En Sıcak Konular

Müşerref istifa etti, nerede yaşayacağı meçhul

19 Ağustos 2008 12:41 tsi
Müşerref istifa etti, nerede yaşayacağı meçhul Pakistan'da koalisyon hükümetinin azil tehdidi altındaki Devlet Başkanı Pervez Müşerref, istifa edeceğini açıkladı. Müşerref, istifa kararını dün devlet televizyonundan halka hitabında dile getirdi.

Pakistan'da koalisyon hükümetinin azil tehdidi altındaki Devlet Başkanı Pervez Müşerref, istifa edeceğini açıkladı. Müşerref, istifa kararını dün devlet televizyonundan halka hitabında dile getirdi.  
 
1999'da kansız bir darbeyle yönetime gelen General Pervez Müşerref, anayasayı ihlal ve görevini kötüye kullanmakla suçlanıyor. Müşerref, aleyhinde yürütülen kampanyanın artık Pakistan'a zarar verecek boyuta ulaştığını, krizin daha fazla büyümemesi için böyle bir karar aldığını söyledi. Beklenen istifa Müşerref'in bundan sonra nerede yaşayacağı sorusunu da gündeme getirdi. Pakistan medyası, Müşerref'in seçenekleri arasında Türkiye'yi de gösterdi.

PTV'de 25 dakika süreyle halka seslenen Müşerref, "Ne yaptıysam ülkem için yaptım. Bu ülke için iki savaşta kanımı döktüm.'' diyerek tamamladı. Devlet Başkanlığı görevini 9 yıl sürdüren Müşerref, duygusal konuşmasında, "Umarım, ülke ve halk, hatalarımı affeder." dedi. İstifasını Pakistan Milli Meclisi'ne sunacağını belirtti.

Koalisyon partilerinin liderleri Asıf Zerdari ve Navaz Şerif'in evinin önünde toplanan parti taraftarları, istifayı sloganlar atarak kutladı. Enformasyon Bakanı Şeri Rehman, Müşerref'in istifasını "demokratik güçlerin zaferi" olarak yorumladı. Rehman, "uzun bir süreden beri ülkenin üzerinde bulunan diktatörlüğün gölgesinin" kalktığını belirtti. Suikasta kurban giden eski Başbakan Benazir Butto'nun lideri olduğu iktidardaki Pakistan Halk Partisi'nin sözcüsü Ferzana Raca ise Müşerref'in istifasını, "Bu tüm demokratik güçlerin, Benazir Butto'nun ve demokrasi için hayatını kurban edenlerin zaferi." sözleriyle karşıladı. İstifa haberi piyasalara olumlu yansıdı. Son aylarda Amerikan Doları karşısında yüzde 20 civarında değer kaybeden Pakistan Rupisi, aniden yükselişe geçti.

Koalisyon ortakları Pakistan Halk Partisi ve Pakistan Müslüman Birliği, geçen hafta azil konusunda anlaşmıştı. İktidardaki koalisyon ortaklarının oluşturduğu bir komisyon, 5 gün süren görüşmelerin ardından Müşerref hakkındaki azil suçlamaları listesini önceki gün tamamlamıştı. Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, önceki gün yaptığı açıklamada, Müşerref'in iki gün içinde istifa etmemesi durumunda hakkında hazırlanan dosyaları mecliste oylamaya sunacaklarını açıklamıştı.

Devlet Başkanı Müşerref'in televizyon konuşmasının ardından nerede olduğu bilinmiyor. Çok sıkı güvenlik önlemleri altında olduğu bilinen Müşerref'in askerî bölgede tutulduğu tahmin ediliyor. Müşerref geçen yıl kasım ayında baskılar üzerine Genelkurmay Başkanlığı görevinden ayrılmıştı. Müşerref'in istifasının kabul edilmesi halinde cumhurbaşkanlığına Senato Başkanı Muhammed Mian Sumru vekalet edecek. Pakistan Anayasası'na göre yeni devlet başkanının 30 gün içinde Pakistan Meclisi'nin iki kanadı ve dört eyalet meclisi tarafından belirlenmesi gerekiyor.

