12 kayıp sayfa Perinçek'te çıktı | " /> 12 kayıp sayfa Perinçek'te çıktı | "/>

En Sıcak Konular

12 kayıp sayfa Perinçek'te çıktı

9 Ağustos 2008 13:27 tsi
12 kayıp sayfa Perinçek'te çıktı Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın hazırladığı 124 sayfalık ünlü raporun 12 sayfası, "devlet sırları" içermesi nedeniyle gizli kalmıştı. Bu rapor, eksiksiz olarak Doğu Perinçek'te çıktı ve Ergenekon İddianamesi'ne girdi.

Taraf Gazetesi'nin haberine göre Ergenekon iddianamesinin eklerinde bulunan belgeler Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan pek çok karanlık olayın ayrıntılarını gün ışığına çıkarıyor. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın talimatıyla Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan Susurluk Raporu'nun devlet sırrı olduğu gerekçesiyle yayımlanmayan 12 sayfalık bölümü de iddianamede yer alıyor. Rapor 22 Ocak 1997'de Mesut Yılmaz'a sunulmuş ve Yılmaz'ın da katıldığı bir televizyon programında halka açıklanmıştı. Toplam 124 sayfa olan raporun 68,69, 70,71,75,77,78,79, 80,99,103 ve 104'üncü sayfaları "devlet sırn olduğu nedeniyle açıklanmamıştır" gerekçesiyle sansüre uğramıştı. Söz konusu sayfalarda Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması olayı ve Yaprak ve Hidayet aileleri arasındaki uyuşturucu bağlantıları, Azerbaycan'da Haydar Aüyev'e yönelik darbe planlan, Behçet Cantürk hakkında istihbari bilgiler, Hiram Abbas tarafından görevlendirilen Abdullah Çatlı önderliğindeki grubun, dönemin cumhurbaşkanlığı bünyesinde yürütülen operasyon dahilinde yurt dışındaki Ermenilere yönelik saldırılan, Şekerbank menşeli bürokratlar hakkında bir şema ve Özel Harp Daire'si üzerine hazırlanmış bir rapor bulunmakta. Devlet sırrı olduğu gerekçesiyle bugüne değin saldı kalan söz konusu 12 sayfayı okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz.

98-99.Sayfa

Hepsi banka banka gezdi

Şekerbank menşeili bir grup bürokrat 1992 ve sonrasında Kamu bankalarında yönetici olarak çalışmışlardır. Bu grup 1992-1996 döneminde bir aile Holdinginde görülebilecek bir şekilde Bankadan bankaya dolaştırılmışlardır.

75-77-78. Sayfalar

İnfazın adı "grup çalışması"

Kim olduğu ve ne yaptığı aşikar olmasına rağmen devlet, Behçet Cantürk'le başedememiştir. Yasal yollar yetmemiş neticede "Özgür Gündem gazetesi plastik patlayıcılarla havava uçurulmuş, Cantürk'ün devlete biat etmesi beklenirken adı geçenin yeni bir tesis kurmak üzere harekete geçmesi üzerine, Türk Emniyet Teşkilatı tarafından öldürülmesi kararlaştırılmış ve karar infaz edilmiştir.

Cantürk'ün öldürülmesinin doğruluğu yanlışlığı veya gerekli olup olmadığı tartışmasına girilmemiştir: Ancak zaruri bazı sualleri sormak gerekir. Sistem nasıl çalışmalı sorumluluk nasıl paylaşılmalıdır? "Hukuk devletinde bu suallerin yeri olamaz" itirazı da kanaatimizce geçerli değildir ve realiteye uygun düşmez.

Hafız Akdemir... Yahya Orhan... Mecit AKGÜN... Burhan KARADENİZ... Halit GÜNGEN... İzzet KESER... Cengiz ALTUN... Çetin ABABAY... Bunların tamamı OHAL Bölgesinde falili meçhul cinayetler sonucu ölmüşlerdir.

İtirafçılardan ve haraç paylaşımındaki silahlı eyleminden mahkum İbrahim BABAT'ın ifadesinin bir bölümü örnek ve ibretle okunmaya değer bir belge olarak yorumsuz aşağıda sunulmaktadır.

