O akşam, 1 kadeh rakı ne işe yaradı?

23 Ekim 2008 14:00 tsi
Pek bir işe yaramadı ama yaraması da beklenmiyordu. AKP cephesinden tek ümit, Başbakan ziyareti ve erken seçimler öncesi bölgede tatsızlık olmamasıydı. Ama olmadı! Ve o gece bir araya gelen AKP Genel Başkan Yardımcısı, DTP’lilerle görüşürken ne olac

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün de bulunduğu milletvekilleri buluşması, Ankara’nın kalabalık bir balıkçı lokantasında gerçekleşmesi pek tesadüf değildi.

Şimdi özellikle AKP tarafı, yani Fırat aksini söylese de, DTP’liler bugün tarafsız kalsa da, masada konuşulacaklar aslında belliydi. En azından Ankara kulisleri bunu söylüyor.

Doğal olarak ilgi çeken bu görüşme, Aktütün Karakolu’na yönelik rezil saldırının sonrasına, Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakın ziyaretinin hemen öncesine denk düşüyordu. Ve hükümet, bölgede kısa zaman içinde eylemlerin olacağının haberini almıştı.

Kuşkusuz buluşma başta özel zamanlamalara den düşüyordu; terörle mücadele konusunda köklü bürokratik değişikliklerin ve mimarinin yapıldığı, aynı zamanda DTP’ye yönelik kapatma davasının sürecine de…

Ancak o gün bu son iki konu nispeten pek az konuşuldu. AKP açısından daha önemli olan, spesifik olarak Başbakan’ın ziyareti sırasında olayların olmaması, uzun vadede ise yerel seçimlere değin bölgenin huzurlu kalması planıydı.

Aksinin olacağına ilişkin yoğun emare ve istihbarat, “yoklama” için bu buluşmanın anlamını ifade ediyor.

Başbakan’ın haberi var mıydı?

Başbakan Erdoğan ve yakın çevresi bu iddiayı “kesin” biçimde reddediyor. Aksi olsa bile “doğrudur” demeleri zaten zor. Çünkü Başbakan, DTP’nin terör örgütüne, “terör örgütü” demediği sürece bir teması başından beri reddediyor.

O akşam balıkların yanına söylenen bir kadeh rakının gölgesinde DTP’den gelen “eylemlerin olacağı”na ilişkin “ipucu”, terörist başına İmralı’da yapıldığı iddia edilen ve kabul etmek lazım ki, çok da ikna edici olmayan söyleme dayanıyor.

Yani bir tür “mazaret”. Peki hükümet gerçekten bu olayların başlayacağını, balıkçı buluşmasından önce biliyor muydu? Ankara kulisleri bunu kuvvetlice iddia ediyor ama göreceli ispatı da var.

Çünkü o akşam masada Ahmet Türk ve DTP’li vekiller Fırat’a, konuyla ilgili olarak Adalet Bakanı ile görüştüklerini, terörist başının cezaevinde kötü muameleye uğradığını ve bunun için gerekenlerin yapıldığını söylemişler.

Yani AKP’nin elinde, güvenlik güçlerinden gelen istihbarat bilgilerinin yanında, bu tür bir karine de mevcut.

Peki ya buluşmanın tesadüfi oluşu? AKP’li Fırat o akşamı şöyle anlatıyor; “O gün genişletilmiş il başkanları toplantımız vardı. Geç çıkınca ’Hadi yemek yiyelim’ dedim. Kalktık gittik. Kapıdan girdim ki, Sırrı (Sakık) geldi yanıma. ’Abi buyurun, bizimle oturun’ dedi. ’Kim var’ diye sordum. ’Ahmet (Türk) var’ dedi. Ahmet benim okul arkadaşım. ’İyi, olur; hay hay’ dedim”.

Ancak buluşmanın basına ilk sızdığı günlerde, başka anlatımlar var. Örneğin restoran sahibinin açıklamaları; “DTP’li milletvekillerimiz geldiler. ‘Bu kadar mıyız’ diye sordum. Bir misafirlerinin olacağını, masanın ona göre tanzim edilmesini rica ettiler.”

AKP’nin DTP’den anladığı…

Keza, DTP’li vekillerin buluşmanın planlanmış olabileceğini ilişkin ipuçları taşıyan, o günlerin açıklamaları de mevcut. Bugün ise buluşmanın tesadüfi veya planlanmış olup olmadığı çok önemli değil.

Zira, o masada protesto eylemlerinin yapılacağı bizzat Fırat’ın yüzüne söylendi! Bundan sonrası ise DTP’nin yürüttüğü politikanın bir tür eleştirisine dayanıyor. Ve bu durum, DTP’nin teröre bakışı ile yerel seçimlerde yürütülecek politikasının işaretlerini belirliyor.

AKP ise sonuçtan şunu-büyük bir buluş olmamakla beraber- çıkarmışdurumda. Fırat’dan dinliyoruz; “Görebildiğim kadarıyla, onlar yönetmiyor, orayı. Bu nedenle, onlara çok kusur bulmuyorum. Yönettiklerini bilsem, tamam kusur veririm; ama öyle değil.”

Bu beyanat, bölge illerinde yaşanan eylemlerin DTP tarafından da desteklendiği inancına rağmen bir başka boyuta dikkat çekiyor. O da DTP’nin kapatılması ile ilgili. Partinin kapatılmayı arzu ettiğine ilişkin izlenimlerin hayli çok olduğu malum.

Ama AKP bunu istiyor mu? Yerel seçimler öncesinde DTP’nin kapatılması AKP oylarına zarar verir mi? İşte Fırat’ın yukarıda DTP’nin “çaresizliğine” işaret eden sözleri bu manada okunabilir!

Eylemlere “munis” yaklaşım…

Keza, gerginliğin yine DTP’ye yarayacağına ilişkin bir kanaatin de olduğu anlaşılıyor…
“İkinci olarak da mahalli seçimler geliyor. Bu nedenlerle isteniyor ki sıkıyönetim, olağanüstü hal gibi şeyler olsun. Hedeflenen şey burasıdır.”

AKP’nin, DTP’nin ve eylemlerin startejisini bu bağlamda yorumlaması, Deniz Baykal’ın TBMM Grubu’ndaki konuşmasında “Diyarbakır’da kedi oldular” eleştirisinin arka yüzünü gösteriyor.

AKP’nin politikası, bugün Hürriyet’de Şükrü Küçükşahin’nın satırlarında daha belirginleşiyor; "PKK’nın hedefi, Başbakan’ın olduğu yerde polisin, çocuk veya kadına yönelik şiddet uygulamasını, can kaybı yaşanmasını sağlamaktı; ama başaramadı."

www.iyibilgi.com

Bu haber 974 defa okundu.