulur” bir veriden hareket edeceğiz. Ve bu veri bizzat “hakim” medyaya ait.

İki kesim arasındaki rekabet kelimenin tam anlamıyla dengesiz. Klasik medya stratejik silahlara ve paraya sahip. Modern medyanın elinde ise sadece-elbette hepsi için söylemiyoruz-“yaratıcılık ve bağımsız bir karakter” bulunuyor.

İkinci nokta klasik medyanın modern medyayı küçümsemesi. Bunu anlayışya karşılayabiliyoruz ve esasen önemsiz. Genellikle “internetçiler ve diğerleri” ismiyle yaftalanıyor.

Önemsiz çünkü klasik medya bir süredir karşısındaki gücün “tehlikeli” olduğunu fark etmiş bulunuyor. Bu nedenle, aynı hız ve büyük bir güçle onlar da internet haberciliğine yöneliyorlar, bu yoldaki yatırımlarını da klasik medya aracılığı ile destekliyorlar.

Hiçbir örnek vermiyoruz çünkü zaten hangileri olduğunu pek iyi biliyorsunuz. Sonuçta da ortaya “sanal ortamda yayın yapan klasik bir medya ürünü kopyası” çıkıyor. Yani bir farkları yok.

Durum raporu…

Peki klasik medyanın bu korkusunun ardında ve bu kulvara girme kararı vermesinin ardındaki gerçeklik ne? Elbette birisi “iyi” haberciliğin, internet ortamına kaydığını görmeleri. İkincisi ise “büyümeyi ve rakibi” gösteren bazı rakamlar. Burada kesiyoruz ve aşağıda “diğerleri” bölümünde verilen, büyük kısmını internet gazeteciliğinin oluşturduğu rakamları sunuyoruz. “Değişim” oranlarına da dikkatinizi çekerek. Bakın nasıl 'büyümüşüz"!

 

Mecra Bazında tahmini Türkiye Reklam Yatırımları

MECRA  2007 (6 ay)       2008 (6 ay)       DEĞİŞİM (%13)

TV            835                  940                         13

GAZETE  493                  528                         7

DERGİ      61                     67                         10

RADYO    57                     61                         7

DİĞER    165                     223                       35

 

TOPLAM    1611             1819                      13

Kaynak: Hürriyet/Uluslararası Reklamcılık Derneği (IAA)  

Bu haber 1,467 defa okundu.