Her kapıyı açan, her sorunu çözen ülke: ?

Gazeteler hergün “yeni soğuk savaş” ve Rusya-ABD gerginliği-savaşları üzerinden giderek, Türkiye’nin hangi cephede olacağı veya neye karar vereceği konusunda sayısız haberler yapıyorlar, genellikle “aşağı sakal yukarı bıyık” teşpihlerinden hareket ediyorlar ama…

Şunu da öğrenmeleri gerekiyor; Bu yorumlarını ve analizi herkes yapıyor! Sadece günde 1 gazete okuyan veya haber sitelerine şöyle bir gözatan dahi Rusya ile ABD arasında sorun “göründüğünü” söylüyor, Ankara’nın de bir “seçme” durumu ile karşılaşabileceğini kestiriyor.

Yani bunu söylemek pek büyük bir iş değil. Peki iş ne? İş tam olarak şu; ABD’nin ve Rusya’nın, Türkiye’nin seçimini etkileyebilmek için, hatta-buraya dikkat-rakibini de bu konuda çok sıkıştırmadan-neler yaptıklarını söyleyebilir misiniz?

İlkel bir yaklaşımla bu bakışın açılımı şu; İki süper güç, “yaşamsal” gördükleri iki alanın tam ortasında bulunan Türkiye’yi elde tutmak için ne fedakarlıklarda (!) bulunuyorlar.

Bu sorunun yanıtı; bölge ülkelerinin (örn: Pakistan) iç dengelerinden (Türkiye dahil), Ermenistan (Maç daveti ile hafife alınsa da, Erivan kendine göre ‘efelik’ yapsa da), Gürcistan, (Turuncu devrimler bakışı ile Rusya ile ABD arasında çözülmez görünen bir sorun var “gibiyse”), Azerbaycan (Tüm komşuları ile konunun bir başke merkez üssü olan ve kısa süre sonra seçimler yaşayacak olması ile), Irak, İran, Afganistan, Suriye ve İsrail ile “tamamen” aynı kilidin aynı puzzle’ın parçası.

Ve bunların hepsinde elinde anahtarı tutan ülke Türkiye. Peki bu noktadan sonra aynı “yanlış” soruyu tekrarlayalım: “Ankara anahtarını hangi kilide sokacak?”

Ve yanıtını verelim. Ankara’nın elindeki anahtarı bir kilide sokmasına gerek yok, çünkü kilitlerin sahipleri, kilitlerini Türkiye anahtarına göre ayarlıyor!

Şu an güncel ve en önemli konu Kafkaslar mı? Öyle ise hem Rusya hem de ABD, bu bölgenin-buraya tekrar dikkat-kendilerinin veya rakiplerinin kontrolünde olması yerine, Türkiye’nin kontrolünde olmasını tercih edebilir mi?

Yüksek strateji ve sorunların aşılması prensipleri bunun zaten en akil yol olduğunu söylüyor ama bunu da biz bulmuş değiliz. Büyük güçler oyunlarını böyle oynuyor. Enerji yollarının asal taşları üzerine oturmuş Türkiye, tüm dengelerin yerinde durması için neresinin kendi “arka bahçesi” olmasına da artık karar verecek durumda.

Dediğimiz gibi adı geçen tüm ülkelerin iç dengeleri de buna göre tasarlanıyor ve Türkiye ise sahip olduğu tüm kurumlar aynı merkeze-ki buna rahatlıkla mutabakat diyebiliriz-toplanıyor.

Bundan sonra da Türkiye kırılmaların-en azından görünür vadede-kırılmaların yaşanmayacağını söylemek mümkün. Böyle olunca Ankara, her açıdan bölgesel tüm sorunların doğal sorun çözücüsü haline geliyor.

İşte Kafkasya da böyle. Rusya ve Amerika, Kafkasya’yı, yani bağlı enerji yollarının geçtiği ülkelerin tamamını Ankara’ya sürüyor. Onların mutabakatı da bu. Ve bu mutabakat Türkiye tarafından iyi(ye) kullanılıyor.

Nihayet soğuk savaş nidalarını daha çok duyacaksınız. Ancak buradan murad, Rusya ile ABD arasında bir çökme yaratacak savaş ise, işte onu çok bekleyeceksiniz. Çünkü iki ülke arasında ne zaman sorunlar kilitlenirse, Türkiye anahtarını kullanacak!