En Sıcak Konular

Lübnan’da çadırlar kuruldu!

0 0 0000 00:00 tsi
Lübnan’da çadırlar kuruldu! iyibilgi geçtiğimiz Cuma günü Lübnan’daki “isyana” dönüşmesi muhtemel gelişmelere dikkat çekmiş ve “çadırlar kurulursa şaşırmayın” demişti. Beyrut’taki çadırlar bir gecede üç yüze çıktı. “Sarı devrim” kapıda

iyibilgi, Cuma günü Lübnan’da neler yaşandığını duyurmuştu. Hizbullah ve destekçileri, ABD yanlısı olmakla suçladıkları Başbakan Fuad Sinyora iktidarını devirmek için Cuma günü sokaklara çıktılar. Beyrut’ta yapılan gösterilere binlerce kişi katılıyor. Özellikle olayların meydana geldiği Sünni semti Kaskas'ta denetimi ele alan askerler, başkent merkezine 3 km uzaklıktaki semte giriş çıkışları kontrol ediyor. Hatta Cuma günü iyibilgi’nin belirttiği gibi Beyrut’un başkentinde çadır sayısı artıyor. Fuad Sinyora hükümetinin istifasını isteyen Şii göstericiler, protesto hareketinin dozunu iyice artırdı. Hükümet merkezi civarına kurulan çadırların sayısı 48 saat içinde 100'den 300'e çıktı. Göstericiler, hükümet merkezinin bir girişini kontrolünü ellerinde tutarken, diğer girişler ordu tarafından güvenlik altında tutuluyor.
 
Sünnilerin çoğunlukta olduğu Kaskas mahallesinde, Şii protestocuların dün Lübnan askerlerinin müdahalesiyle dağıtılan gösterisinden sonra evine giden protestoculardan biri kimliği bilinmeyen kişilerce öldürülmüş, olaylarda 12 kişi de yaralanmıştı.
 
Olay, ülkede gerginliğin 'siyasi' kriz sebebiyle tırmandığı bir dönemde oldu. Başını Hizbullah'ın çektiği Suriye yanlısı gruplar, Fuad Sinyora hükümetinin düşürülmesi için, Başbakanlık binası önündeki gösterilerini sürdürüyor.
 
Hizbullah, İsrail ile savaştan sonra, kabinedeki bakan sayısının 'artırılmasını' istemiş, bu talep reddedilince, beş Şii bakan istifa etmişti.
 
Lübnan’da bugünlerde yaşananlar Sırbistan, Ukrayna ve Gürcistan’da yaşananlara çok benziyor. “Sivil bir devrim” gibi. Ancak Lübnan'daki gelişmelerin sonucu Ukrayna ve Gürcistan'daki gibi olmayabilir. Önceki yazıda belirttiğimiz gibi, sonucu yaşanacak sinir harbi belirleyecek. Eğer Hizbullah ve ittifak kurduğu Hıristiyanlar "sivil direnişe" devam ederse, Sinyora silahla yanıt veremez. Hizbullah'ın bu ince çizgiyi aşmaması lazım.

Önce tanımlayalım

Medya karar vermeye çalışıyor. Aslında çoktan kararını vermiş. Basında kısa kısa verilen haberlere bakılırsa “Lübnan’da bir iç kriz yaşanıyor ve bunun ‘isyana’ dönüşmesi muhtemel.”

Toplumsal olaylarda “tanımlamanın” gücü yadsınamaz. Eğer Lübnan’daki gelişmeler “isyan” olarak tanımlanırsa daha önce Yahudilerin başını ağrıtan Hizbullah’ın Hıristiyanları da yanına alarak Sinyora hükümetini zor duruma soktuğunu düşüneceğiz. Lübnan’daki gelişmeler, diğer ülkelerde yaşananların aksine, “devrim” olarak değil, “isyan” olarak da adlandırılacaktır. Yani basınımız Gürcülere ve Ukraynalılara verdiği “devrim” hakkını Lübnanlılardan esirgeyecek. Dış haberler servisleri tercüme ile çalıştıkça bu kaçınılmaz bir yazgı olarak önümüzde duracak. Elbette burada “taraf tutmaktan” değil, yabancı basından yapılan tercümelerle etki altında kalmaktan bahsediyoruz.

Elbette bunun aksini de vurgulamak gerekiyor. Ukrayna ve Gürcistan’da yaşanan gelişmelerin “Amerikan ürünü” olduğunu ileri sürenler tanımlamalarını “darbe” şeklinde yapmışlardı. Onlar da şimdi Lübnan’daki gelişmelere, eğer başarıya ulaşılırsa, “devrim” diyebilirler. Biz hiçbirisini yapmayacağız. Ukrayna ve Gürcistan’daki “devrimleri” tırnak içinde vermiştik. Bunun sebebi sadece uluslar arası STK’lardan aldıkları yardım değil. Daha açık bir sebebi var: Bir değişime devrim demek, onu kutsamaktır. Oysa gazetecilerin “kutsamak” gibi bir görevi olmamalı. Yabancı, genelleme ve önyargıdan kaçınmalı, basın büyük oranda Lübnan'daki gelişmelere "isyan" diyecektir. Biz ise Gürcü ve Ukraynalılar için kullandığımız kavram ve formatı trcih edeceğiz. Bu yüzden Hizbullah başarırsa bu gelişmeyi de tırnak içinde “devrim” olarak vereceğiz.

iyibilgi.com



Bu haber 267 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,988 µs