'Onlar böyle sever' | " /> 'Onlar böyle sever' | "/>

En Sıcak Konular

'Onlar böyle sever'

28 Ağustos 2008 13:28 tsi
'Onlar böyle sever' Türk siyasetine damga vurmuş iki isim: Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel... Bu iki isim severse nasıl sever? Kimi zaman 'sevgi yumakları' zarar verir mi? Bu soruları çok saygın doktor, Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkan

Dr. Sivilay Abla Taraf'tan sesleniyor:

Merhaba Sevgili Taraf Okurları, Ramazan'a çok az kaldı. Mısır çarşısına gittim, iftariyelikleri aldım. Ramazan sorularınız için hazırım. Şimdi bu haftaki sorularınıza geçelim.

Erbakan severse
SORU: Merhaba Sivilay Abla, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kayıp trilyon davasından ev hapsine çarptırılan Necmettin Erbakan'ın cezasını affetti. Özgürlüğünün ilk gününde Cuma namazına giden Erbakan 'onlar benim sevgili yavrularım, talebelerim. Biz bir elmanın iki yarısıyız. ' dedi. Bizler Ak Partiye, Erbakan çizgisinden ayrıldıkları için oy vermiştik. Yoksa kandırıldık mı? (Gökay Binbir)
CEVAP: Gökay oğlum. Bu orjinal Erbakan davranışıdır. Önce onları afaroz etti. Davayı sattınız dedi. Çünkü seçmenler üzerinde hala gücü olduğunu sanıyordu ve bu sayede Ak Partilileri seçimlerde zaafa uğratacağını düşünüyordu. İşler planladığı gibi olmadı. Seçmenler çoktan ondan ve davasından vazgeçmişti. Ancak bu durum karşısında Erbakan gibi kurt bir politikacının demoralize olup vazgeçeceğini düşünmek ahmaklık olurdu.
Şimdi sevgi yumağı davranışıyla onlara daha çok zarar verebileceğinin farkında. 'Onlar değişmedi, hala benim canım arkadaşlarım' demesi minnettarlığının değil intikam duygusunun bir göstergesi.
Sonuç olarak herkesin kulağına küpe olsun; Erbakan, Demirel ekolünden korkacaksın ve uzak duracaksın. Bunlar seni ısırmaya karar verirlerse kaçarın yok. Bunu saldırarak da yaparlar sarılarak da.

Herkesin gözü üzerimizde
 SORU: Sivilay Abla, Genç Siviller isimli kökü dışarda dalları içerde olan oluşum şimdi de 'Ermenistan sınırı açılsın, bir maça bakıp çıkacağız' diye bir kampanya başlatmış. Hiç Ermenistan'a gitmişler mi acaba? Ben geçen ay Ermenistan'daydım. Adamlar Doğu Anadolu Bölgemizden 'Güney Ermenistan' diye bahsediyorlar. Nasıl olur da sınır açılır? (Yağız Atlı)
CEVAP: Sevgili Yağız, niçin kızıyorsun, 'bir maça bakıp çıkacağız' demişler, kalıp pişti oynayacağız dememişler ya.
Şimdi güzel evladım. Türkiyemiz devlet kurma geleneği tarih kadar eski insanların, 80 yıl önce kurdukları 70 milyonluk bir ülke. Ermenistan daha yeni bağımsızlığını ilan etmiş 4 milyonluk başka bir ülke. Peki Türkiye'nin dış politikada öğretmeni, yol göstericisi Ermenistan mı olmalı yoksa hep övündüğümüz yüzlerce yıllık devlet kültürüne göre mi davranmalı?
Diğer taraftan birilerinin gözlerinin bizim toprakların üzerinde olmasının ne sakıncası var. Mahallenin en güzel kızının bütün gözler üzerinde olması gibi düşün. Kaldı ki bizim Doğu Anadolu da dünyanın en güzel yeri değil.
Rusya'nın gözü boğazlarda, Yunanistan'ın gözü Ege'de, Suriye'ninkisi Hatay'da, Ermenistan'ın da Doğu Anadolu'da gibi sözleri duyunca ben şahsen iftihar ediyorum. Demekki ne güzel bir memleketimiz var. Kimse gözünü bizden alamıyor.
Sonuç olarak hangi Türkiye'yi tercih edersiniz? Ermenistan'ın bakışları bile uykularını kaçırmaya yeten, yüzünü sivilce basmış ergen bir Türkiye'yi mi, benim tarif ettiğim olgun, serinkanlı ve 'cool' Türkiye'yi mi?

Yaşar hocamız mı, kadınlık gururumuz mu?
SORU: Değerli Sivilay Abla, Şeriatçıların korkulu rüyası, Türkiye müslümanlığının medarı iftiharı Yaşar Nuri Hocamız bugünlerde bir kabahat işlemiş. Tam da 'Allah'la Aldatmak' kitabını yazdığı bu günlerde şeytana uymuş ve karısını aldatmış. Biz çağdaş Türk kadınları olarak bir ikilem yaşıyoruz. Bir tarafta çağdaş, Atatürkçü hocamız, diğer tarafta kadınlık gururumuz. Dernekteki kadınlar olarak size yazalım, en iyisini Sivilay Ablamız bilir dedik. Derdimize bir çare! (Rumuz: Solan Güller)  
CEVAP: Sevgili Hanımlar, açık açık darbeyi savunanlar ne demişti: 'Şeriat gelirse 200 yıl geriye gideriz, darbe olursa 25 yıl. O halde darbe olsun.' Tutarlılık göstermek adına size düşen Yaşar Hocanızın yeni kitabını kapış kapış almak. Bügün davada zaafiyet gösterecek, düşmanın eline koz verecek gün değildir. Ne zamanki rejim tehlikesi ortadan kalkar, cumhuriyet kazanımları değiştirlemeyecek ve dokunulamayacak hale gelir o zaman benim yazacağım, 'Karısını aldatmak, partisini aldatmak, halkı aldatmak ve Allah'ı aldatmak' kitabını birer ikişer alıp tövbe edersiniz.

--
Dr. Sivilay Abla
Ruh ve Sivil Hastalıkları Mütehassısı
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı



Bu haber 397 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,894 µs