En Sıcak Konular

Kurbanlıklarda hormon uyarısı

0 0 0000 00:00 tsi
Kurbanlıklarda hormon uyarısı Kurban bayramı öncesinde, hormonlu kurbanlık tehlikesine dikkat çekiliyor. Peki hormon nedir ve kurban bayramı nasıl hormonsuz geçirilir? İşte cevapları…

20 Ekim 2006’da Van’da, İran üzerinden yurda sokulan 900 kutu kaçak hormon ilacı ele geçirilmişti. 'Oxytetracycline' ve 'Niklosam' isimli ilaçların Kurban Bayramı öncesi piyasaya sürülmesinin planlandığı ve hayvanlara 20 günde aşırı kilo aldırdığı öğrenilmişti.

Hormon ilaçları kurbanlıkların kısa zamanda aşırı kilo almasını sağlarken, dengesi ve sağlığı bozulan hayvanlara aşırı miktarda antibiyotik veriliyor. 

Kurbanlık alırken nelere dikkat etmeli?

Antibiyotik ve hormon verilen besi hayvanlarının yaklaşık 45 gün kesilmemesi gerektiğini anlatan Veteriner Gıda Hijyenistleri Derneği Genel Başkanı Dr. Can Demir, kurban alırken dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıralıyor: "Hayvanların menşe şehadetnamesine bakarak veteriner kontrolünden geçip geçmediğini kontrol edin. Büyükbaş hayvanlardaki küpe numaralarıyla sağlık raporlarını karşılaştırın. Ucuzu değil, sağlıklı olanı tercih edin." Bu tür ilaç kalıntılarının bulunduğu etlerden yiyen insanların dengesinin bozulacağı uyarısında bulunan Demir, aynı zamanda insan psikolojisini de olumsuz etkilediklerini belirtiyor. Demir, "Bu ilaçlar, kısırlık, cinsel güç kaybı, kalp sorunları ve kansere de neden olur. Antibiyotikler ise vücudun direncini kırar. Antibiyotikli etleri tüketme süresi uzarsa vücuda giren ilaç kalıntıları insanların bağışıklık sistemini bozar." diyor.

Zaman zaman “hormonlu domates, hormonlu çilek” ifadelerini duyardık ama hayvanda hormonun ne işi var diyorsanız, beslenmebulteni.com sitesinde yer alan “Dikkat hormonlu sütler kanser yapabilir! Bu Sabah Hormonunuzu İçtiniz Mi?” başlıklı yazı cevap niteliğinde. Yazıda, hayvan besiciliğinde kullanılan ilaçlardan sadece biri, rbGH işleniyor:

“Hormonları süt endüstrisi kullanıyor

Özellikle pastörize süt şirketlerinin, süt miktarını fazlalaştırmak için kullandıkları bilinen bir hormon vardır. ‘Recombinant bovine growth hormone-rbGH” adı verilen hormonlar genetik mühendisliği yolu ile keşfedilen ve sığırların yaklaşık yüzde 10-15 oranında daha fazla süt vermesine yol açan bir ilaçtır.

Gene “o şirket” işbaşında

Bu ilacın nereden geldiğini araştırdığımızda ise, dünyayı en çok kirleten anonim şirketi olarak bilinen, ilaç, endüstriyel madde, tarım malzemeleri ve genetik araştırmalar üzerine ün yapmış Monsanto firmasının bu ilacın da arkasında olduğunu görüyoruz. (Monsanto’nun ülkemize büyük tehditler içeren yeni Tohum Yasası’nın çıkmasında da parmağı olduğu iddia edilmişti, hatırlarsanız).

1993’te onaylanan ve 1994’ten beri kullanılmakta olan bu ilacın geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklamada Amerika’da on binlerce sığıra enjekte edildiği ve simdi Kanada dahil diğer ülkelerin de yavaş yavaş kapısını zorlamaya başladığı belirtildi. Bir diğer adı Posilac olarak bilinen bu ilacın kullanılmasının azaltılmasına yönelik bütün çevreci kampanyalara rağmen Monsanto firması Kasım 2004 tarihinde yaptığı bir açıklama ile ürün satışlarında yüzde 70’lik bir artış olduğunu beyan ederek bu ilacın satışını durdurmaya hiç de niyetli olmadığını gösteriyor.

