Ersever'i öldüren kişinin tarifi ajandada!

18 Ağustos 2008 09:40 tsi
JİTEM’in kurucularından Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in öldürülmesinin ardından ciddi bir soruşturma yaptığı anlaşılan Veli Küçük’ün ajandasına kaydettiği notlar, katillerin kimliğiyle ilgili yeni ipuçlarını ortaya çıkardı.

Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, JİTEM’in kurucusu Binbaşı Cem Ersever’in öldürülmesiyle ilgili tahkikat yapmış.

Ergenekon sanığı Veli Küçük’e ait ajandada Cem Ersever’in öldürülmesinden önce yaşananlar ayrıntılı olarak anlatılıyor. Ajanda, Ersever’i kaçıranların fiziksel özellikleri de tarif ediliyor

JİTEM’in kurucularından Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in öldürülmesinin ardından ciddi bir soruşturma yaptığı anlaşılan Veli Küçük’ün ajandasına kaydettiği notlar, katillerin kimliğiyle ilgili yeni ipuçlarını ortaya çıkardı. Küçük’ün 1987 tarihli siyah renkli ajandasında tuttuğu notta, Ersever’i kaldığı evden götüren kişi şöyle tarif edildi: “Orta boylu, saçları düz, dik ve kısa kesilmiş. Hafif şişman, esmer biri.” Cinayetlerle ilgili  Küçük’ün notlarına göre, Ersever’le  Kemal Sadık Uzuner’i kaçıranlar arasında bulunan binbaşı, “İl J.A’dan (jandarma alayı) gelmiş.” Tanıkların verdikleri bilgilere göre, 25 Ekim 1993’ten sonra kaybolan ve kasım başında Ankara’da cesetleri bulunan Ersever ile sevgilisi Nevval Boz’u öldürenler biliniyor. Küçük, ajandasına Ersever’in kaçırılıp öldürülmesiyle Koray albayın ve Yıldız adlı kişilerin ilgisi olduğunu yazmış. Adı geçen iki kişinin gerçek kimliği ise Küçük’e sorulmuş değil.

58 numaralı klasörde
Ergenekon iddianamesinin ek delillerinin bulunduğu 58 numaralı klasördeki dokümanlardan biri, Küçük’ün Ersever’in öldürülmesinden bir ay sonra sıkı tahkikat yaptığını ortaya çıkardı. Terörle Mücadele Şubesi’nin Veli Küçük’e ait olduğunu saptadığı 1987 tarihli siyah ajandada Ersever’i kaçıran kişinin tip tarifi ile Kemal Sadık’ı kaçıran kişilere ilişkin bilgiler var. Ajandanın 2-8 Aralık tarihli sayfalarındaki notlarda, Hüsamettin (Nejat’ın damadı), Erkal (soyadı bir diğer ajandadaki bilgilere göre Erdem, Veli Küçük tarafından Sinop’ta gümrük memuru diye not düşülmüş), Necabettin’in (Büyük olasılıkla Necabettin Ergenekon) anlatımları var. Küçük’ün ajandası, dönemin JİTEM ilişkilerini bilenlerce incelenirse, Ersever cinayetinin çözülmemesi için neden yok. İşte, Küçük’ün ajandasından Ersever cinayetinin tahkikatları:

Hüsamettin (Nejat’ın damadı) geldi. 13.11.1993: Cem olaydan iki ay kadar önce evindeki özel eşyalarını, tüm evrak ve dosyalarını taşımış. Başka bir evi olduğunu söylüyor evin nerde olduğu bilinmiyor, Aytekin bilebilir fakat söylemiyor. Cem ölmeden birkaç gün önce  İzmit-Kandıra arasında bir işyerinde güvenlik sistemi kurma çalışması yapıyormuş. İzmit’ten Tayfun isimli birisi ile gitmiş.

Erkal: Cem’in yanındaki öldürülen kız İskenderunlu Neval Boz. Şam’da tıp fak. okudu, muhaberatın yakını. Ben hakkında 8-10 rapor verdim. Cem İstanbul’da idi bizde çalışıyordu, olay gününden önce 25-26 olabilir (ekim) minibüs ile Ankara’ya Kemal isminde birine gitti. Kemal Aydınlıkevler’de oturuyor. Bende araç ve ev telefonu mevcut, olaydan sonra Kemal kayboldu. Cem ev tutmuştu, olaydan sonra Ankara’dan Binb. Turan ve bir Astsb.la geldiler, yanlarında avukat Emin vardı. Evden Cem’e ait eşyalarla birlikte iki telsiz, birkaç dinleme cihazı almışlar. (20.11.93 telefonla)

Hüsamettin: Cem ayın 25’inde İzmit’e gelmiş. İzmit’te manifaturacı Hasan isminde birisinin yanına gitmiş. Cem 26 Ekim günü Ankara’daki evinde imiş, evde iken aynı günü sabahı eve telefon gelmiş. Konuşmuş ve evden çıkmış ancak şimdi Yıldız bunları söylemiyor. Olay günü ben oradayken eve iki kişi geldi. Birisinin adı Murat idi. Soyadı Kotan, Kutan ya da Kubat olabilir. Bu şahısları Koray Alb. tanır, Yıldız’ı ayrı bir odaya aldılar ve alnız konuştular, ne konuştuklarını Yıldız söylemedi. (20.11.93)

