En Sıcak Konular

Bakan, yüksek faizin sebebini açıkladı

10 Ağustos 2008 19:40 tsi
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de şu andaki yüksek faizin en önemli nedenlerinden birinin sosyal güvenlik sisteminin açıkları olduğunu belirtirken, ''Türkiye'de şu anda çok yüksek faiz varsa, bunun en önemli faktörleri arasında, 1970'li ve 1990

TÜGİK'in organizasyonunda Tatvan'da gerçekleştirilen ''Bitlis Buluşması''nda iş adamlarının sorularını yanıtlayan Bakan Şimşek, bir iş adamının ''düşük kur-yüksek faiz politikası'' ile ilgili sorusu üzerine, ''ekonomiden sorumlu bakan olarak ne kendi kafasında, ne de hükümetin programında düşük kur-yüksek faiz diye bir çerçeve olmadığını vurguladı. Fiiliyatta bunun söz konusu olduğuna işaret eden Bakan Şimşek, şu açıklamalarda bulundu:

''Hükümetin, böyle devam edelim, diye bir şeyi yok. Peki nasıl oluyor da bir hükümet istemediği halde düşük kur, yüksek faiz ile karşı karşıya kalıyor? ABD'de yüzde 5 enflasyona karşın, gecelik faiz yüzde 2, 10 yıllık tahvilin faizi yüzde 4. Bizim bütçemiz Amerika'nın bütçesinden daha sağlamdır. Borç yükü ABD'den daha az. Avrupa'da brüt borcun milli gelire oranı, bizden daha yüksek. Bütçe performansımız daha iyi. Nasıl oluyor da bizde yüksek faiz, düşük kur oluyor? Birinci sınıf demokrasi, kurumsal yapı, temel hak ve özgürlükler vb. Bunu bir yana bırakalım. Muhtemelen bunların bir etkisi oluyor. Ama ABD gibi birçok gelişmiş ülkenin sosyal güvenlik sisteminin birikimlerinin milli gelire oranı, yüzde 100'ler, yüzde 170'ler düzeyinde. Yani ABD'nin sosyal güvenlik sisteminin birikiminin tutarı 20 trilyon dolar. Türkiye'de bu nasıl, maşallah... Ben bu sene 37 milyar YTL borçlanıp, sosyal güvenlik kurumuna vereceğim. Ortalama yaşın 28 olduğu bir ülkede sosyal güvenlik sistemini finanse etmek zorundayız. Asıl sorgulanması gereken konu bu.. Türkiye'de şu anda yüksek faiz varsa, bunun en önemli faktörlerinden birisi 1970'li, 1990'lı yıllarda gösterilen siyasi sorumsuzluklar, popülizm vardır. 1970'lere kadar sistem fazla veriyordu. ABD'de sosyal güvenlik kuruluşlarının 20 trilyon dolar birikimi var, hazine 9 trilyon dolar borçlanıyor. 20 trilyon dolar, 9 trilyon doların peşinden koşuyor, 10 yıllık faiz yüzde 4. Bizde, ben 37 milyar YTL sosyal güvenlik sistemini finanse ediyorum. OECD'de ortalama 65-68 olan ortalama emeklilik yaşı, geçen yıl bizde kadınlarda 43, erkeklerde 47 oldu. Sosyal güvenlik sisteminin finansmanını Türkiye'ye maliyeti 850 katrilyon oldu. Yani 22 tane GAP...Böyle olunca böyle oluyor...''

-DÜŞÜK KUR UYGULAMASI

Son 4-5 yıldır uygulanan ekonomik programın Türkiye'de borcu bir endişe kaynağı olmaktan çıkardığına işe ret eden Bakan Şimşek, reformların yapılması, AB sürecinin devam etmesinin Türkiye'yi cazip bir ülke haline getirdiğini kaydetti.