Hormondan sonra antibiyotik

Üstelik rbGH hormonunun sığırlarda enfeksiyon ihtimalini arttıracağını bilen Monsonto’nun araştırmacıları, sığırların hastalık kapmaması için onlara normalin 100 misli antibiyotik bile verebiliyorlar.

Antibiyotikler insan sağlığını nasıl etkiliyor?

Herşeyden önce sığırlara hangi nedenle olursa olsun fazla miktarda ve çeşitte antibiyotik verilmesi sadece sığırların değil, insanların sağlığı için de çok zararlıdır.

Bildiğiniz gibi bugün veterinerlikte kullanılan hayvan antibiyotiklerinin birçoğu, insanlarda kullanılan antibiyotiklere büyük benzerlikler gösterebiliyor. Bu nedenle sığırlara sürekli antibiyotik verildiğinde zamanla sığırların vücudunda yaşayan zararlı bakteriler ve mikroplar bu antibiyotiklere dayanıklı hale gelirler.

Biz bu sığırların etini yiyip sütünü içtiğimiz zaman antibiyotiklerin öldüremediği bir miktar bakteri veya mikrop bizim vücudumuza geçecektir. Bu durumda hastalandığımızda doktorumuzun bize verdiği reçetede bulunan antibiyotiği kullanmamız bir ise yaramayacaktır çünkü vücudumuzdaki zararlı bakteri ve mikroplar bu antibiyotiğe karsı büyük ihtimalle bağışıklık kazanmış duruma gelmiştir.

Hormonlar insan sağlığını nasıl etkiliyor?

rbGH hormonu ile ilgili sağlığımızı en çok tehdit eden unsur, inselin benzeri büyüme faktörü olarak bilinen IGF-1’dir. IGF-1 doğal sütte bulunan yaklaşık 70 kadar amino asidin birleşiminden oluşmuş bir çoklu aminoasit zinciridir. Karaciğerimizin ve diğer bazı dokularımızın doğal olarak salgıladığı IGF-1 vücutta normal seviyede bulunduğunda tıpkı büyüme hormonu gibi davranır ve gelişmeyi, büyümeyi kontrol eder.

Annelerimizin bizler genç yaslarda iken yatmadan önce bir bardak inek sütü içmemizi önermesinin nedeni de bundandır. Peki problem bunun neresinde diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Araştırmalara göre IGF-1 faktörünün vücudumuzda doğal değerlerin üzerinde bulunması, özellikle belli yaşlarda kanser riskini büyük ölçüde arttırabiliyor.

Nitekim bilim adamları, 45-50 yaslarındaki bayanlarda yüksek IGF-1 faktörünün meme kanseri riskini 7 kez, erkeklerde ise prostat kanseri riskini yaklaşık 4 kez daha fazla arttırdığını belirtiyorlar. IGF-1 faktörü doğal inek sütünde vücudumuzun kullanabileceği oranlarda bulunurken, ne yazık ki pastörizasyon sonrasındaki sütte arttığı gibi, üstüne üstlük rbGH hormonunun kullanılması durumunda bu artış kat kat daha fazla artabiliyor. Bu artış, artık o kanser riski rakamlarını ne kadar arttırır kim bilir?

Hormonlar kansere mi yol açıyor?

Simdi hikayemizin “hem suçlu hem güçlü” kısmına geldik. rbGH hormonu ile kanser arasındaki bu ilişkiyi bir haber programıyla halka duyurmak isteyen Amerika’nın unlu FOX TV istasyonunun iki haber muhabiri, programı televizyondan kaldırmak isteyen Monsanto firmasıyla mahkemeye gitmek zorunda kalıyorlar. Monsanto’nun güçlü avukat gurubu, tabii ki duruşmadan kazanan taraf olarak çıkıyor ve halka gerçeği duyurmak isteyen iki haber muhabirini kendilerine yaklaşık 1 milyon dolar tazminat ödemek zorunda bırakıyorlar. Bununla kalmayan Monsanto, araştırma ve delilleri FOX TV istasyonundan alarak yok ediyor ve her iki haber muhabirini de işten attırıyorlar.”



Bu haber 2,699 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,396 µs