En Sıcak Konular

Aranızda Tuncay Güney’i tanımayan var mı?

1 Aralık 2008 13:25 tsi
Aranızda Tuncay Güney’i tanımayan var mı? Bütün haftasonum Tuncay Güney üzerine yazılanları okumakla geçti. Tuncay Güney hakkında şimdiden (benim görebildiğim) dört kitap olmuş. Yıldıray Oğur yazıyor...

Kitaplar genelde Güney’in 2001 yılında Adil Serdar Saçan’a verdiği 87 sayfalık, iyi bir kurguyla çok rahat bir polisiye roman olabilecek ifade etrafında dönüp duruyor. 

Bende oluşan kanaat şu: Tuncay Güney 1991-2001 yılları arasındaki Türkiye’nin en karanlık 10 yılında Türkiye’nin tepelerinde dönüp durmuş. Neredeyse dokunmadığı, tanımadığı hiç kimse, girmediği hiçbir yer kalmamış.

Sadece Türkiye ile sınırlı olsa iyi. Barzani, Hizbullah liderleri Fadlallah ve Hasan Nasrallah ile çekilmiş resimleri var Güney’in. Öyle ayrıntılar anlatıyor ki anlattıklarından doğruluğunu teyit edebildikleriniz, öteki teyit edilemeyecek olanlar hatta ütopik gelenlerle ilgili kafamızda şüpheler uyanmasına yetiyor.

Lüleleri kulaklarından dökülen bu Çorumlu haham yardımcısı üstelik ona şarlatan diyen bu kadar insan varken nasıl oluyor da her gün gazetelerde ve televizyonlarda bunu daha iyi anlıyorsunuz.

Newsweek Türkiye’den Semin Gümüşel , Sibel Düler ve Adem Demir’in üç ay boyunca beş ayrı ülkede (Türkiye, Mısır, ABD, Kanada, İsrail) aralarında Tuncay Güney’in kendisinin de olduğu 100’e yakın kişiyle görüşerek yaptıkları çok önemli Tuncay Güney dosyasında “Ben bir tanışma manyağıyım” diyor Güney.

Aynı dosyada bazıları ilk kez yayınlanan fotoğraflarla (Toronto valisi ile çekilmiş resimleri mesela) Güney’in Kanada’da bile  tanışmaya ve ilişki kurmaya devam ettiğini görünce buna ikna oluyorsunuz.

Tuncay Güney, tüm bu ilişkiler ağında mekik dokuyan, sonrada bunları anlatan biri olarak bize önemli ipuçları veriyor. Ama o sadece bir aracıydı. Şimdi konuşma sırası o on yıl boyunca onun dokundukları ve tanıştıklarında.

Aşağıdaki sorulara cevap vererek başlayabilirler.

