Baykal'ı zor günler bekliyor

23 Ağustos 2008 15:03 tsi
CHP lideri Deniz Baykal bugün yaptığı açıklamayla partisinin seçimlerde nasıl bir dil kullanacağı ile ilgili önemli ipuçları verdi. Bir yol ayrımında olan Baykal tercihini ‘eski’den yana kullanmış görünüyor. Türkiye yeni bir tartışma iklimine

22 Temmuz seçimleri sonrasında CHP lideri Deniz Baykal uzun bir bekleyişin ardından kürsüye çıkmış ve partisinin %47’lik AK Parti başarısından sonra nasıl bir rota izleyeceğine ilişkin yol haritasını ortaya koymuştu. Baykal seçim sonuçlarının partisi için bir başarı olduğunu belirtse de anamuhalefet lideri olarak ‘bu seçimden ders çıkaracağız’ vaadinde bulunma cesaretini de göstermişti. Baykal’ın o günkü konuşması Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimiyle gerilen siyasi ortamın yumuşayacağı anlamına geldiği şeklinde yorumlanmıştı. Ancak beklenen olmadı. Türkiye 22 Temmuz seçimlerinden kısa bir süre sonra yeniden siyasi gerilimin etkili olduğu bir atmosfere girdi.

Sosyal demokratlar da Baykal’ı eleştirdi

Bu gerilimli atmosfer elbette sadece Deniz Baykal’ın ürünü değil. Hükümetin de kimi konularda attığı adımlar ve bu adımları topluma anlatmakta güçlük çekmesi siyasi gerilimin büyümesinde etkili oldu. Ancak CHP lideri Deniz Baykal’ın muhalefet tarzı da MHP dahil bir çok kesimden eleştiri aldı. Türkiye’de önemli bir muhalefet eksikliğinin olduğu tezi Murat Karayalçın başta olmak üzere sosyal demokrat isimlerce de sık sık dile getirildi. Baykal’ın ‘kriz vurgusu’ odaklı ve ‘laikliğin koruyuculuğu’ merkezli muhalefeti, iktidarı güçlendiren ancak Türkiye’yi gerilime sürükleyen muhalefet tarzı olarak eleştiri oklarının hedefi haline geldi.

İşaret fişeği: Büyükanıt ile ilgili açıklamalar

Diğer yandan Türkiye bu gergin atmosferden Anayasa Mahkemesi’nin AK Parti ile ilgili kapatmama kararından sonra hızla çıkmaya başladı. Ancak, bu kez Deniz Baykal’ın da isteğinin dışında gerçekleşmiş olabileceği düşünülen ve anamuhalefet partisinin içinden gelen bir ses CHP’yi tekrar eleştiri oklarının hedefi haline getirdi. Ağustos ayı başında yapılan YAŞ toplantısında ihraç kararının çıkmaması CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun eleştirisine neden olurken, parti yönetiminin üst düzey bir isminden gelen bu açıklama CHP ile TSK’yı karşı karşıya getirdi. Daha sonra CHP’nin eleştirileri Yaşar Büyükanıt’a tahsis edilen zırhlı araç üzerine odaklandı.

CHP uzlaşmaya hazır değil

CHP’nin AK Parti’nin kapatılmaması sonrasında yumuşayan iklime ortak olup olmayacağı önemli bir soru işaretiydi. Parti yönetiminden önemli bir ismin bu süreçte TSK’yı hedef alması CHP’nin normalleşmeye kendisini hazır hissetmediği şeklinde yorumlandı. Diğer yandan CHP lideri Deniz Baykal’ın bugün yaptığı bir açıklama CHP’nin Mart ayındaki yerel seçimler öncesinde nasıl bir politik dil kuracağı, siyasi söylemini nasıl geliştireceği ile ilgili de önemli bir ipucu ortaya koydu.

CHP lideri Deniz Baykal AK Parti’nin kapatılmaması ile ilgili konuda yaptığı açıklamada tekrar ‘kriz’ sözcüğünü kullandı. Baykal “Mahkeme, 11'de 10 ile laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu hukuki tespitini yapmıştır. Hakkında bu tespit yapılan parti parlamentoda 3'te 2 çoğunluğu oluşturan, hükümeti elinde bulunduran partidir. Bu tablo kriz tablosudur. Anayasa Mahkemesi krizi tespit etmiş, krizi çözmemiştir. Krizin aşılmasının tek yolu AKP'nin laikliğe karşı eylemlerin odağı olmaktan çıkması, çıktığını kamuoyu vicdanının kabul etmesidir" diye konuştu.

Baykal’ın seçim stratejisi değişmedi

22 Temmuz seçimlerinin ardından yaptığı açıklamaya ters olarak Baykal’ın bu açıklamalarıyla yine iki kavramı sık sık kullanacağı, siyasetin tansiyonunun Mart seçimleri öncesinde yükseleceği anlaşılıyor. Baykal’ın açıklamasında da görüldüğü gibi CHP lideri Mart seçimlerindeki kampanyasında da ‘sistem krizi’ ve ‘laiklik’ vurgusunu sık sık kullanacağa benziyor. Ancak TSK ile de sürtüşmeye giren CHP tabanının bu söylemi ne kadar kabulleneceği soru işareti. Çünkü CHP tabanının da Türk siyasetinin geleceğinin belirginsizlikle örtülü olmasından rahatsızlık duymaya başladığı siyasi analistler tarafından ileri sürülüyor. 22 Temmuz seçimlerine solda alternatifsiz olarak giren CHP’nin bu seçimlerde, eğer siyasi oluşumunu ve teşkilat yapısını tamamlarsa, Hikmet Çetin’in liderliğini yapacağı yeni sol alternatif tarafından olumsuz etkileneceği belirtiliyor. İşte bu yüzden siyasi analistler CHP’nin söylem değişikliğine gitmesi gerektiği konusunda hem fikir.

Baykal’ın eli güçlü

Diğer yandan Deniz Baykal’ın ‘realist’ bir muhalefet şekli geliştirmesi halinde elinin güçleneceği ileri sürülüyor. Özelikle Şaban Dişli örneğinde olduğu gibi AK Parti ile ilgili yolsuzluk iddialarını CHP’nin doğru ve halkı ‘ürkütmeyecek’ bir dille işlemesi halinde Baykal’ın oyunu arttırabileceği belirtiliyor. Siyasi analistler Tuzla gibi önemli yönetim hatasından kaynaklanan iş kazalarını CHP’nin gerçekçi bir şekilde değerlendiremediğini, oysa AK Parti’nin hatalarının CHP’ye önemli fırsatlar sunduğunu ileri sürüyor. Ancak analistlerin dikkat çektiği nokta CHP’nin Mart seçimleri kampanyasında Tuzla kazaları ya da yolsuzluklar gibi konularda muhalefet söylemi geliştirmek yerine AK Parti’yi iktidara iten ‘sistem krizi’ ve ‘laiklik’ üzerinden söylemini oluşturacağı öngörüsü. Diğer CHP'ye alternatif bir şekilde ortaya çıkan ve 'ılımlı' bir muhalefet dili oluşturulmasını savunan sol girişimin ilerideki seçimlerde başarıya ulaşması halindeyse Baykal'ın CHP'de liderliğini nasıl sürdüreceği merak konusu.

iyibilgi.com

Bu haber 472 defa okundu.