aslında ne dedi | " /> aslında ne dedi | "/>

En Sıcak Konular

Bahçeli aslında ne dedi

26 Ağustos 2008 13:19 tsi
Bahçeli aslında ne dedi Televizyonlarda görmeye alışık olmadığımız Devlet Bahçeli geniş kapsamlı bir basın toplantısı düzenledi. Hükümete de muhalefete de çok şey söyledi. Bahçeli aslında ne dedi? Dokuz maddelik yol haritasının altında ne var? İyibilgi’den okuyun…

MHP lideri Devlet Bahçeli’yi hiç partisinin meclis grubunun dışında konuşurken gördünüz mü? Pek değil… Devlet Bahçeli topluma mesaj vermek için genellikle meclisi kullanıyor. Çok sık televizyon programına katılmıyor. Gazetelere röportaj verme yöntemini de yine çok sık kullanmıyor.

Ancak bugün haber kanallarına göz atanlar sürpriz bir basın toplantısıyla karşılaştılar. MHP lideri Devlet Bahçeli alışkanlığını bir kenara bırakarak basının karşısına çıktı ve kapsamlı bir basın açıklaması yaptı.

Bahçeli konuşmasında önümüzdeki günlerde tartışılması muhtemel dokuz maddelik bir yol haritası ortaya koydu. Hükümet ve muhalefete seslenen MHP lideri AK Parti ile ilgili ‘kapatmama’ davası sonrasında da Türkiye’nin ‘gergin’likten çıkmadığını, Türkiye’yi düzlüğe çıkaracak adımlar ivedilikle atılması gerektiğini söyledi.

Başörtüsü mesajı

Bahçeli’nin açıklamalarında dokuz maddelik yol haritasının dışında önemli mesajlar bulunuyor. Öncelikle yerel seçimlerin yaklaştığı, Türkiye’nin seçim sathına girdiği şu günlerde Bahçeli Anayasa Mahkemesi’ni başörtüsü ile ilgili aldığı kararda eleştirerek ‘biz başörtüsü konusunda tutumumuzu değiştirmedik’ mesajı veriyor. Bahçeli “Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Meclis'in milli iradesini hiçe sayarak başörtüsü düzenlemesini geçersiz sayması kabul edilebilir durum değildir” diyor.

Güçler ayrılığı sağlansın

Devlet Bahçeli’nin konuşmasında altını çizdiği diğer husus Anayasa Mahkemesi’nin AK Parti ile ilgili verdiği kapatmama kararının bir mahkumiyet olduğu yönünde. Mahkemenin verdiği kararla AK Parti’ye kırmızı çizgiler koyduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu belirtiyor Bahçeli. “İktidardaki bir partinin böyle bir cezaya çarptırılması, normal ve sürdürülebilir bir durum olarak görülemeyecektir” diyor ve ekliyor: “TBMM’nin görev yetki ve fonksiyonlarının mahkeme kararıyla sınırlandırılması kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyecektir.” Bahçeli dokuz maddelik yol haritasının sekizinci maddesini bu konuya ayırıyor. Bahçeli Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin sınırlandırılması konusunda atılacak adımlara destek vereceğini belirtiyor. Sözleri şöyle: Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasinin yaşam sigortasıdır. Yasama yürütme ve yargının görev ve yetkilerinin dengelenmesi hayati önem taşımaktadır. Parlamento ile yargı arasında gerginlik yaşanmıştır. Bu ilişkilerin yeniden değerlendirmeye tabi kılınması için yeni düzenlemeler yapılması gereklidir. Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerini düzenleyen maddelerde yapılacak değişiklikleri ele almaya hazırdır.

Dokuz maddede yol haritası

Siyasetin yargı kurumu tarafından etki altına alındığını ima eden Bahçeli Türkiye’nin normalleşmesi için dokuz maddelik bir yol haritası ortaya koyuyor.

İlk söz muhalefet ve hükümete

Devlet Bahçeli’nin dokuz maddelik yol haritasının ilk iki maddesi daha çok anamuhalefet ve iktidar partisine yönelik. Bahçeli yol haritasının işlerlik kazanabilmesi için Türkiye’de siyaset anlayışının temelden değişmesi gerektiğini belirtiyor. “Gerginlikten beslenen, çatışmacı siyaset anlayışlarının çıkmaz sokak olduğu görülmeli. Demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olacağı Türkiye'nin milli ve manevi değerlerini ortak gören siyasi anlayışa ihtiyaç vardır” diyor. Bahçeli kutuplaşmanın durdurulması gerektiğini vurguluyor.

