‘Zardari Müşerref’i mumla aratacak’

29 Ağustos 2008 15:00 tsi
Başkanlığa göz diken Asıf Ali Zardari’nin, Taliban’a ilan ettiği savaş, Batı’ya güven verme çabasının bir parçası olarak görüldü. Taliban’ın karşılığı ise sert oldu.

Başkanlık umudunu taşıyan Asıf Ali Zardari’nin, yerel Taliaban’a ilan ettiği savaş, Batı’ya terörle-savaşla ilgili güven verme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Taliban’ın  Zardari’ye cevabıysa çok sert oldu. İslamabat’tan savunma ve güvenlik uzmanı Kemal Haydar, “Açıkça belli ki Müşerref’in yerine geçmeye çalışıyor”.

18 Ağustos’ta istifa eden Müşerref, Pakistan’ın Afganistan’ın sınırındaki milislerle savaşta ABD’nin önemli bir müttefiki olarak görülüyordu.

Önceki koalisyon hükümeti uzlaşısına ters olarak, Zardari, “üstünlükleri” olduğunu ve sürülmeleri gerektiğini söyleyerek yerel Taliban’a savaş ilan etmişti.

 “Bu bir ayaklanma” diyen öldürülen Benazir Butto’nun Pakistan Halk Partisi’nin (PPP) eş başkanı BBC’ye “Bu bizim ülkemiz ve savunacağız” açıklamasını yaptı.

Tehrik-e-Taliban Pakistan’ın Bajur bölümünün 2 haftadır süren ve onlarca hayata mal olan güvenlik kuvvetleriyle çarpışmaların tek taraflı ateşkesi hükümet tarafından reddedildi.

Bir sonraki gün, hükümet Tehrik-e-Taliban Pakistan’ın başı Beytullah Mesut’un banka hesaplarına el koyarak yasakladı.

Yasak kararının ardından ilk saldırıda Afgan sınırındaki Banu’daki kuzey garnizonunda Perşembe günkü uzaktan kumandalı bombayla saldırıda 10 kişi hayatını kaybetti.

Güvenlik kuvvetleri iki hafta önce büyük bir operasyon başlattılar. Her iki taraftan kayıpların büyük olduğu bildirildi.

U Dönüşü

Zardari’nin açıklamaları ve hükümetinin kararları PPP’nin liderliğindeki federal hükümetinin şu ana kadar izlediği strateji de bir dönüm noktası oldu.

Haydar tezinin arkasındaki nedenleri sıralarken, Zardari’nin uluslararası medyadaki Taliban’ın güçlendiği ve toplumun onlara karşı savaşı kaybettiği yönündeki açıklamalarını sıralıyor. Haydar, “Bu Batı’nın duymak istediğiydi” diyen Hayder, “Bunları duyduğumda Müşerref’le Zardari arasında bir fark göremedim” diye açıkladı.

18 Şubat seçimleri sonucu başa gelen koalisyon hükümeti, aşiret bölgelerindeki askeri operasyonları durdurmuş ve sorunları barışla çözüm yolunu seçmişti. Sonuç olarak yerel Taliban milisleri ve Kuzey Serhat Eyaleti (NWFP) hükümeti arasında uzlaşma sağlanmıştı. Ancak bunun bir “göz boyama” olduğunun anlaşıldığını söyleyen Haydar, “Zardari, önceki başbakan Nevaz Şerif ve eski muhalefet lideri Mevlana Fazl-ür-Rahman için barış görüşmelerini desteklemiş”.

Şerif ve Fazl-ür-Rahman, Müşerref’in azlettiği yüksek mahkeme yargıçlarının yeniden iadesi konusundaki farklılıklar nedeniyle 4 partili koalisyonu terk etmişlerdi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, PPP’den Başbakan Yusuf Rıza Gilani’nin ABD Başkanı George Bush’a, Müşerref’ten sonra Pakistan’ın terör politikalarının değişmeyeceği garantisini verdiğini söyledi. Yetkili şöyle konuştu: “Bush yeni hükümetin milislerle savaş yetkinliğiyle ilgili şüpheleri vardı. Ancak başbakan Müşerref gitse dahil terörle savaş politikalarında bir değişiklik olmayacağını söyledi. Gilani, Bush yönetimini Zardari’nin de Müşerref gibi milislere yumuşaklık göstermeyeceğine ikna etti.”.

Haydar ABD’nin artık Müşerref’in popüler olmadığını ve terörle savaşta zayıfladığını sonunda anladığını belirterek şöyle konuştu: “Müşerref bazı konularda ayak diretiyor. Ayrılmadan birkaç ay önce, tüm ABD medyası uluslararası arenada ikiyüzlülükle suçluyordu. ABD’nin yerine yeni birine ihtiyacı vardı”.

Pakistan’da değişen strateji

Bazı analistler, yeni stratejinin başarısından o kadar da emin değiller. İslamabat’tan güvenlik uzmanı Hamit Mir, “Eğer bir ayaklanma varsa, bu güçle bastırılamaz. Önceki rejim bunu test etti ve perişan oldular. Görevdeki rejim de bunu deneyebilir ancak eninde sonunda görüşmelere bağlanacak”.

Mir, aşiret bölgelerindeki Müşerref politikalarının sürdürülmesinin birçok masumun canına mal olacağından endişe ediyor: “Yerel halka göre bombalamalardan Taliban büyük kayıplar vermiyor. Büyük zarar gören sadece yerel halk”.

Yerel halktan yüzlercesinin öldüğünü ve 500 bin kadarının da yerlerinden olduğunu ekledi. Mir şöyle anlattı: “Ordu bombalamalarında, masum insanlar ölüyor. Tabi karşılık olarak intihar bombalamalarında da masumlar ölüyor. Aşiret bölgesinin halkı Müşerref giderse bombalamaların duracağını zannediyorlardı ancak görünen o ki Müşerref’i arayacaklar”.

Ancak bazı uzmanlar farklı görüşte ve PPP’nin iyi bir strateji izlediğini düşünüyor. “Bu doğru strateji” diyen Karaçi’den İkram Sehgal şunları öne sürdü: “Görüşme göre, Taliban ciddi şekilde darbe aldıktan sonra ateşkes istedi. Bunu her zaman yapıyorlar. Ne zaman vurulsalar ateşkes istiyorlar. Bu sefer hükümet doğru olanı yaptı.

Sehgal, Taliban’ın barış anlaşmalarını sürekli ihlal ettiğini söyleyerek, ordu donatım fabrikasının bombalanmasının ardından görüşmeler için imkan kalmadığını ekledi. Sehgal şunları söyledi: “Eğer onlarla bu sefer de görülürseniz, yeniden toparlanmak için zaman kazanacaklar. Bu çok tehlikeli”.

timetürk

Bu haber 436 defa okundu.