Atatürk'ün ruhu Nur Serter'e ne dedi? | " /> Atatürk'ün ruhu Nur Serter'e ne dedi? | "/>

En Sıcak Konular

Atatürk'ün ruhu Nur Serter'e ne dedi?

10 Ağustos 2008 11:00 tsi
Atatürk'ün ruhu
 Nur Serter'e ne dedi? Ergenekon iddianamesinde CHP milletvekili ve eski İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter'in 'Atatürk'ün ruhunu çağırdığı' şeklindeki bilginin yer alması tartışma yarattı. Emre Aköz 'Atatürk'ün ruhu Serter'e ne dedi' diye soruyor...

Emre Aköz/Sabah

Atatürk'ün ruhu Nur Serter'e ne dedi?
Geçen yıl eylül ayında, " Muhafazakarlık artıyor mu, yoksa azalıyor mu " konulu bir TV programına katılmıştım.
Programın konuklarından biri de, İstanbul Üniversitesi'nde türbanlı kızlara karşı haşin bir mücadele vermiş, cumhuriyet mitinglerinin düzenlenmesinde etkin rol almış, ardından da CHP'den milletvekili seçilmiş olan iktisatçı Nur Serter'di.
Laf döndü dolaştı, dinin gündelik hayattaki rolüne geldi. Nur Serter " TV 'lerdeki kadın programlarına bakın. Organ bağışını hacı hoca takımına soruyorlar " dedi.
Ben de " İyi ki soruyorlar " dedim ve sözle neyi kastettiğimi şöyle anlattım:


Modern hayat önümüze cevap vermemiz ve ardından tavır almamız gereken bir sürü soru getiriyor. Bunlardan biri de organ bağışı.
Dindar insanlar öldükten sonra dirileceklerine ve Allah'a hesap vereceklerine inanırlar.
Peki, bu açıdan organ nakli ne anlama geliyor? Mesela tekrar canlandıklarında bağışladıkları organları olacak mı, olmayacak mı?
Eğer Allah'a ve ahıret gününe inanmıyorsanız, mesele yok. Ama inanıyorsanız, o zaman bunlar çok anlamlı sorular.
Ancak bu tip sorulara bilim adamları cevap veremez. Çünkü bilim yaşadığımız somut dünya ile uğraşır. Dini ilgilendiren sorulara ise ancak din alimleri cevap verebilir.
Dolayısıyla inançlı kadınların, hazır karşılarında bir din uzmanı bulmuşken, organ bağışı gibi kafalarını kurcalayan bir soruya cevap aramaları normal değil mi?
Hatta organ bağışından kaçınsalar dahi, o kadınların hayatına bu kavramın girmesi olumlu bir durum değil mi?
Tahmin edeceğiniz gibi, ben bunları söylerken Nur Serter bilinç kapılarını sımsıkı kapamıştı. Tutumunda milim kımıldama olmadı. Çünkü o, 'bilime inanmış' bir çağdaş kadındı.

Şimdi, yani o programdan yaklaşık bir yıl sonra, Ergenekon iddianamesinde yer alan bir belgeyle, Nur Serter'in ruh çağırma seanslarına katıldığı gündeme geldi: Bu seanslarda Atatürk'ün ruhunu da çağırmışlar.
Burada tuhaf olan Atatürk'ün ruhunu çağırmak değil bence.
Fi tarihinde bazı arkadaşlarım ruh çağırma olayına merak sarmıştı. İstisnasız hepsi de Atatürk'ün ruhunu çağırmışlardı.
Asıl gariplik, bir insanın, dindarların ' öteki hayat' inancını ve ilgisini aşağılarken, bir benzerini kendisinin yapması.
Acaba Nur Serter, ruh çağırmadan önce, ruhların olup olmadığını bir fizik profesörüne ya da bir tıp uzmanına sordu mu?
Elbette sormadı. Çünkü bilim ' maddi dünya' ile ilgilenir. Ruhların var olup olmadığı, doğa bilimlerinin cevabını aradığı sorulardan değildir.
Ne Stephen Hawking gibi bir fizikçi, ne de Mehmet Öz gibi bir doktor bu soruya 'bilimsel' cevap verebilir.
Onlara " ruh var mı " diye sorarsanız, bir uzman cevabı alamazsınız. En fazla ' kişisel inançlarını' öğrenebilirsiniz.
İşte çelişki bu noktada:
Kendiniz fizik ötesi dünyaya merak sarıp ruh çağırma seanslarına katılacaksınız. Ama metafizik dünyayı başka bir açıdan merak edip din uzmanlarına soranlara dudak bükeceksiniz.

'Merak' deyince aklıma geldi: Acaba Atatürk'ün ruhu Nur Serter'e ne dedi?
Harfler üzerinde hareket eden fincandan söyle bir cümle zuhur etmiş olabilir:
" Kızım, ben size 'hayatta en hakiki mürşit bilimdir' dememiş miydim? Sakın beni bir daha rahatsız etme! "
Ya da şöyle:
" Evladım, ne diye darbecilere takılıyorsun; başka işin yok mu senin? "



Bu haber 519 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,801 µs