yok olma sürecine mi giriyor? | " /> yok olma sürecine mi giriyor? | "/>

En Sıcak Konular

Avrupa yok olma sürecine mi giriyor?

29 Ağustos 2008 10:06 tsi
Avrupa yok olma sürecine mi giriyor?
Avrupa nüfusunun yedi yıl sonra hızla bir yok olmaya doğru yol alacağı ortaya çıktı...

Yaklaşık yirmi yıl önce gerçekleşen tarihi birleşmeden sonra, en yakın rakibinden 20 milyon fazla sakiniyle Almanya'nın Avrupa Birliği içinde nüfusu en kalabalık ülke olduğu kolaylıkla söylenebilir.

Fakat hem daha çok üreten hem de daha çok sayıda göçmen kabul eden Britanyalıların 2050 yılına kadar Almanları geçmesi muhtemel ve 2060 yılında Fransızlar da nüfus sıralamasında doğu komşuları Almanları geçecekler.

Bulgular, salı günü yayınlanan ve yedi yıl içinde Avrupalıların uzun zamandır tahmin edilen demografik çöküşe – ölümlerin doğumları aştığı noktaya - geçeceklerini ilk kez ikrar eden bir AB resmi çalışmasından geldi

Avrupa Birliği İstatistik Bürosunun yayınladığı rapor, üye ülkelerin doğum oranlarındaki büyük değişimleri ortaya koymakta ancak yaşlanan bir nüfusun genel resmini de çizmekte.

Belge, doğurganlığın Avrupa çapında sergilediği farklılıkların sebeplerini incelemiyor. Fakat yaşlı nüfus oranı gittikçe çoğaldığı için gelecek elli yıl içinde derin ekonomik ve sosyal değişimlerin gerçekleşeceği imasında bulunuyor.

Belge, bu değişimlerin adını koymuyor fakat bu değişimler arasında okullara ayrılan malî kaynakların azalması, refah ve sosyal güvenlik sistemi üzerinde ağır yükler ve belki de şu an Avrupalı seçmenlerin teveccüh etmediği çok daha büyük bir göç dalgası için siyasi çabalar söz konusu olacak.

Belgeye göre nüfusu en kalabalık ülke statüsünü sadece Almanya kaybetmeyecek; 4/1 oranında azalan çeşitli Doğu Avrupa uluslarının nüfus sayıları da keskin bir düşüş yaşayacak. Kıbrıs, İrlanda ve Lüksemburg nüfusları ise en az ikiye katlanacak

Rapora göre göç, mevcut eğilimler çerçevesinde, çalışan nüfus eksikliğini kapatmayacak.

Toplam 495 milyon nüfusu olan Avrupa Birliğindeki 27 ulus, 2035 yılına kadar 521 milyonu bulacak ve fakat 2060 yılında 506 milyona düşecek.

Belge sadece Avrupa'daki nüfus eğilimleriyle ilgileniyor. Geçen yıl yayınlanan bir başka rapora göre Amerika Birleşik Devletleri'nin bugünkü 310 milyonluk nüfusu 2060 yılında 468 milyona yükselecek ki bunun 105 milyonunu yeni göçmenler oluşturacak. Bağımsız bir araştırma enstitüsü olan Göç Çalışmaları Merkezi'nden araştırma müdürü Steven Camarota'nın yürüttüğü araştırma, gelecekteki doğum ve ölüm oranları için Birleşik Devletler Nüfus Sayımı Bürosu verilerini ve tahminlerini kullandı.

Yetkililer, Avrupa tahminlerine ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini çünkü mevcut eğilimlerin devam edeceğini ve gittikçe büyüyen demografik krizin üstesinden gelecek bir politika değişikliği olmayacağını varsaydıklarını vurguluyorlar.

Fakat yaşlanan bir nüfusun Avrupalılar için ekonomik sonuçları yalın ve çıplak. Eurostat raporu, 2008 yılında AB'deki 27 devlet'te "65 yaş ve üstü her bir kişi için çalışma çağında (15-64 yaşları arasında) dört kişi olduğunu" söylüyor. 2060 yılına gelindiğinde ise "bir kişiye iki kişi bakacak."

Ülkelerin nüfus büyüklüğü dengesindeki değişimler hakkında da sonuçlar sunuyor rapor. 2060 yılına kadar İngiltere 77 milyon; Fransa 72 milyon; Almanya 71 milyon olacak. İtalya'nın nüfusu şu an ki 59 milyon'dan bir miktar daha gerileyecek; İspanya ise 45 milyondan 51 milyona çıkacak.

38 milyonluk Polonya ise 31 milyona düşecek ki yaklaşık yüzde 18'lik bir düşüş bu.

Daha büyük düşüşler de var: Bulgaristan % 28, Letonya % 26, Litvanya % 24 ve Romanya % 21 oranında düşüş kaydedecek.

Kıbrıs nüfusu ise % 66 oranında büyüyecek; İrlanda % 53, Lüksemburg % 52 ve İngiltere % 25 oranında artış kaydedecek.

Belgeye göre 2015 yılı itibariyle ölümler doğumları geçecek ve böylece nüfusun doğal artışı sona erecek. Bu noktadan itibaren pozitif net göç nüfusun tek büyüme etkeni olacak.

"Bununla birlikte 2035 yılı itibariyle de pozitif net göç, negatif doğal değişimi artık daha fazla dengelemeyecek ve nüfus düşmeye başlayacak."

Avrupa Komisyonu'nun bir sözcüsü olan Amelia Torres, AB'nin mâliyesini istikrara kavuşturması, istihdamı artırması ve emeklilik sistemiyle ilgili yapısal reformlar yapması gerektiğini söyledi.