1) Veli Küçük Ergenekon Soruşturması kapmasındaki ilk sorgusunda 1987 yılında “Mehmet” diye bahsettiği Mehmet Eymür’ün arayarak Mustafa Horasan adlı bir istihbarat elemanını kendisine gönderdiğini, bir süre denediğini ama çalışmasını beğenmediği için bıraktığını anlatıyor. Eymür ve Küçük arasında bu eleman paslaşmaları daha sonra da devam etti mi? Bu elemanlardan biri de Tuncay Güney miydi?  
2) Aynı ifadede Veli Küçük, “zaten hiç gözüm tutmamıştı” dediği Tuncay Güney’in bir gün kendisi arayıp Barzani ile görüştürmek istediğini söylüyor. Küçük beni 15-20 dakika sonra ara demiş ve bu arada MİTçi Mehmet Eymür’ü aramış. “Böyle bir görüşme yapacağım bunu kaydet” demiş. Sonra da Barzani ile görüşmüş ama görüştüğü kişinin Barzani olduğunu da zannetmediğini söylüyor ve “Tuncay Güney o bölgede kendisini havalı göstermek için bunu yaptı” diyor. Tabi bu ifadelerdeki çelişkinin farkındasınız. Tuncay Güney’e güvenmiyor ama böyle bir telefon gelince Mehmet Eymür’ü arayıp bilgilendiriyor Küçük. Sonra da Güney’in yanındaki Barzani ile görüşüyor. Ne görüşüyor? Neden doğrudan Mehmet Eymür’ü arıyor? Bu Eymür’ün Tuncay Güney’den haberdar olduğuna mı işaret?
3) Peki Tuncay Güney Kuzey Irak’ta Barzani ve Talabani ile niye görüşüyor? Güney polisteki ifadesinde bu görüşmenin aslında Barzani ve Talabani’ye silah sevkiyatının kılıfı olduğunu söylüyor ve yine Güney’e göre görüşmelere katılan gazeteci Ayşe Önal’ın erkenden Türkiye’ye dönmesinin nedeni de bunu fark etmesi. Bu görüşmeye katılan diğer gazeteciler bu konuda ne biliyor? İşçi Partisi Mersin İl Başkanı’nın bu görüşmede ne işi var?
4) Güney polis ifadesinde Veli Küçük’ün talimatıyla Akşam’da “CIA PKK’ya silah veriyor” diye asparagas haber yaptıklarını, haberler üzerine büyükelçi Marc Grosmann’ın gazeteye gelip sahibi Mehmet Ali Ilıcak, Behiç Kılıç ve Arslan Bulut ile toplantı yaptığını söylüyor. Bu doğru mu? 20’li yaşlarındaki bir gazeteciye bu haberler niçin yaptırılmış?
5)  Newsweek’e konuşan Güney’in 1995'te çalışmaya başladığı Akşam’ın o dönemki yayın yönetmeni Behiç Kılıç, "Tuncay ajan muhbir olarak kullandığımız bir elemandı “ diyor ve onun yeteneklerinden övgüyle bahsettikten sonra “şimdi olsa yine işe alırdım” diye ekliyor. “Muhbir gazeteci” Güney, Akşam’da tam olarak hangi işleri yaptı?
6)  Aynı gazetenin o sıra Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapan Arslan Bulut da dergiye konuşmuş ve Güney için “Hem Veli Küçük hem de Mehmet Eymür ile bağlantılıydı. Güney’in jandarma ve MİT ile ilişkileri vardı. İstihbarat arşivciliğine yönelmişti. Kim yetiştirmişse ona bu işi çok iyi öğretmişler" demiş. Bulut bunları neye dayanarak söylüyor? Arslan Bulut sol örgütler tarafından tehdit edildiği o dönemde Güney’in onu yalnız bırakmayıp işe gelip giderken eşlik ettiğini de söylemiş dergiye. Pazularına mı bağlantılara güvenerek mi Bulut’u korumuş Güney?
7)  “Tuncay Güney, sahtekar mı, şarlatan mı, MİT ajanı mı” diye sürmanşet atan Vatan Gazetesi’nin patronu Zafer Mutlu’nun 1991’de yönetici olduğu Sabah Gazetesi,  Newsweek dergisinin ulaştığı Tuncay Güney'in SSK kayıtlarına göre 1991'de, Güney’e hem de  sadece 19 yaşındayken 1 milyon 100 bin lira maaş vermiş. Bu rakam o dönem asgari ücretin beş katına denk geliyor. Yani bugünkü parayla 19 yaşındaki Tuncay Güney’e 3000 YTL maaş verilmiş. Bu bilgiler doğru mu? Doğruysa 19 yaşındaki bir gazeteciden bu para karşılığında hangi hizmetler alındı?


4 Kasım tarihli Newsweek Türkiye’nin çok iyi bir gazetecilik örneği olan kapsamlı Tuncay Güney dosyasının son cümlesi ile bitirelim.

 “Ergenekon davası mı? Artık Güney kadar renkli sayılmaz.”

 



Bu haber 791 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,926 µs