DTP’nin ince stratejisi

25 Ağustos 2008 14:32 tsi
Türkiye yerel seçim iklimine giriyor. Artık siyasilerin her adımını ‘seçim’ perspektifinden okumak gerekiyor. Üstelik seçim çalışmalarında elini çabuk tutan DTP oluyor: Ergenekon adımı, yapılan özeleştiriler, muhafazakar kesime sıcak mesajlar&

DTP lideri Ahmet Türk’ün PKK’ya yakınlığı ile bilinen Roj TV’de yaptığı özeleştiriler nihayet Türkiye’de hak ettiği ilgiyi bulmaya başladı. Türk televizyon programında çok ilginç açıklamalar yapmıştı. Özeleştiri olarak okunabilecek bu açıklamalar şöyleydi: “Avrupa’ya gittiğimde ‘bakın AKP sizden daha fazla oy aldı Kürtler’den’ deniliyor. Bu bizim için çok önemli ve gerçekten cevap veremediğimiz bir noktaya bizi taşıyor”

Yani ‘nerede hata yapıyoruz’ diye soruyor Ahmet Türk. ‘Neden AK Parti’den daha az oy alıyoruz’ sorusu kafasını kurcalıyor.

Aslında bu Türkiye’nin pek alışık olmadığı bir tutum. Genellikle siyasetçiler hatalarını sorgulamazlar. Sorgulasalar da bunu kapalı kapılar ardında yaparlar. Çünkü hatalarını sorguladıkları takdirde liderliklerinin ya da partilerinin tehlikeye gireceğine inanırlar.

Ancak Türk özeleştiri yapıyor. “Gerçekçi olmak lazım, biz ütopyamızla bir dünya kuramayız. Bunu arkadaşlarımıza da anlatmaya çalıştım, siz gerçekçi olmadığınızda toplumsal realiteyi görmediğinizde Türkiye'nin hassasiyetlerini bilerek siyaset yapmadığınızda hayal kırıklığına uğrarsınız” diyor.

Elbette DTP’nin siyasi çizgisinde önemli bir kırılma yaşanıyor. Bunu Ergenekon davasında da gördük, toplumla kurulan ilişkide de görüyoruz. DTP, önce desteğini cesaretle sunmakta tereddüt ettiği Ergenekon davasında, şimdi herkesin önünde koşuyor. Öyle ki Ergenekon’dan zarar görmüş isimlere destek olacağını belirterek davaya müdahil oluyor.

Diğer yandan DTP, 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti karşısında aldığı başarısız sonuçları doğru değerlendirmişe benziyor. O dönemde yapılan en önemli özeleştiri partinin toplumdan kopuk olduğu, parti söylemi ile toplumsal değerlerin örtüşmediği bu yüzden halka ulaşılamadığı şeklindeydi. Ancak şimdi Ahmet Türk ve ekibi bu ikilemden partilerini çıkarmaya hazırlanıyor. Amaç din ve kültürel miras gibi toplumsal değerlere de vurgu yaparak AK Parti ile ilgili en önemli eksikliklerini kapatmak. Zaten Ahmet Türk’ün muhafazakarlığı ile ön plana çıkan Yenişafak gazetesi üzerinden topluma mesaj vermesi bu yaklaşımı güçlendiriyor.

Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği artık bir gerçek. Partiler Meclis’in tatile girmesinin ardından seçim çalışmalarına hız verdiler. Bundan sonra atılacak adımları seçim yatırımı olarak görmek yanlış olmayacak. DTP’nin de bu yönde attığı adımları seçim yatırımı çerçevesinde değerlendirmek akla aykırı değil. DTP, 22 Temmuz’da AK Parti karşısında yaşadığı başarısızlığı tekrarlamak istemiyor. Bu yüzden özeleştiri yapıyor ve ‘toplumsal gerçeklerle’ uzlaşacağı mesajını veriyor. Belki CHP lideri Deniz Baykal’ın da DTP’nin yeni stratejisini incelemesi gerekir.

iyibigi.com

Bu haber 759 defa okundu.