Gelen paranın ''sıcak para'' olmadığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye'nin ekonomik uygulamalar sonucunda cazip hale gelmesi ile gelen para miktarının arttığını, bunun YTL'nin değerlenmesine yol açtığını anlattı. Cari açığın önemli bölümünün enerjiden kaynaklandığını belirten Şimşek, şöyle konuştu:

''Türkiye gibi potansiyeli büyük, gelişme hacmi yüksek ülkelerde, yatırım imkanları çok canlıdır. Bu nedenle oraya para akar, para aktıkça oraya talep artar. Eğer rekabet gücünüzü sürekli iyileştirirseniz, sorun olmaz. Yok eğer faizi yükseltirseniz, maliyetlerinizi artırırsanız, düşük kurla da bazı sektörler zorlanır. Nitekim zorlandıklarını da biliyoruz.

Şunu da bilin, yüksek kur Türkiye'ye çözüm getirmedi. Yüksek kur, bazı ihracatçıların işini kolaylaştırdı. Türkiye'de döviz açığı var, özel sektör borçlanmış. Açık pozisyonu varsa yüksek kur işlerine yarar mı. Genelde yaramaz. Yatırım yapan firmalar borçla dışardan makine almadı mı. Bu makinelerin borcunu düşük kurla ödemek işine gelmiyor mu. Bir çok sektörde ithalatın payı yüksek değil mi. Onun için ne istediğinizi iyi bilmeniz lazım.

Bunun bazı sektörlerde sıkıntı yarattığı bir gerçek. Ama Türkiye 2001'de bir karar verilmiş, Merkez Bankası bağımsız hale gelmiş. Sermayenin önündeki engeller kaldırılmış. Bizi Çin ile karşılaştırmayın. Düşük kur bazı geleneksel sektörleri olumsuz etkiliyor ama yüksek kur çözüm değil. Yüksek kur, size Ar-Ge yaptırmaz, marka geliştirmez.''

Bakan Şimşek, 1 Ocak 2007 - 5 Ağustos 2008 arasında, Polonya parasının yüzde 24,5, Brezilya parasının yüzde 17,9, Macaristan parasının yüzde 15,9, YTL'nin ise yüzde 11,2 değerlendiğini kaydederek, düşük kurun sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını vurguladı.

-İMKANSIZ ÜÇLÜ

Ekonomide, ''imkansız üçlü'' olarak nitelendirilen ''faiz-kur-sermaye'''nin aynı anda kontrol altında tutulamayacağını vurgulayan Bakan şimşek, ''Zamanında etmeye kalktılar ve başka sorunlar çıktı. Faizi piyasaya bıraktık, kuru Merkez Bankası belirliyor. Bizim görevimiz reform yapmak, rekabet gücümüzü artırmak. İnanın; Türkiye vizyon çerçevesinde yoluna devam edebilirse, önüne başka çukurlar kazılmazsa, yüksek petrole rağmen, daha da yükselecek'' dedi.

Sosyal güvenlik reformunun önemine işaret eden Bakan Şimşek, ''Normalde aslında, hem işverenin, hem de işçilerin (neden sosyal güvenlik reformu yapılmıyor) diye şu anda sokaklarda olması lazım. Çünkü reforma rağmen 2075 yılına kadar olan birikimli açıklar 550-600 milyar dolar olacak. Eğer reformu yapmasaydık, bu 1,7-1,8 trilyon dolar olacaktı'' diye konuştu.

-İSTİHDAMA YÖNELİK DESTEKLER

Sosyal güvenlik primindeki 5 puanlık indirimin de bu yıl Ekim ayından itibaren uygulanacağını açıklayan Şimşek, bunun kayıt dışını önlemek ve rekabet gücünü artırmak açısından önemli olduğunu vurguladı.

İşyerlerinde 49 işçiye kadar olan yerlerde eski hükümlü, terör mağduru çalıştırma zorunluluğunun kaldırıldığını hatırlatan Şimşek, özürlü çalıştırma halinde ise devletin prim desteği verdiğini kaydetti. Genç ve kadın istihdamı için 5 yıl süreyle prim teşviği getirildiğini de belirten Şimşek, bir soru üzerine ekonomide koordinasyonun çok iyi olduğunu belirtirken, sosyal güvenlik ile ilgili yasalar çıkarılırken istihdam esnekliği ile ilgili düzenlemelerin istediği gibi mevzuata sokulmadığını, bunun kadın ve gençlerin istihdamını olumsuz etkileyeceğini anlattı.
 
zaman



Bu haber 676 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,978 µs