‘şimdilik’ yenildi | " /> ‘şimdilik’ yenildi | "/>

En Sıcak Konular

Batı ‘şimdilik’ yenildi

12 Ağustos 2008 12:16 tsi
Batı ‘şimdilik’ yenildi Rusya ve Gürcistan arasında yaşanan adı konmamış savaş bölge dengeleri açısından ne anlama geliyor? Gürcistan nerede hata yaptı? Batı neden direnemedi? Rusya nasıl kontrolü ele geçirdi? İran pazarlığı yapıldı mı? Bu soruların sarih yanıtları iyibilgi̵

Gürcistan ve Rusya arasındaki savaş dördüncü gününde… Gürcistan’ı Güney Osetya’dan çıkaran Rus birlikleri, bir adım daha atarak Gürcistan sınırlarından içeriye doğru hareket ediyor. Rusya Gürcistan’ın kalbine, Tiflis’e ilerliyor.

Elbette bu savaşla ilgili pek çok soru soruluyor. Çünkü Gürcistan gibi bir ülkenin neden Rusya’yı savaşın içine çekecek bir hamle yaptığı, Saakaşvili’nin aslında neyi amaçladığı önemli bir soru işareti olarak önümüzde duruyor. Ardından çeşitli iddialar ortaya atılıyor: ABD Gürcistan’ı, bir dönem Saddam Hüseyin’i Kuveyt’e yönelik bir operasyon için teşvik ettiği gibi cesaretlendirdi mi? ABD ile Rusya arasında İran konusunda anlaşmaya varılıp, Gürcistan bir takas unsuru mu oldu? Yoksa başka seçenekler mi?

Hemen şunu belirtelim: Uluslar arası ilişkilerde pazarlıklar bu kadar kolay yapılmıyor. Üstelik dünya denklemini belirleyen ana ülkelerden bahsediyorsak, ABD’nin Rusya’nın elini böylesine güçlendiren bir konuda pazarlığa oturmayacağını söyleyebiliriz.

İyibilgi olarak çeşitli şüphe ve yargılardan değil, olandan yola çıkalım ve savaşın ‘ne’liğini tartışalım…

Kosova kaybedilmeseydi, Doğu Avrupa AB’ye yönelmeseydi, Rusya kedim stratejisinin en önemli ayaklarından Ukrayna’nın bir iç devrimle nüfuz alanının dışına çıkışını izlemeseydi, Gürcistan’daki savaş patlak verir miydi? Bu önemli bir soru işareti…

Şunu hatırlatalım: Son sekiz yılda enerji kaynaklarıyla önemli bir ekonomik atılım yapan Rusya bu gelişimini jeopolitik alana yansıtamadı. Rusya Sırbistan’da 2002 yılında yaşanan devrimle kendisine yakın Miloseviç iktidarını kaybetti. Ardından Rusya ve Slav dünyası için Türkiye’nin Musul ve Kerkük’ü olan Kosova’yı kaybetti. Üstelik sonsuza dek. Balkanlar ve Doğu Avrupa Soğuk Savaş sonrasında Rusya’nın avuçlarından AB, ABD ve NATO’nun müreffeh kollarına kaydı. Rusya Avrupa’ya açılan kapısını kaybetti. Nüfuz alanı Doğu Avrupa’da minimize edildi.

Öyle ki Rusya, “Doğu Avrupa’dan geçtim, bari Ukrayna elimde kalsın” diye uğraş verdi. Ukrayna’da da yaşanan iç devrimle yönetim Moskova’dan uzaklaştı. Daha geçtiğimiz ay yaşanan kilise kavgasını hatırlarsınız. Ukrayna kilisesi artık Moskova’yı kabul etmiyor, aksine Fener Rum Partikhanesi’ne bağlanmak istiyor. Rusya kızmaya başlıyor…

Oysa Rusya’nın önde gelen stratejisti Aleksandr Dugin’e göre Rusya için Ukrayna Avrasya stratejisinin olmazsa olmaz unsurlarından bir tanesi. Ancak Rusya, tüm enerji oyunlarına, doğalgazı bir silah olarak kullanmasına karşın şimdilik Ukrayna’da istediği eksen değişikliğini sağlamış değil.

