Obama Bi‘den’sizlik yapar mı?

25 Ağustos 2008 13:56 tsi
Geçtiğimiz Çarşamba gecesi Obama ve kurmayları, Amerika’nın merakla beklediği Başkan Yardımcısı’nın kim olacağı üzerine tartışıyordu. İlerleyen saatlerde yardımcılarından biri toplantıyı böldü ve masaya bir kağıt bıraktı. O kağıt da ‘kim

Demokrat Barack Obama, Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı seçmek zorunda kalsaydı, muhtemelen Dick Cheney’den sonra en doğru seçim Joe Biden olurdu! O da öyle yaptı!

Kasım’da yapılacak ABD Başkanlık seçimlerini “dışarıdan” izleyen bir çok gözlemcinin beklentisi, siyahi liderin, o güne kadar geliştiği “değişim” söylemine uygun bir siyasiyi, yardımcı olarak Beyaz Saray’a taşıyacağı yönündeydi.

Oysa, tüm dünyada olduğu gibi, ABD’de de “iç dengeler” liderlere bu imkanı vermiyor. Bu yüzden Biden’in dünyanın “yardımcı lideri” olarak seçilmesinin analizini iyi görmek şart.

Çünkü, eğer Obama kazanırsa, Türkiye de dahil birçok ülke Biden’in tasarruflarına muhatap olmak zorunda kalacak.

Senatör Biden’in kişiliği ve politik bağlantıları üzerinde uzunca duracak zamanımız olacak. Ancak bugün için Obama’yı Biden’e mahkum eden sürecin parametrelerini anlamak gerekiyor.

Zira dediğimiz gibi, aslında Biden, Obama’ya çok uygun bir yardımcı gibi durmuyor. Bir tür Cheney’nin demokrat klonu olarak görmek daha olası. Bu yüzden, “müesses nizam”ın Obama’yı sıkıştırdığı da iddia edilebilir.

Çünkü Obama ve arkasına aldığı genç seçmen inançları, küresel dengelerin bugünkü gerçeklerine ve “zorunlulukları”na çok uygun değil. Uygunluk konusunda bir diretme olsaydı (!), örneğin Al Gore’un ve/hatta Hillary Clinton isimleri üzerinde durmak daha mümkün gözükürdü.

Biden nasıl seçildi?

Amerikan siyasetinin tüm karanlık dehlizlerinde 10 yılları aşan tecrübeye sahip Biden’in Obama’ya yardımcı ilan edilmesi, Beyaz Saray’a siyah başkan için gereken “kılavuz” ihtiyacının giderilmesi olarak sunuluyor.

Elbette. Fakat bu başka bir şey ve ABD kamuoyuna söylenmesi gereken bir nokta. Biden’in seçilmesi ise tamamen siyasi dengelerle ilgili. Hem Demokrat Parti hem de ABD politikaları ile.

Barrack Obama, aylardır ABD’de yapılan ön-seçimleri kimi zaman kaybederek ama çoğunlukla kazanarak, son kongreye kadar ulaştı. Buradan kazandığı delegeler istatistiki olarak onu Demokrat Parti Başkan adayı sıfatına yaklaştırdı.

Ama bu yeterli değil. En azından kesin değil. Çünkü DP içindeki denklemler, genel ABD seçim öğretisine ters düşse de, Obama’nın adaylığını durdurabilecek güce sahip.

Bundan önce(likli), ön seçim maratonunu önceden tamamlayıp, başkanlık turlarına başlayan Cumhuriyetçi Parti adayı McCain’in karşısına DP’nin “bütünlük” içinde çıkması gerekiyor.

Bir çok ülkenin tersine, partisinin eksik desteğini alan liderler, seçimlerde büyük problemler yaşayabiliyorlar. Eyalet seçimine dayanan seçim sistemi, liderini desteklemeyen sandıkların örneği ile dolu.

Bu “bütünlük” ise uzlaşı demek. ABD’de uzlaşı “taviz” anlamına geliyor. Obama da aynı
Durumdaydı ve hem Hillary Clinton hem de örneğin Al Gore gibi süper delegelerin peşlerinden sürükleyebileceği seçmen delegelerinin riski altındaydı.

Oysa Biden, DP içi muhalefetin çok fazla sızlanamayacağı bir isim. Çok eski ve güçlü bağlara sahip. Washington’un “ruhunu” iyi kavramış bir siyasetçi olmakla birlikte, parti içinde de tüm kritik bağları tanıyan bir sima.

McCain’in puanları!

Açılımı daha basit kurarsak, örneğin Obama eğer Clinton’u seçseydi yine parti içi kırgınlıklara neden olacaktı. Gore ekibi kadar Biden de direnecekti. Bir başkası seçilseydi de durum aynı olacaktı.

Oysa Biden ismi bir tür ikon. Seçildiği için diğerlerinin itirazı olamayacak kadar güçlü. Zira bir anlamıyla “statüko”yu temsil ediyor.

Yine de Obama ve kurmaylarının bu seçimi yaparken zorlandıkları anlaşılıyor. Çünkü, Obama’yı destekleyen seçmen kitlesi “değişim ve gençlik” üzerine kurgulandığından, Biden ismini karşısında gören bu kesimin “değişen bir şey yokmuş” demesi muhtemel.

Obama seçmeni zaten “statüko” karşıtı bir politik düstur benimsemişken, en azından DP içi statükoyu temsil eden Biden ismi riskli.

Öte yandan Biden ABD eyaletleri içinde “kuşak” diyebileceğimiz bir coğrafyanın seçmen kitlesini temsil ediyor. Bu kesimde Obama’nın oyları zayıftı.

Yine de bunlar Biden ismini kolaylaştırmadı. Ta ki, tüm seçim kampanyası boyunca McCain’in önünde giden ve buna alışmış Obama’nın önüne en taze anket konana kadar!

Bu anket, “olmaz” biçimde, McCain’in aradaki 9 puanı kapatarak ve 5 puan da fark atarak Obama’nın önüne geçtiğini gösteriyordu. Muhtemelen dengede duran Obama’yı Biden’e eğimli hale getiren işte bu rakamlar oldu.

Bir anlamda Obama’ya “ölüm” gösterilerek “sıtma”ya razı edildi.

Yarın: Obama kazanır mı bilinmez ama kazanırsa Amerikan “müesses nizam”ı önlemini aldı? Obama, Biden'in yardımcılığını açıklarken, neden 'ABD'nin gelecekteki Başkan'ı' dedi?

Bu haber 1,132 defa okundu.