Siyasete dışardan müdahale olmaz

Devlet Bahçeli konuşmasının önemli bir bölümünü demokrasiye ve Türkiye’nin demokratik kazanımlarına ayırıyor. Parlamenter sistemlerde egemenliğin kaynağının millet olduğunu vurgulayan MHP lideri “hangi düşünceyle olursa olsun demokratik rejime her türlü müdahale gayrı meşrudur, kabul edilemez” diyor. Bahçeli’nin ‘hangi düşünceyle olursa olsun’ sözleri aslında bu eleştirinin ‘ulusal değerler için yapılan demokrasi dışı müdahaleleri’ hedef aldığını ortaya koyuyor. Siyasetin demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan tecrübeli siyasetçi TBMM’yi siyasete sahip çıkmaya çağırıyor. Bahçeli “Hayati konularda siyasi hesapları aşan milli birlik sergilenmeli” diyor. Bunun için de TBMM bünyesinde partilerin üzerinde anlaşacakları asgari müştereklerin tespiti için diyalog kanallarının açılması gerektiğini belirtiyor.

AK Parti bunu sevmeyebilir

MHP liderinin yaptığı açıklamada iktidarı köşeye sıkıştırmaya yönelik okunabilecek tek şey belki de siyasi ahlak yasası… MHP lideri siyasi ahlak yasasının öncelikli olarak hazırlanması gerektiğini, TBMM bünyesinde özel bir çalışma grubunun oluşturulması gerektiğini vurguluyor. MHP’nin yolsuzlukla mücadele konusunda kararlılığını sürdüreceğini belirtiyor.

DTP ne olacak?

MHP liderinin son önerisi de parti kapatma ile ilgili. Bahçeli “Parti kapatma konusu önemini korumaktadır. MHP terör ve şiddeti siyasi araç olarak gören partilerin dışında siyasi partilerin kapatılmasına karşıdır” diyor. Şimdi soru işareti MHP’nin DTP ile ilgili kapatma davasına nasıl yaklaştığı. DTP’nin kapatma davası görüşmeleri başlamadan önce parti kapatma zorlaştırılacak mı yoksa MHP, DTP’yi ‘terörle ilişkili’ görüp DTP kararı çıkmadan böyle bir değişikliğe deysek vermeyecek mi… Bahçeli’nin konuşmasından çıkan sonuç MHP’nin DTP’nin kapatılması ihtimalinden kaygı duymadığı şeklinde.

Bahçeli aslında ne dedi?

Şimdi önümüzde Bahçeli’nin uzun konuşması duruyor. Bahçeli aslında ne yapmak istiyor, bu soru işareti. Çünkü AK Parti’nin kapatılma davası öncesinde ya da dava sırasında Bahçeli Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin sınırlandırılması konusunda bir öneride bulunmadı. Dava öncesi ve sırasında Türk demokrasisine ve Meclis’in bağımsızlığı ilkesine bu denli güçlü bir şekilde vurgu yapmadı.

Bahçeli’nin bu açıklamalarında yaklaşan seçimlerin etkisi var mı? İlk bakışta akla bu soru gelebiliyor. Ancak diğer yandan Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri dahil son yıllarda demokrasiye yaptığı katkı düşünüldüğünde, Bahçeli’nin ‘yeni bir kriz’ endişesi taşıdığı, bunu engellemek için de harekete geçmek istediği söylenebilir. Bahçeli ‘Türkiye alacakaranlık kuşağına doğru gidiyor’ diyor. Yani Bahçeli yeni bir kriz endişesini ortaya koyuyor. Bahçeli neden korkuyor?

Bahçeli’nin açıklamaları demokrasi açısından oldukça olumlu, ancak eksik. Örneğin parti kapatmayı zorlaştırmak gerekir derken, DTP davasına karşı nasıl tavır alacağı konusunda ‘demokrat’ bir yanıt vermiyor. MHP ile yola birlikte çıktıkları başörtüsü konusundaki değişiklikte ‘yalnız kalan’ ve hakkında kapatma davası açılan AK Parti’nin bundan sonra Bahçeli’ye ne kadar güveneceği de diğer bir soru işareti.

iyibilgi.com



Bu haber 854 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,330 µs