Lübnan karıştı: “Sarı” devrim hazırlığı!

0 0 0000 00:00 tsi
Turuncu devrim pek yabancı gelmiyor. Gül devrimi tanıdık… Ancak bu kez bölgemizde yapılanması farklı bir “devrim” ile karşı karşıya kalabiliriz. Doğu Avrupa ve Kafkaslarda Rusya’ya karşı gerçekleşen “devrimler” Ortadoğu

Son beş yıldır komşu ülkelerde gerçekleşen “renkli devrimleri” Türkiye yakından izliyor. Komşu olmasa da, Sırbistan’da başlayıp, önce Gürcistan ardından da Ukrayna’yı vuran devrim rüzgârı son olarak Kırgızistan’a uğramıştı. Rusya’yı tedirgin eden ve çevre ülkeleri Moskova’dan uzaklaştıran “devrimler” yavaşlamışa benziyor. Ancak 2008 Rus Devlet Başkanlığı seçimleri için kollar sıvanmış gibi. Geçtiğimiz hafta Türkiye’ye gelen ünlü satranççı Kasparov, Rusya’yı demokratikleştireceklerini söylüyor.

Rusya Ukrayna değil… Bu kesin. Ukrayna’da bile “turuncu devrimin” mora çaldığı ülkeyi takip edenler tarafından bilinen bir geçek.

Peki, kuzeyin renkli devrimleri güneyde de gerçekleşebilir mi? Yapılacak bir genelleme elbette yanlış sonuçlar verecektir. Ancak arada ciddi benzerlikler de bulunuyor. Önce güneye gidip neler yaşandığına bir bakalım.

Lübnan gergin!

Lübnan gergin bir güne hazırlanıyor. Hizbullah ve destekçileri, ABD yanlısı olmakla suçladıkları Başbakan Fuad Sinyora iktidarını devirmek için sokaklara çıkıyor.

Hizbullah ile Hıristiyan müttefiği Lübnan Ulusal Özgürlük Hareketi’nden oluşan muhalefet, sokak gösterileriyle ABD yanlısı olarak gördüğü Sinyora hükümetini devirip ulusal birlik hükümeti kurmayı ve ardından erken seçimlere gitmeyi amaçlıyor.

Başbakanlık binasının yer aldığı meydanda öğleden sonra başlayacak eylem nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri alındı.
 
20 bin asker ve polis bölgede konuşlandırıldı. Beyrut şehir merkezindeki hükümet binaları dikenli tellerle çevrilirken, zırhlı araçlar ve tanklar desteğindeki ordu birliklerinin, Beyrut’un merkez bölgesi girişlerinde ve birçok mahallesinde konuşlandığı ve devriye gezdiği belirtildi.

Saat 15:00 civarında başlaması beklenen ve hükümet düşene kadar devam edeceği belirtilen gösteri nedeniyle ülkenin ve şehrin çeşitli yerlerinden gelen göstericiler toplanmaya başladılar.

Başbakan Fuad Sinyora ise, muhalefete sert tepki gösterdi. Sinyora, Lübnan’ın demokratik sistemini hedef alan bir darbeye izin vermeyeceğini söyledi. İktidar yandaşları da hükümete destek olmak için eylem yapmaya hazırlanıyor.

Ortam gergin, peki ya devrim?

Hizbullah Hıristiyan ortaklarıyla hükümete güçlü bir darbe indirmeyi planlıyor. Uyguladıkları yöntemler aslında pek de yabancı değil. Öncelikle siviller… Hizbullah’ın silahının olduğunu geçtiğimiz aylarda yaşanan savaştan biliyoruz. Ancak silahı Lübnan ordusuna karşı kullanmayacaktır. Yoksa iç savaş kaçınılmaz olabilir. Yani sivil bir direniş ya da sivil itaatsizlik eylemi Sinyora hükümetini bekliyor gibi. Üstelik aynı Gürcistan ve Ukrayna’da olduğu gibi sonuç alana kadar ipin ucunu bırakmayacakların söylüyorlar. Yani gösteriler günlerce sürebilir. Bir başka deyişle göstericiler yanlarında çadırlarını getirirlerse sakın şaşırmayın. Belgrat ve Kiev meydanlarını hatırlayanlar için bu pek de şaşırtıcı değil. Son bir noktayı da eklemeli:  Hıristiyanlarla birleşmişler… Yani muhalefette bir bölünmüşlük söz konusu değil… Bu onlara güç katacak, Sinyora’yı sıkıntıya sokacaktır.

Hizbullah’ın renklerini savaş sırasında öğrendik: Sarı… Lübnan’da sarı bir “devrim” olabilir mi? Bunu önümüzdeki günlerde yaşanacak sinir harbi gösterecek. Sinirlerine hâkim olan bu savaşı kazanacak gibi gözüküyor. Silahına başvurmayan, şiddet kullanmayan kazançlı çıkacak. Eğer Hizbullah sivil itaatsizliğini sürdürür, Sinyora silahsız insanların üstüne panzer gönderirse, Lübnan’ın demokrasisi yeni bir seçime gebe hale gelecektir. Aynı diğer “devrimlerde” olduğu gibi…

Peki, ABD? Diğer bölgelerdeki “devrimleri” katıksız destekleyen ABD, bu kez “demokrasi” için Hizbullah’ı destekler mi? Elbette ki hayır. ABD Hizbullah’ın kazanmaması için elinden geleni yapacaktır. Normal şartlar altında tabi. Eğer Tahran’da yapılan Ahmedinecad-Talabani görüşmesinden bir uzlaşma çıkmadıysa tabi. Yoksa gösterilerin, görüşmenin hemen ardından başlaması tesadüfi mi?

Bu haber 242 defa okundu.