Müslümanları rahat bırakın | " /> Müslümanları rahat bırakın | "/>

En Sıcak Konular

Gilad Atzmon: Müslümanları rahat bırakın

1 Aralık 2008 13:52 tsi
Gilad Atzmon:  Müslümanları rahat bırakın İsrailli dünyaca ünlü saksofon ve klarnet ustası Gilad Atzmon'dan ABD ve İngiltere'ye büyük ders. Atzmon, "Terörizmle savaş fos çıktı. Amerika ve müttefikleri yenildi" dedi.

İsrail kökenli dünyaca ünlü saksofon ve klarnet ustası Gilad Atzmon, "Mumbai Katliamı ‘Terörle Savaşın’ hezimetidir" başlığıyla kaleme aldığı yazısında ABD ve müttefiklerine adeta ders verdi. ABD ve İngiltere'nin devasa büyüklükte savaş suçlarına imza attıklarnı yazan Atzmon, "İki milyon Iraklı ve Afganlı öldü. Milyonlarcası ölümcül yaralar aldı ve milyonlarcası da mülteci oldu. Bu kurbanların her biri Anglo Amerikan demokrasileri tarafından çıkarılan illegal savaşın doğrudan bir sonucudur" dedi.

Hindistan'ın finans şehri Mumbai'deki saldırıları değerlendiren Gilad Atzmon, "Son olaylar göstermiştir ki; “Terörizme Karşı Savaş” tamamen bir felaket çıktı. Sözde “teröristler” herkimse kazandılar. Amerika ve müttefikleri yenildi" diye yazdı.

Atzmon, yazısının sonunda ABD ve müttefiklerine şöyle seslendi; "Dünyayı demokratikleştirmeyi bir an önce bırakın. Böyle yapmak bu dünyayı daha güvenli ve yaşanacak daha hoş bir yer yapacaktır."

Gilad Atzmon'un yazısının tümü;

Mumbai Katliamı ‘Terörle Savaşın’ hezimetidir

Gilad Atzmon*

Bu notları yazdığım sıralarda, Mumbai’de gerçekten neler olduğu tam olarak belli değildi. Kendi kendime sorduğum sorular herkesin sorduğu sorularla aynı: Saldırganlar kimdi? Arkalarında kimler vardı ve ne elde etmeye çalışıyorlardı? Ancak açık olan bir şey var; “Terörizme Karşı Savaş” tamamen felaket çıktı. Sözde “teröristler” herkimse kazandılar. Amerika ve müttefikleri yenildi.

Ancak iş burada bitmiyor, bu savaş boyunca Amerika süper güç olmadaki üstünlüğünü kaybetti. Şimdilerde ise finans sistemi alt üst oldu. Dünyadaki pek çok insan tarafından Amerika’nın liderliği, kötülüğün somut özü olarak görülüyor. Bu büyük yenilginin 2001 Eylül ayında tek elden yönetilen saldırıyla başlayan olaylar zincirinin bir sonucu olduğunu ortaya koymak için dahi olmak gerekmiyor. Hatırlayamayanlar için hatırlatmak gerekirse, 11 Eylül’de dünyayı harap eden 18 terörist nükleer bomba taşımıyordu, ileri teknolojili silah teçhizatları da yoktu. Üzerlerinde sadece bıçak vardı. Kulağa tuhaf geliyor ama Amerikan imparatorluğunu yere indiren sadece bıçaklı bir buçuk düzine motive olmuş insandı.

Maalesef Amerika ve İngiltere yollarına devam ederken devasa büyüklükte bazı savaş suçlarına kendilerini bulaştırmayı başardılar. İki milyon Iraklı ve Afganlı öldü. Milyonlarcası ölümcül yaralar aldı ve milyonlarcası da mülteci oldu. Bu kurbanların her biri Anglo Amerikan demokrasileri tarafından çıkarılan illegal savaşın doğrudan bir sonucudur.

Bu katliamlara rağmen Anglo-Amerikan sömürge savaşları bitmekten çok uzakta. Haftalardır Amerikan uçaklarının Pakistan köylülerinin üzerine bombalar yağdırdığını okuyoruz. Sözde koalisyon güçlerinin Pakistan’ın kırsal bölgelerindeki “iddia edilen terörist şüphelilerini” hedef aldıklarını öğreniyoruz. Açıkça seçtiğimiz demokratik liderlerimiz masum Müslüman sivilleri ve köylüleri elden çıkarılabilir kolay hedefler olarak görmekteler. Bundan dolayı Doğu’daki bazı insanların bizi eşit şekilde teröre tabi olarak görmeleri bizleri şaşırtmamalı. Onlar da bizi potansiyel kolay hedefler olarak görüyor. İngiltere ve Amerika bizim adımıza, demokrasi adına bizim iktidara getirdiğimiz liderler tarafından suçlar işlese de, dün Mumbai’de işlenen suçlar bilinmeyen ve seçilmemiş bir güç tarafından işlenmiştir. Mumbai’deki katliam sadece onu gerçekleştirenler adına işlenmiş bir suçtur. Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da ve Suriye’de işlenen Anglo-Amerikan suçları ise İngiliz ve Amerikan halkı adına seçilmiş hükümetler tarafından işlenmektedir.

Terör duvara yazılan bir mesajdır ama bazı nedenlerle çoğu Batılı bunu okumayı başaramıyor. Coca-Cola’yı Müslüman dünyasına getirme hevesimiz hemen dizginlenmelidir. Liberal, demokratik fantezimizi kendimize saklamalıyız, özellikle hatalı bir düşünce olduğu şimdiki gibi ispatlandığında. Arap ve Müslümanları kendimiz kadar aptallaştırmaya çalışma ısrarımız işe yaramayacaktır. İnsanları kendi inançlarına ve kültürel miraslarına göre yaşamalarına izin vermeliyiz.

İngiltere Dışişleri Bakanı Miliband diğer siyasetçilerle birlikte dün Mumbai’deki saldırının Batılı demokrasiye karşı bir saldırı olduğunu açıkladı. Bence artık Batılı demokrasiler Müslümanlara yumuşak hedef olarak davranmaya devam ettikçe Batılı tebaanın da misilleme ve teröre tabi olacağıyla sıkça karşılaşacağımızı bilmeliyiz.

Miliband ve meslektaşlarına dünyayı demokratikleştirmeyi bir an önce bırakmalarını öneririm. Böyle yapmak bu dünyayı daha güvenli ve yaşanacak daha hoş bir yer yapacaktır.

timetürk



Bu haber 585 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,829 µs