"1990 yılında... Asayiş bölge komutanlığına HİKMET KOKSAL paşa... JİTEM'in başına da Veli KÜÇÜK paşa getirilmişti (o zaman albaydı) ...Yakalanıp serbest bırakılan bazı itirafçı asker kimliğiyle JİTEM grup komutanlığına alınmışlardı... JİTEM'de bu itirafçıların sevk ve idareleri için bana görev çağırışı yapıldı, önce kabul etmedim daha sonra Hikmet Koksal Paşa araya girince bazı kaygılarım olmasına rağmen paşaya güvenerek Diyarbakır'a gittim... Diyarbakır ve çevresinde PKK ile ilişkili olduğundan şüphelendiğimiz hemen-herkesi infaz etme yetkimiz vardı. Bu insanları yakalayıp... faili meçhul bir şekilde öldürmeyi yöntem olarak benimsemiştik. Bizden istenen buydu bu tarzda talimat alıyorduk... eski itirafçılardan Ali OZANSOY, Hüseyin TİLKİ, Abdulkadir AYGAN, Hayrettin TOKA, Recep TİPİZ, Adil TİMURTAŞ ve eski tikkocu Fatih adındaki kişiler vardı. Antalyada örgüt tarafından öldürülen Kuman kod (Salahattin GÖRGÜLÜ) grubumuzun istihbaratçısıydı: Örgütle ilişkilidir tarzında getirdiği kişilerin hepsini infaz ettik. Bismil'de benzinci Talat'ı, Diyarbakır-Bismil yol kavşağında bir vatandaşı, Batman'da iki kişiyi, Hazro'da bir vatandaşı infaz ettik. Bu çalışma 5 ay sürdü. Salahattin GÖRGÜLÜ'nün istihbaratı doğrultusunda bir şahsı Celil kod Aytekin ÖZEL binbaşıyla Abdulkadir AYGAN birlikte infaz ettiler."...


79-80. Sayfa

Çatlı'ya görev böyle verildi

MİT'in ÇATLI hakkındaki bir buçuk sayfalık yazısı aynen takdim edilmektedir: "ASALA'ya yönelik uygulamaya konulan çalışmalar çerçevesinde 22 EKİM 1983 tarihinde Fransa/Paris'te temasa geçilmiştir. Kabul etmesi üzerine göreve sevk edilmiştir. Ermeni hedeflere yönelik olarak planlanan;

05 (06) ARALIK 1983, Fransa/Paris, Ara TORANYAN'ın otosuna ikinci bombanın konulması,

17 MART 1984, Fransa/Marsilya, Ermeni Gençlik Örgütü binasının bombalanması,

01 MAYIS 1984, Fransa/Paris, Henri PAPAZYAN'ın otosuna bomba konulması (bomba patlamadı),

04 MAYIS 1984 Fransa/Alfortville Ermeni Anıtı, Ermeni Anıtı, Ermeni Gençlik Örgütü binası, spor salonu, karakol ile itfaiye aracının bombalanması,

24 HAZİRAN 1984, Fransa/Paris, Ermeni Gençlik Yurdu'nun bombalanması, eylemlerini bir ekip olarak çalıştığı şahıslarla beraber gerçekleştirmiştir.

24 EKİM 1984 tarihinde Fransa/Paris'te uyuşturucu ticareti nedeniyle yakalanarak tutuklanmasından dolayı tarafımızla irtibatı kesilmiştir... Söz konusu eylemler Abdullah ÇATLI ve grubunun yanı sıra bu grupla herhangi bir organik bağı bulunmayan çeşitli gruplarla gerçekleştirilmiştir.

EYLEM LİSTESİ

1-)14 KASIM 1982: Hollanda/Utrecht, Nubar YALIMYAN'ın öldürülmesi.

2-) 22 MART 1983: Fransa/Paris. Ara TORANYAN'ın otosuna bomba konulması (bomba patlamadı).

3-) 03 TEMMUZ 1983: Fransa/Paris, Ara TORANYAN'ın babasının emlak dükkanına bomba konulması (bomba patlamadı), Ermeni Kitabevi'nin bombalanması.

4-) 07 TEMMUZ 1983: Hollanda /Hengelo Suriz, Ermeni Kahvesi'nin taranması.

