Çavuşbaşı neden suç üssü?

10 yılı aşkın süredir kendi başına bir belediye olan, ama adı hep Beykoz’la anılan, İstanbul’un en fazla köye sahip olan ilçesinin tarihi pek çok suç hikayesiyle dolu. Şimiden söyleyelim: Bu yazıyı okuyan ilçe sakinlerinden bazılarının, pek hoşnut olmayacakları muhakkaktır. Zira şimdiye kadar bölgeye haber yapmaya gelen gazetecilere pek de misafirperver davrandıkları söylenemez.

Aslına bakılırsa bir tarafıyla haklı bir tepki bu. Ama söylenenler de yersiz değil. Çünkü sadece Ergenekon değil, ‘Aslanlı Baron’, ‘Kırmızı Kart 2’ sahte fatura şebekesi, uyuşturucu baronu Selahattin Merih ve adamları gibi bir çok suç örgütü, faaliyetlerini buradan yürüttü.

Danıştay saldırısının azmettiricisi olarak gösterilen Emekli Albay Muzaffer Tekin’in, yaralandığı (ya da intihar ettiği) emekli başçavuş Mahmut Öztürk’ün villası da burada bulunuyor. 
Son olarak da Ergenekon terör örgütüne mensup olduğu belirtilen ve JİTEM’in kurucularından Emekli Albay Arif Doğan ile anıldı ilçe. Yine Ergenekon iddianamesinde adı geçen, örgütün üst düzey yöneticisi olduğu iddia edilen Sami Hoştan’ın da, burada bir villası bulunuyor.

Ergenekon soruşturması kapsamında, Veli Küçük’ün evinde, bu ilçede oturan değişik kişilere ait tapular bulunmuş, çıkan tapu ve krokilerin 2-B kapsamında yer aldığı ve yasa çıktıktan sonra milyon YTL`lik değerlere sahip olacağı ortaya çıkmıştı.

Peki Çavuşbaşı neden bu kadar önemli? Neden çeteler-suç örgütleri bu ilçede konuşlanıyor?
Çavuşbaşı’yla ilgili söylenebilecek ilk şey, burada bir karakolun mevcut olmayışı. İlçe, jandarmaya emanet. Hem şehre yakın, hem de dağın tepesinde. Çavuşbaşı için kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdir demek gayet mümkün.

Hemen hepsi içeride bulunan emekli askerlerin, zaman zaman ailelerini de götürdüğü villalarda bomba bile patlasa, birinin duyması çok zor. İlçe Jandarma ekiplerinin, bir ihbarı alır almaz çıkıp en yakındaki bir villaya gitmesi ise, en az 10 dakika sürüyor.

Ancak ikinci önemli nokta, bu bölgedeki yapıların neredeyse tamamının kaçak olması. Öyle ki, imar sorunu nedeniyle bir dönem çok tartışılan Acarkent villaları da bu bölgede bulunuyor.
Hatta bir dönem, belediye binasının bile kaçak inşa edildiği iddia edilmişti...

Şimdi sormadan edemiyoruz:  İstanbul sınırlarında olan bir ilçede karakol yok, kaçak yapılaşma tavan yapıyor, çeteler cirit atıyor... Gerçekten de Ergenekon soruşturması ortaya çıkana kadar kimsenin hiçbir şeyden haberi olmadı mı? 

www.iyibilgi.com