Almanya başörtüsüyle yatıp kalkıyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Yeşiller Milletvekili Deligöz'ün, kadınlara başörtülerini çıkartma çağrısı yaptıktan sonra ölüm tehditleri alması tartışması sürüyor. Yeşiller Türk elçiliğini de tartışmanın içine çekmek için elçilikle yapılan mektuplaşmayı basına sızdırdı. Elçi İrtemçeli

Almanya günlerdir başörtüsü ile yatıp kalkıyor. Tartışmanın temelini ise Yeşiller Partisi Milletvekili Ekin Deligöz'ün “Müslüman kadınların Almanya’ya uyum sağlaması için başörtülerini çıkarması” gerektiği şeklindeki önerisi oluşturuyor. Tartışma bu öneri ile başladı ancak gelinen noktada Deligöz, ölüm tehditleri alığını belirtiyor ki bu durum tartışmanın alevlenmesini beraberinde getirdi.

Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Günther Beckstein, "Münchner Merkur" gazetesine yaptığı açıklamada, "Gerici çevrelerin, başörtüsü kullanılmaması gibi doğal bir talebi ölüm tehditlerine gerekçe göstermeleri çok üzücü" dedi.

Deligöz de RBB-Inforadio'ya yaptığı açıklamada, tartışmaların alevlenmesini istemediğini, kendisinin sadece düşünce özgürlüğüne vurgu yapmak istediğini söyledi.

Başörtüsü uyumun önünde engel mi?

Deligöz’ün ölüm tehditleri alması tüm kesimlerin tepkisini çekiyor. Bu tehditlerin düşünce özgürlüğü ile örtüşmediği açık. Peki, Deligöz’ün söylediği gibi Almanya’da uyum sağlamak için Müslüman kadınlar başörtüsünü çıkarmalı mı? Bu konuda Almanya’nın diğer siyasileri Deligöz’e katılmıyor. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Milletvekili Cem Özdemir, bu gibi çağrıların göçmenlerin aleyhine olacağını vurguladı. "Çağrıya rahibelerin ve hahamların giyimleri de dahil olacak mı? Bazı Musevi kardeşlerimize yönelik böyle bir çağrıda bulunabilinir mi?" diye soran Özdemir, asıl çağrının farklı din ve giyim tarzlarına saygı için yapılmasını istedi. Hıristiyan Demokratların (CDU) Yönetim Kurulu üyesi Emine Demirbüken-Wegener de, başörtüsünün bir baskı aracı olarak kullanıldığı genellemesine karşı çıktı: "Annem başörtüsü ile hiç de toplumdan ayrı bir yaşam sürmedi. Başörtülü bayanların içinde nice aydın kafalar var." Bir başka Türk asıllı Alman milletvekili de başörtüsü takmak ya da çıkarmanın uyum ile bir ilgisinin olmadığını, uyum sağlanması için öncelikle Federal Alman hükümetinin göçmenlerin çağrılarına kulak vermesi ve göçmenlere bazı haklar sağlaması gerektiğini belirtti. Alman vekil Alman hükümeti göçmenlere gereken hakları sağlamadıktan sonra hiçbir uyumun söz konusu olamayacağını belirtti.

Elçiliği tartışmaya katmak için mektubu sızdırdılar

 Bu arada konu ile ilgili ilginç bir gelişme yaşandı. Almanya'da Yeşiller grubu, Türkiye'nin Almanya Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik'e bir mektup yazarak "Türban uyuma engeldir" diyen milletvekili Ekin Deligöz'e bazı aşırı sağ yayınlarda gösterilen tepkilerle ilgili mektup gönderdi. Ancak mektup, daha yanıt yazılmadan Alman basınına sızınca İrtemçelik, "Bizi duvar pası yapmalarına izin vermeyiz" diyerek mektubu yanıtlamaktan vazgeçti. Türk kökenli bayan milletvekili Ekin Deligöz, uyum için türbanın çıkarılması gerektiğine ilişkin sözlerinin büyük tepki alması üzerine koruma altına alındı. Alman Birlik 90/Yeşiller Federal Meclis Grup Başkanı Renate Künast da Büyükelçi İrtemçelik'e tepkileri 'kabul edilemez ve kışkırtma içerikli' olarak nitelediği bir mektup gönderdi ve Türkiye'nin devreye girmesini istedi.

20 Ekim tarihli mektup yanıt yazılmadan 25 Ekim'de Alman basınına sızınca Büyükelçi İrtemçelik'in, "Bu mektup artık bana değil. Polemiği canlı tutmak için Alman basınına yapılmış bir manevradır. Böyle olunca cevap yazmamıza gerek yok" dediği belirtildi. Berlin Büyükelçiliği'ne yakın kaynaklar İrtemçelik'in gelişmeyi "Bir manevra, yakışıksız bir durum" diye nitelendirdiğini ve Alman basınında polemiği sürdürmek ve tırmandırmak için elçiliğin kullanılmak istendiğini söylediği belirtti. Büyükelçi İrtemçelik'in ayrıca, görüşleri nedeniyle eleştirilen ve güvenlik sıkıntısı yaşayan kişinin bir Alman milletvekili olduğunu, güvenlikten de Almanya'nın sorumlu olduğunu vurguladığı belirtiliyor.

Yeşillerin mektubunda Deligöz'ün açıklamalarının düşünce özgürlüğü sınırları içinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ve şu ifadelere yer verilmişti: "Bir kısım medya tarafından sürdürülen kışkırtma kampanyasının Türkiye'nin AB üyeliği isteğiyle de bağdaşmadığının Türk kamuoyuna iletilmesinin Türk hükümetinin çıkarına da olduğunu düşünüyoruz".

iyibilgi.com

Bu haber 300 defa okundu.