Rice: ABD'nin dostu

Gelişme üzerine açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Müşerref'i 'dünyada, terörle ve aşırı unsurlarla savaşa en çok bağlı ortaklardan biri' diye niteledi ve kendisinin 'ABD'nin dostu' olduğunu kaydetti. Rice, Pakistan hükümeti ve siyasi liderleriyle, aşırı unsurlarla mücadele, enerji ve gıda sıkıntılarının giderilmesi ve ekonomik istikrarın güçlendirilmesinde birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Rice, İslamabad'a bu konularda çabalarını yoğunlaştırmaları çağrısında bulundu. Müşerref, 11 Eylül 2001'deki saldırıların ardından ABD'nin ilan ettiği terörle savaşında önde gelen müttefiki olmuştu.

Komşu ülke Afganistan istifayı olumlu karşıladı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sultan Ahmed Bahin, hükümetin, Müşerref'in istifasının Pakistan ve Afganistan'da demokrasiyi güçlendireceğinden umutlu olduğunu söyledi. Kabil, topraklarındaki bazı saldırılardan Pakistan'ı sorumlu tutuyor. Hindistan ise Müşerref'in istifasını, diplomatik açıdan en iyi dönemini yaşayan ikili ilişkileri kötüleştireceği endişesini dile getirdi.

'Türkiye, Müşerref'in sürekli ikametine soğuk bakıyor'

Pakistan'da istifa eden Devlet Başkanı Müşerref'in daha önce sürgüne gönderdiği eski Başbakanlar Navaz Şerif ve Benazir Butto ile aynı kaderi mi paylaşacağı yoksa ülkede kalmaya devam mı edeceği bilinmiyor. Pakistan'ın Awaz Gazetesi, Müşerref'in muhtemel bir sürgün konusunda Türk hükümeti ile sürekli irtibat halinde olduğunu öne sürdü. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Müşerref'in Türkiye'de geçici olarak kalmasına sıcak baktığını iddia eden gazete, sürekli ikamet fikrine ise Pakistan ve Türkiye arasında var olan sağlam ve köklü ilişkilerin bozulması endişesiyle temkinli yaklaşıldığını savundu. Aynı gazete, Suudi Arabistan Krallığı'nın da Müşerref'e kapılarının açık olduğunu bildirdiğini, ancak Pakistan liderinin Batı yanlısı ve laik kişiliğinden dolayı Arabistan'da rahat edemeyeceğini ve baskılara maruz kalacağını savundu. Müşerref üzerindeki baskıların artmasıyla birlikte eşini ABD'ye göndermesi, kendisinin de bu ülkeye gideceği yorumlarına neden olmuştu. Ancak Washington'ın da 'El Kaide'nin Amerika'ya taşınabileceği' endişesiyle Müşerref'in gelmesine sıcak bakmadığı ifade ediliyor. Müşerref, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Taliban'a karşı başlatılan savaşta ABD'nin yanında yer almıştı. Gazete, Müşerref için en iyi seçeneğin Türkiye olduğunu, çünkü Pakistan liderinin bir Türk dostu olduğunu ve iyi derecede Türkçe bildiğini yazdı.

Büyükada'ya yerleşebilir

'Counterpunch' internet sitesi ise Pervez Müşerref'in Büyükada'ya yerleşebileceğini öne sürdü. Pakistan asıllı İngiliz tarihçi yazar Tarık Ali imzasıyla sitede yayınlanan makalede, Müşerref'in istifasının ardından ülkesinde büyük bir malikanede kalmayı tercih edeceğini; fakat güvenlik endişesinin bunu imkansız kıldığını belirtti. Tarık Ali, Amerika'da Manhattan ve Teksas ya da Türkiye'de Büyükada'nın Müşerref'in yerleşmesi için en güçlü seçenekler arasında olduğunu öne sürdü.

Zaman'a konuşan diplomatik kaynaklar ise Pervez Müşerref'ten bu konuda Ankara'ya herhangi bir resmi talebin gelmediğini belirtti. Aynı kaynaklar, böyle bir talebin gelmesinden sonra bir değerlendirme yapılabileceğini kaydetti. Öte yandan, Müşerref'in, iktidardaki koalisyon ile 'istifaya karşı kendisine dokunulmaması' yönünde bir anlaşmaya vardığı, dolayısıyla Pakistan liderinin herhangi ülkeye sürgünün söz konusu olmayabileceği şeklinde de yorumlar yapılıyor.  