"Üye devletlerin yaşlanmaya bağlı mâliyetleri karşılayıp karşılayamayacağını ve gelecek nesillerin aşırı bir yük altında kalıp kalmayacağını tespit kaygısı taşıyoruz" dedi.

Bir Reuters haberine göre geçen hafta, Berlin Nüfus ve Kalkınma Enstitüsü araştırmacıları, göç olmaksızın AB nüfusunun 2050 yılına kadar 447 milyona düşeceğini söylediler. Uzmanlara göre bazı kırsal kesimler – Polonya, Bulgaristan, Doğu Almanya, Kuzey İspanya ve Güney İtalya –bütünüyle boşalacak.

Doğu Avrupa özelinde yürütülen ve gelecekte Doğu Avrupa ülkelerinin göçmen işçi almak zorunda kalacaklarını söyleyen bir başka nüfus araştırması da geçen ay Dünya Bankası tarafından yayınlandı. Dünya Bankasından üst düzey bir ekonomist, Doğu Avrupa ülkelerinin, hızla yaşlanan nüfusun yaratacağı işgücü kıtlığı kaynaklı ekonomik aksamaları önlemek için yeni bir göçmen işçi dalgasına kapılarını açmak zorunda kalacaklarını söyledi.


Dünya Bankasının Avrupa ve Orta Asya baş ekonomisti Pradeep Mitra, Polonya, Ukrayna, Bulgaristan ve Baltık devletlerinin yıllarca işgücü ihraç ettikten sonra bu kez demografik çöküşü dengelemek için Avrupa dışından işgücü ithal zorunda olduklarını aksi takdirde Batı Avrupa ekonomilerinin seviyesini tutturmayı unutmaları gerektiğini söyledi.

Mitra, "işgücü açığını doldurmak için göçmen işçilere ihtiyaç duyulduğu hakkında şüphe yok" dedi. "Ya gerekli düzenlemeleri yaparak göçmen işçileri kabul et ya da AB 15 standardını yakalama hususunda ciddilikten vazgeç" diye ekledi.

AB 15, 2004'ten bu yana üye olan 12 ülkeden önceki 15 Batılı ulusu kapsıyor.

Bölge ekonomisi hakkında Dünya Bankası raporu yayınlayan Mitra, Ukrayna nüfusunun 2025 yılına kadar 5/1 oranında azalmasının beklendiğini belirtti. Bulgaristan, Gürcistan, Beyaz Rusya, Rusya ve Litvanya nüfusunun aynı süreç içerisinde yüzde 10'dan fazla azalması bekleniyor.

Milyonlarca Doğu Avrupalı, Komünizmin düşüşünden ve AB'nin vize şartlarını kolaylaştırmasından bu yana Batı Avrupa'da çalışmak üzere ülkelerini terk ettiler. Anavatanları şimdiden emek sıkıntısı çekiyor; ancak bu ülkeler göçmenleri geri çekmeyi başarsalar bile yine de yeni işgücü bulmak zorunda kalacaklar.

Mitra, yabancıların akın etmesinin çok sayıda yabancıyla yaşama alışkanlığı olmayan bu uluslarda ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını hortlatacağını da kabul ediyor

AB'de yapılan ve sonuçları çarşamba günü açıklanan bir anket çalışmasına göre bu blokta farklı etnik gruplarla yaşamaya en yüksek toleransı gösteren uluslar, Estonya ve Litvanyalılar. Bununla birlikte toplumsal tepki korkusu, hükümetlerin AB dışından göçmen işçi almalarını engelliyor.

Polonya, emek sıkıntısını gidermek amacıyla Polonyalı işçileri Batı Avrupa'dan geri dönmeye ikna etmeye çalışırken komşu Ukrayna ve Beyaz Rusya'dan işçileri de cezp etmeye çalışıyor.

Bulgaristan hükümeti Makedonya, Sırbistan, Ukrayna, Rusya ve Moldovya'daki Bulgar vatandaşlarını çekmeye çalışıyor. Ancak bu ülkelerdeki yüksek işçi ücretlerinden dolayı işadamları Vietnamlı işçileri çalıştırmanın peşindeler.

Rusya ise enerjinin tetiklediği ekonomik patlamadan ve yerli işçi sayısının azalmasından dolayı milyonlarca göçmen işçinin akınına uğradı.

BM verilerine göre Ukrayna'da kayıtlı 200.000 yabancı yaşıyor ve çoğunluğunu eski Sovyet Cumhuriyeti vatandaşları oluşturuyor. Uzmanlar azalan işgücüne karşı tedbirler geliştirmeksizin Ukrayna'nın 46 milyonluk nüfusunun geçen yıl yüzde 7'yi bulan sağlıklı bir ekonomik büyümeyi muhafaza etmekten uzak olduğuna dair uyarıda bulunuyorlar.

Ukrayna, yabancılara karşı saldırılara da şahit oluyor. Polis kaynaklarına göre siyahi öğrenciler veya göçmenler arasında 90'dan fazlası saldırıya uğradı ve saldırılardan 13'ü ölümle sonuçlandı.

Mitra'ya göre sınırlarını yabancı işçilere açsalar bile Doğu Avrupa'nın yaşlanma nedenli sorunlarını çözmeye yetmeyecek. Yaşlanan nüfusun ağır bir yük oluşturmasının önüne geçmek için emekli aylıklarında reform, yüksek emeklilik yaşı ve yetişkin eğitiminin artırılması gibi ek tedbirlere ihtiyaç var.

dunyabulteni



Bu haber 408 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,980 µs