En Sıcak Konular

Ruslar hangi senaryoyu bozuyor?

12 Ağustos 2008 09:32 tsi
Ruslar hangi senaryoyu bozuyor? 
Rus yönetimi, Batı'nın yumuşak karnına vuruyor

A. Aydoğan Kalabalık / Bişkek

Bu yazının başlığı aslında 'Orta Asya'da bütünleşme girişimleri -5' olmalıydı.

Beş bölümden oluşan yazı dizimizin son cümlesi de, 'Orta Asya ülkeleri için hazırlanan uyum ve bütünleşme stratejisi ile ilgili senaryolar, uzun vadede Kafkas ülkelerinden Azerbaycan ve Gürcistan'ı da kapsayacak şekilde düşünülüyor.' Şeklinde olacaktı. Ancak Gürcistan'da yaşanan sıcak gelişmeler, yazı dizimizin son bölümünü başa almamızı gerektirdi.

Bazı uzmanların ifade ettiğine göre bu stratejinin son aşamasını, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ probleminin çözülmesi ve Ermenistan'ın da bu birliğe katılması oluşturuyor. Son seçimlerin ardından Ermenistan'da muhalefet tarafından kurulan turuncu devrim çadırları da aslında bu hedefe yönelikti.

Uzun vadede hedef, Rusya'nın güneyine bir tampon bölge oluşturarak, Rusya'yı Kuzey Kutba hapsetmek ve böylece, Orta Asya enerji transferinde kullanılacak olan enerji koridorunu garantiye almaktı.

Gürcistan yönetimi bölgedeki Rus barış güçlerinin tacizlerine fazla dayanamadı ve bazı araştırmacıların da ifade ettiği gibi Kafkaslarda, daha başından kaybedeceği bir kumara soyundu. Güvendiği Batı Avrupa dağlarına da haliyle kar yağmışa benziyor.

Rusya yönetimi, Batı'nın yumuşak karnı olan 'İsrail'in güvenliği' ile doğrudan ilişkilendirilen 'İran nükleer programı' kozunu da kullanarak oyunu bozmak istiyor. İsrail bu sebepten dolayı Gürcistan'a silah yardımı yapılmaması çağrısında bulundu.

Putin ve Medvedev yönetimindeki Rusya bu savaşı ne pahasına olursa olsun kazanarak, Ukrayna ve Rus nüfusun bulunduğu diğer ülkelere gözdağı vermek istiyor.

Orta Asya'da bütünleşme girişimleri 5

Özelde Orta Asya ülkeleri genelde ise Türk Cumhuriyetlerinin bütünleşme ve uyum süreçlerinde birtakım problemler ciddi engeller oluşturuyor.

Araştırmacılar, bu kardeş devletlerin eski Sovyet alanında tekrar bir birlik oluşturarak ekonomik, kültürel ve sosyal bir kalkınma projesi gerçekleştirmelerine bazı objektif faktörlerin engel olduğunu var sayıyor bunlar:


Ülkelerin farklı ekonomik gelişim hız ve seviyeleri; Mesela Kazakistan'da kişi başına düşen milli gelir düzeyi, 10 bin doları geçerken, Özbekistan ve Kırgızistan'da 2 bin civarında seyrediyor.
Ülkeden ülkeye değişiklikler arz eden iş gücü bedeli, vergiler ve gümrük ödemeleri. Özbekistan'a ihraç etmek istediğiniz bir malın bedelinin üç katı gümrük ödemek zorundasınız. Kazakistan ve Kırgızistan'da daha farklı bir uygulama yapılıyor.
Ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik rekabet ve bölgede lider olma hırsı. Son yıllarda Özbekistan ve Kazakistan arasında ciddi bir rekabet söz konusu. Nazarbayev tarafından 2004 yılında ortaya atılan 'Avrasya Birliği' ve sonradan Tacikistan'ı da içine alacak olan 'Orta Asya Birliği' fikrine en fazla itiraz Özbekistan yönetiminden geldi. TürkPa (Türk Devletleri Parlamentosu Asamblesi' girişimlerine de yine bu tür gerekçelerden Özbekistan ve Türkmenistan yönetimleri karşı çıktı.
Ekonomik kalkınma, yatırım ve acil ihtiyaçlar gibi durumlarda ülkelerin bazı organizasyonlar çerçevesinde imzalamış oldukları anlaşmalara rağmen, Batılı ve diğer uzak dış ülkeleri tercih etmeleri,
Çözümlenmemiş sınır ve toprak sorunları; Bu konuda ülkeler hakem olabilecek bir dış güce ihtiyaç duyuyor. O gücün de haliyle Rusya olması gerekiyor.
Bütünleşme süreçlerine doğrudan veya dolaylı yollarla engel olmak isteyen dış güçlerin etkisi; Amerika, Avrupa ülkeleri, Çin ve Rusya Orta Asya ülkelerinin müstakil bir güç oluşturmalarına şüpheyle yaklaşıyor. Böyle bir oluşuma Osmanlının Timurleng fobisini hesaba katarsanız, Türkiye'nin nasıl bir tavır takınacağı belki tahmin edilebilir.
Lehçeler, ülkeden ülkeye farklılık arz eden Türkçe lehçeler de bütünleşmeye şimdilik engel gibi duruyor. Aslında aynı dil, halk ve devletlerin bütünleşmesine harç olması gerekirken farklı sebeplerden dolayı engel olarak yansıyor. Ortak bir iletişim lehçesi olmadığından siyasi ve sosyal ortamda kullanılabilecek tek ortak dil Rusça.
Bir bütünleşme stratejisinin olmayışı; Ne devlet adamlarında ve ne de halklarda ortak din, dil veya millet temeline dayalı uyum ve bütünleşme ideali bulunmuyor. Türkiye'de bazen kullanılan Özbek Türkü, Kazak Türkü, Kırgız Türkü gibi ortak sıfatlar kullanılmıyor. Bir Özbek'e Kazak'a Türk demek nerdeyse hakaret ve küfretmek olarak anlaşılıyor. 'Türk dili konuşan ülkeler' veya 'Türk dilli ülkeler' kavramları da zaten bu hassasiyetten doğdu.

Dünya Bülteni



Bu haber 1,700 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,940 µs