[HABER ANALİZ-YARD.DOÇ. DR. GÖKHAN BACIK] Pakistan'da yeni dönem

Pervez Müşerref'in istifası, şüphesiz 11 Eylül'den sonra ortaya çıkan küresel jeopolitik tablo açısından önemli değişikliklerin habercisi. Müşerref'in görevi bırakmak zorunda kalmasının iki temel açıklaması var: İlki bir cunta lideri olmasına rağmen Müşerref'i sistemin meşru bir aktörü olarak tanımlayan 11 Eylül atmosferinin dönüşmesi. Müşerref, 11 Eylül sonrası ABD'nin müttefiki olarak sistem düzeyinde meşruiyet bulduğunun farkındaydı. Bush ve dönemin İngiltere Başbakanı Blair'in yanında saygın bir ortak olarak tanımlandı. Ancak bu ortam artık yok. Artık salt sistem düzeyindeki meşruiyetle 160 milyonluk bir ülkeyi yönetmek imkânsız hale geldi. Meşruiyetini ve finansal gücünü dışarıdan alan Pakistan yönetimi, kendi halkının gözünde sorgulandı. Pakistanlı analist Talat Mesud'un ifadesiyle teröre karşı savaşta "pazarlanan" bir ülke haline gelmek Müşerref'e karşı gelişen yerli tepkinin ana nedeni haline geldi.

Diğer önemli dönüşüm Pakistan'ın içinde gerçekleşti. Askerî cuntaların pervasız yönetim anlayışlarını uygulama şansları her yerde azaldığı gibi bu ülkede de azaldı. Müşerref'in Anayasa Mahkemesi üzerinde kurduğu baskı tepkiyle karşılandı. Esasen Müşerref'in kendisi de ülkenin 80'lerden farklı olduğunun bir parça farkındaydı. Kadınların politikaya çekilmesi ve bazı idari reformların yapılması gibi adımlar atmak istedi. Ancak askerî bakışın dışına çıkması tam olarak hiçbir zaman mümkün olmadı. Müşerref'in bir cunta lideri olmaktan kaynaklanan "kendine çok güveni" Pakistan'ın toplumsal gerçekliği karşısında eridi.

Müşerref sonrası Pakistan'ın ABD ile ilişkilerinin nasıl gelişeceği çok belirsiz sayılmaz. Pek çok kişinin ihmal etmesine rağmen Amerikan stratejisinde Pakistan'ın -Türkiye'yi andırır biçimde- kökeni çok eskiye dayanan bir eksen ülke olduğudur. 40'lı yılların sonundan itibaren komünist kampın üyesi olmayan Pakistan, ABD'nin doğal müttefiki olarak hareket etmiştir. Kısa vadede büyük sorunlarla uğraşan Pakistan siyasi elitlerinin, ABD ile olan ilişkilerinde büyük sorunlar görmek istemeyecekleri muhakkak. Bu noktada esas faktör seçimlerden sonra oluşacak ABD yönetimi olacak.

Türkiye-Pakistan ilişkileri yerleşik söyleme göre "kardeşlik" düzeyinde cereyan ediyor. Ancak iki ülkenin ticaret hacmi çok düşük ve taraflar 1 milyar dolarlık çıtaya ulaşmaya çalışıyor. Kardeşlik söylemine rağmen pratik olarak ilişkilerin güçlü olmaması, öncelikle Türkiye'nin yeni bir tarz geliştirmesini zorunlu kılıyor. Türkiye, bu ülkeyi anlamakta kullandığı ve daha ziyade Pakistan'ın askerî ve siyasi elitlerini merkeze alan yaklaşımının yanında muhakkak toplumsal grupları, ticari çıkar çevrelerini de devreye sokan yeni bir tarzı geliştirmek zorunda. Başta ekonomi ve enerji alanlarında bir derinlik getirmeyen ve ancak söylem düzeyinde kalan kardeşliğin anlamı sorgulanmalıdır. Bundan sonra Türkiye, Pakistan'a yönelik adımlarını toplumsal ve ekonomik grupların temsil ettiği derinlikle güçlendirmelidir. Bu derinlik için özellikle enerji konusu kritik bir rol oynayabilir.

* Fatih Üni. Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi

zaman



Bu haber 209 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,531 µs