En Sıcak Konular

Kudüs bizim sahipsiz mirasımız...

1 Aralık 2008 13:47 tsi
Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneğinin açılış programı gerçekleştirildi. Mescid-i Aksa'yı bekleyen tehlikeye dikkat çekildi...

Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneğinin açılış programı gerçekleştirildi. Açılış konuşmasında Derneğin yönetim kurulu başkanı Muhammet Temirci, Kudüs'ün tarihimiz ve günümüz açısından önemine dikkat çekti. Kudüs'ün İsrailli fanatik siyonist örgütler tarafından tehdit altında olduğunu belirten Temirci, özellikle de Mescid-i Aksa'nın altında yapılan azı çalışmalarının ve ortaya konan geniş vaadeli siyonist projelerin tehlikesine vurgu yaptı.

 Dernek kendisini şu ifadelerle tanımlıyor:

MİSYONUMUZ

Kudüs, Mescid-i Aksa ve burada bulunan, Osmanlı’nın bölgeye vakfettiği tarihi ve kültürel mirası korumak, kollamak ve milletimizin bihakkın tanımasını ve bilgilenmesini sağlamak.

AMAÇLARIMIZ

Kudüs ve civarındaki Osmanlı Mirasının milletimize tanıtılmasını sağlamak.
Ayrıca bölgede bulunan Osmanlı Mirası’nın, gerek tarihi eserler gerekse kültürel varlıkların tehlike altında olduğunu milletimize bildirmek ve bilgilenmesini sağlamak.

Kudüs, Mescid-i Aksa ve bölge civarındaki mevcut Osmanlı Mirası’nın öncelikle ciddi ve metodolojik bir çalışma ile kayıt altına alınmasını sağlamak. Hem arkeolojik hem de siyasi bağlamda kimliklendirilmesi için çalışmalar yapmak. Kayıp veya tahrip edilmiş eserlerin ortaya çıkarılmasını sağlayarak özgürlüğüne kavuşturmak. Gerektiğinde dünya üzerindeki diğer kuruluşlar ile birlikte hareket ederek ortak projeler doğrultusunda restorasyon çalışmalarına öncülük etmek veya bizzat yürütmesini koordine etmek. Türk Milleti’nin burada ki eserler üzerinde haklarının olduğunu ifadelendirmek. Bu doğrultuda bütün dünyanın gündemine getirerek kamuoyu oluşturmak.

Diğer bir yandan, bölge ile irtibatın Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki gibi daima sıcak ve canlı kalmasını sağlamaktır.

Birbirlerinden sürekli haberdar olan ve her türlü yardımlaşma ve dayanışma örnekliği oluşturarak ümmet şuurunun yeniden canlandırılmasını sağlayarak “tarih bilinci”nin oluşmasına vesile olmak. Bölgede milletimizi nesne konumundan “özne” konumuna yükseltilmesini ve inisiyatif alma özelliğini yeniden canlandırma noktasında ufuk açıcı çalışmalar yapmak.


NEDEN BÖYLE BİR ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ DUYULMAKTADIR
 
1917 yılı İngilizlerin Kudüs’ü ele geçirmesiyle birlikte, 400 yıllık bir tarihin yok edilmeye başlanmasının tarihidir.

Atalarımızın 400 yıllık çabaları neticesinde insanlık tarihine ve medeniyete armağan ettikleri muazzam kazanımların yok edilmesini ve bölgenin kutsallığını altüst etmeye yönelik faaliyetleri önlemek zorundayız. Çünkü bölgede bulunan tarihi yapıların ve eserlerin neredeyse %70’den fazlası Osmanlı’ya aittir. Bizler Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçıları olarak bölge üzerinde söz sahibi olmak zorundayız. Ki bu bizim uluslar arası hukuk çerçevesinde bir hakkımızdır. Bu zorunluluk tarihi coğrafi ve dini bir vecibedir. Dini sorumluluklarımız bizi böyle bir çalışmaya zorlamıştır. İlk kıblemiz olan ve Kuran’da bahsedilen Mescid-i Aksa’nın korunması ve kollanması başta Türk Milleti olmak üzre tüm dünyadaki Müslümanların öncelikli görevleri arasındadır.

Çünkü Yahudiler Kudüs civarında çok gizli yürüttüğü proje doğrultusunda bölgedeki bütün tarihi ve kültürel mirası katlederek çalışmalar yapmaktadır. Ve bu kazı çalışmalarının temelinde ise Mescid-i Aksa’yı yıkarak oraya dünyanın en büyük havrasını yapma düşüncesi yatmaktadır. Hem müslümanlar hem de dünya uygarlık tarihi açısından bu yıkımın durdurulması çok acil bir gerekliliktir. Çünkü bölgeyi işgal altına alan gayrı meşru israil devleti, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı çok bariz bir şekilde ve tüm dünyanın gözü önünde ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Tahrip edilen sadece Mescid-i Aksa değildir. O bölgede yer alan diğer tarihi doku da katletmektedir. Tüm dünyadaki yahudilerin büyük ruyası haline gelen bu proje, bölgede yaşayan tüm etnik ve dini grupların da tepkisini çekmesine rağmen yeterli derecede gündemleştirilmediğinden engellenememekte veya  tüm karşı çıkmalara rağmen yok edici çalışmalar işgalciler tarafından devam ettirilmektedir…

Ayrıca bölgedeki doğal güzelliğin ve tabiatın korunmasına yardımcı olmak ve asli unsurlarının değiştirilmeden kalmasını sağlamaktır.



Bu haber 496 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,964 µs