5-) 08 TEMMUZ 1983: Hollanda Enschede, Ermeni Gençlik Örgütü lojmanlarının kundaklanması.

6-) 27 TEMMUZ 1983 Fransa/Alfortville, Ermeni Kültürevi ve ASALA'nın basın bürosunun bombalanması

7) 28 TEMMUZ 1983: Fransa/Paris, Ermeni Kültürevi, Radyoevi ve basın bürosunun bombalanması,

8) 06 ARALIK 1983 Fransa/Paris, Ara TORANYAN'ın otosuna ikinci bombanın konulması.

9) 17 MART 1984 Fransa/Marsilya, Ermeni Gençlik örgütü

binasının bombalanması

10) 01 MAYIS 1984 Fransa/Paris, Henıy PAPAZYAN'ın otosuna bomba konulması (bomba patlamadı).

103-104. Sayfa

JİTEM katilleri istihdam etti

Jandarma Hulusi Sayın Paşa'nın Kurmaybaşkanlığı döneminde JİTEM geliştirilmiştir. PKK'nın 80'li yıllarda yarattığı silahlı mücadele ortamı Jandarma İstihbaratının kaynağı olmuştur... JİTEM'e alınan itirafçılar ve mahalli unsurlar zaman içinde başıboş ve serbest kalınca, başlı başına bir büyük problemin kaynağını oluşturmuşlardır... İstihbaratta çalışanlar da askeri hiyerarşinin dışında kalmışlardır. Binbaşı Cem ERSEVER, daha yüksek rütbelilerin bulunduğu bir ortamda müstakilen hareket edebilmiştir... Alaattin KANAT bu guruptan tanınmış bir itirafçıdır. En meşhuru ise zalimliği ve öldürdüğü insan sayısının fazlalığı ile tanınan Mahmut YILDIRIM-YEŞİL'dir. YEŞİL Şafii Kurttur. Bu gurup, Alevi Kürtleri en büyük hasım olarak görür ve kabul eder. Bu hava YEŞİL'i Alevi Kürtlere karşı sadece menfaat, haraç vs. kaygılarıyla değil dini motif de etkisinde aşırılıklara yöneltmiştir.

Jandarma İstihbaratı'nda çalışan personel, subay ve astsubaylar Güneydoğu'dan dönmelerinden sonra görevlendirildikleri batı bölgelerinde eski elemanlarla guruplaşmak, emekli olduktan sonra da ilişkileri sürdürme alışkanlığı içinde olmuşlardır. (17)

Dikkati çeken husus, Güneydoğu'da savaşan değil özellikle istihbarat yapan unsurların, öğrendiklerini daha sonraki yıllarda ve yaşantılarında kullanıyor olmalandır.(18)

17-)Bodrum Gümbet'te Sun Clup Hotel'in sahibi Ahmet Nedim BAŞMISIRLI ile arkadaşı Vasfı Ahmet KÖSEOĞLU arasındaki ihtilaf, Jandarma Subay ve Astsubayları ile itirafçı ve mafya arasında çözümlenmiş, alınan çekler tahsil edilmiştir. Çıkan ihtilafta itirafçı İbrahim BABAT arkadaşlarını vurmuştur. İbrahim BABAT Başbakanlık Teftiş Kurulu'na başvurmuş ve 7 yıl ile kurtulacağının kendisine garanti edildiğini, ancak 17 yıla mahkum olunca konuşmaya karar verdiğini anlatmıştır.

18-) Alaattin KANAT Polise verdiği ifadede (26.08.1994) "geçmiş yaşantımdan tanıdığım ve kendilerinin eroin kaçakçılığı işlerine bulaştıklarını bildiğim Abdulkadir AKBIYIK ve Senar ER isimli Güneydoğu kökenli kişilerden onları korkutarak para sızdırmayı düşündüm. Eroin kaçakçısı olarak tanınan ünlü kişilerden (öldürülen) Behçet CANTÜRK, Savaş BULDAN gibi kişilerin de isimlerini vererek korkutabileceğin" düşünerek teşebbüse geçtim." "Müştekiye ettiğim telefonlarda başka isim kullanmam ve kendimi kontrgerilla olarak tanıtmam tamamen onları korkutabilmeye matuftur" demiştir. 



Bu haber 723 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,112 µs