Üstelik Rusya, ABD’nin füze kalkanı projesi çerçevesinde attığı adımları da hazmedebilmiş değil. Şöyle düşünün: Arka bahçeniz elinizden alınıyor. Üstelik mesele bununla da kalmıyor. Bir dönem rahatlıkla at oynattığınız arka bahçenize hedefi açıkça siz olan füze savunma sistemleri yerleştiriliyor. Rusya bunu da bir kenara not ediyor.

Türk-Ermeni yakınlaşması dönüm noktası oldu

Elbette Gürcistan da yani Rusya’nın güneye, Türkiye’ye açılan kapısı da risk altında. O da bir iç devrimle sizden uzaklaşmış. Uzaklaşmakla kalmamış ayrıca sizinle sürekli sorun yaşayan, çıkarlarınızı tehdit eden bir ülke halini almış. ABD ve ‘batı ittifakı’nın sizin tekelinizi kırmak için geliştirdiği projelere ev sahipliği yapmış. Rusya’nın batı kapısını kapatmışsınız, güneyden Rusya’nın elini bağlamak üzeresiniz. Üstelik Azerbaycan ve Türkiye inisiyatifiyle güneyde bir ortak Pazar yaratmışsınız. Ermenistan’ı da buna katacaksınız. Erivan’ı da Rusya’dan koparmak için atılan adımlar sıklaşmış. Ermenistan-Türkiye ilişkilerini yumuşatıyorsunuz. Ermenistan da giderse Rusya güneye açılamaz. O kapıyı kapatıyorsunuz. Abdullah Gül’ün Ermenistan’da maç izleyecek olması, Ermeni yetkililerin diasporaya rağmen Türkiye ile yakınlaşma çabaları boşuna olmamalı…

Şimdi bunları alt alta koyunca akla elbette Kıbrıs geliyor. Rusya’ya bakınca elli yıl öncesinin Türkiye’si görülüyor. İkinci dünya savaşında on iki adaların İtalyanlarca Yunanistan’a verilmesinden sonra nasıl ki Türkiye Kıbrıs’a sarılmıştı, nasıl ki ‘ya taksim ya ölüm’ sloganları 1955’te atılmaya başlamıştı, batıdan boğazı sıkılan Türkiye nasıl ki güneyden kendisine bir yaşam alanı açmak için Kıbrıs’ı gündemine almıştı… Şimdi de Rusya’ya bakınca, savaş gözleri bağlanmaya çalışılan bir ülkenin stratejik tepkisi olarak yorumlanıyor. Rusya bu savaşla kendisine güneyde önemli bir yaşam alanı açmaya çalışıyor. Üstelik ateşkes çağrılarına direnip Gürcistan’ı ‘küçük çaplı bir Sevr anlaşmasına’ ikna edecek düzeyde, güneyini bir daha kapanmayacak şekilde garanti altına alacak düzeyde bir yaşam alanı mücadelesi bu.

Ancak Rusya’nın bu hamleyle BTC’yi atıl bırakacağını düşünmek yanlış olur. Rusya istediğini elde edecek: Gürcistan kendisi açısından bir tehdit olmaktan çıkacak. Ancak NATO şemsiyesindeki ‘batı kanadının’ Rusya’nın daha ileri gitmesini bekleyeceğini düşünmemeli. Çok sevilen ifadesiyle bu bir satranç tahtasıysa eğer, Rusya hamlesini yapmıştır. Şimdi ‘karşı’ taraftan hamle bekleme sırasıdır. Ekim ayında yapılacak NATO zirvesinde Gürcistan’ın NATO üyesi olup olmayacağı önemli bir soru işareti. ‘Batı ittifakı’nın Rusya’nın bu hamlesine nasıl yanıt vereceğini hep birlikte bekleyip görelim.

Yahya Bostan/ iyibilgi.com



Bu haber 923 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,308 µs