Erkal: Kemal’in asıl adı Kemal Sadık Uzuner. Tel: Aydınlıkevler 3478317. Cem bunun evinde kalırdı. İst.’dan döndükten sonra Kemal’in evine gitti. Kemal evli ve çocukları var. Buradan bizim adamımızla Cem minübüs ile Ankara’ya gitti. Aydınlıkevler’de Kemal’in evinden iki valiz, bir kutu (evrak ve eşya) ile dışarı çıkıyor. 26 Ekim sabahı bizim çocuğa sen Ulus’ta bekle ben mahkemeye gidip geleceğim diyor. Gelmeyince burayı arıyorlar. Kemal’i arıyorlar bulamıyorlar. Bu arada Kemal de Cem de kayboluyor. Kemal’i burada iyi tanıyanlar var. Kemal de o günden beri çocukları ile beraber kayıp. 23.11.93

Necabettin: 26 Ekim sabahı Cem’in evine iki kişi gelmiş, gelmeden önce telefon etmişler ve Cem ile konuşmuşlar, araba ile eve gelmişler. Gelenlerden biri orta boylu saçları dik ve kısa kesilmiş, hafif şişman esmer birisiymiş. Cem’i ve valizleri alarak araba ile hareket etmişler, o saatten sonra Cem’in izine rastlanmadı. 22.11.1993
Küçük’ün edindiği bilgilere göre de, Necabettin adlı kişinin yaptığı tip tarifine uyanın kim olduğunu Yıldız ve Koray biliyor. Küçük 20.12.1993’te ajandasına şu notları düşmüş: “Cem (JİTEM’den) ayrıldıktan sonra Atilla Doğan’ın firmasına müracaat etmiş. Doğan’ın yeğeni Bahattin Yücel ile İstanbul’da irtibata geçti. Bahattin Yücel ANAP İstanbul Milletvekili. İstanbul’da bazı kuruluşların özel güvenliklerinin kurulması konusunda çalışacaktı. Halen Bahattin Yücel de bu işle ilgileniyor. Atilla Doğan’ın firması boru hattı döşemesi konusunda Suriye’de çalışmış. (...) Cem İstanbul’da Bahattin Yücel ile çalışmak üzere irtibat kurmuş. Yücel kanalı ile İzmit’teki şantiyeye gelebilir. İstanbul’dan Ankara’ya giderken kullandığı minibüs de Yücel’in firmasına ait. Şöför de firmanın şoförü. Ulus’ta bekleyen şoför bu şahıs. 25 Ekim günü Cem de araba ile Kemal’in evine gitmiş. Kemal’in evine gelen binbaşı il J.A’dan (jandarma alayı) gelmiş. Kemal’i alarak götürmüşler ve sorgulamışlar. Halen Kemal bulunamıyor.”

Yücel: Ersever bana güven vermedi

Eski Turizm Bakannı Bahattin Yücel konuyla ilgili Radikal Ankara Büro’dan Yurdagül Şimşek’e, Atilla Doğan’ı tanımadığını, özel güvenlik işiyle de hiç ilgilenmediğini söyledi. O yıllarda TBMM’de kurulan Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu üyesi olduğunu ifade eden Yücel, şöyle konuştu:
“Bu komisyon çalışmaları sırasında JİTEM’in adı geçti. Resmen yazı ile soruldu. Bize Jitem diye bir kuruluşun olmadığı söylendi. Faili meçhul cinayetleri soruştururken Güneydoğu’dan birtakım jandarma subaylarının da bu işle ilgilendiği, işin içinde olduğuna dair ihbarlar gelmeye başladı komisyona. Onun üzerine Cem Ersever ile ilgilendik. Cem Ersever ile de görüşüldü, ben görüştüm Cem Ersever ile. Fakat Cem Ersever ordudan ayrılmıştı bana da çok güven verici biri olarak gelmedi. Ondan sonra da bir temasım falan olmadı. Gazetelerden de öldürüldüğünü öğrendim.”
O dönem Hertz diye bir kiralık otomobil şirketi ile ilişkisinin devam ettiğini kaydeden Yücel, Cem Ersever’in bu firmaya ait bir minibüs ile İzmit’e gittiğine ilişkin iddalarla ilgili de şunları söyledi:
“Bunu bilmek de mümkün değil. Kendi kimliğiyle mi aldı onu da bilmek mümkün değil. Ben böyle bir konuda aracılık yapmadım. Hiç ihtimal vermiyorum ama gitmiş olabilir, kiralık minibüstür, belki başka bir kimlikle almıştır, başkası almıştır olabilir ve götürmüştür. Ama ben ne Atilla Doğan’ı tanırım, ne Doğan’ın herhangi bir akrabasıyla Cem Ersever konulu herhangi bir konuşma yapmam sözkonusu değil. Güvenlik şirketiyle de ilgim olmadı.”

radikal

Bu haber 1,080 defa okundu.