JİTEM'in velisi ne zaman çağrılacak? | " /> JİTEM'in velisi ne zaman çağrılacak? | "/>

En Sıcak Konular

JİTEM'in velisi ne zaman çağrılacak?

2 Aralık 2008 10:45 tsi
JİTEM'in velisi ne zaman çağrılacak? Susurluk'tan sonra ifşa edilen JİTEM'in, Ergenekon davasında adı tekrar ön plana çıkar oldu. Bu kez daha fazla detay var. Peki üzerine gidilebilecek mi?

Genelkurmay ve olmayan "JİTEM"

Oral Çalışlar / Radikal

Susurluk kazasının ardından yani bundan tam 12 yıl önce ‘JİTEM’ isimli bir örgütün faaliyetleri gündeme gelmişti. Ortaya çıkan birçok belgede ‘JİTEM’ isimli bir örgütten söz ediliyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Susurluk Araştırma Komisyonu da söz konusu örgütün ismine birçok yerde ve belgede rastlamıştı.
Ergenekon davası sırasında bir kez daha ortaya çıktı ki, JİTEM diye bir örgüt vardır. Bu örgüt Türk Silahlı Kuvvetleri içinde kurulmuştu. Güneydoğu’daki birçok yasadışı uygulamanın içinde de böyle bir örgütün varlığı artık iyice netlik kazanıyor.
Gazeteci arkadaşımız Avni Özgürel bu konuya hâkim olan isimlerden birisi. Dünkü Sabah gazetesinde Ecevit Kılıç’la yaptığı söyleşide Veli Küçük için  bakın neler söylüyor: “(Veli Küçük) Orgeneral seviyesindeki askerlerin bile ürkerek telefon açtıkları biriydi. Bakmayın şimdi cezaevindeki haline. Görevde bulunduğu dönemde o adının desturla anıldığı bir adamdan söz ediyoruz. Hizbullah dediğiniz örgütü kurmuş daha ötesi var mı? Türkiye’nin altını üstüne getiren örgütler bunlar.”
Hizbullah Güneydoğu’da faili meçhul cinayetlerin ve yargısız infazların başrol oyuncusuydu. Şehrin orta yerinde satırlarla onlarca insanın canına kıydılar. Köylerde akıl almaz işkencelerin ortağı oldular, yurttaşa zulüm yaptılar. Bu cinayet örgütünün bölgedeki Jandarma İstihbarat merkezlerinde eğitildiği de o dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Komisyonu’nun raporlarına girmişti.
Bütün bunlar biliniyordu. Güneydoğu’da ‘terörle mücadele’ adı altında devlet güçlerinin yasadışı etkinliklerin içine girdiği ve bunun devletin en tepe noktalarında bile meşru kabul edildiği Başbakanlık Teftiş Kurul Raporlarında yer aldı. Ergenekon davası nedeniyle şimdi bunların bir kısmının açığa çıktığına, bazı kurumlarca kabul edildiğine tanık oluyoruz.
Şimdi görüyoruz ki, Hizbullah örgütünü de JİTEM’in lideri olarak bilinen Veli Küçük kurdurmuş. Bunun bizim açımızdan şaşırtıcı bir tarafı yok. Şaşırtıcı olan bir hukuk devleti olduğu söylenen Türkiye’de bütün bunlar yıllarca nasıl yapılabildi?
***
Haydi bir dönem yapıldı. Türkiye bu nedenle çok ağır bedeller de ödedi. Şimdi her şey ortaya çıktığı halde bazı kesimler nasıl bunları ‘meşru’ kabul edip savunabiliyorlar? Ergenekon davasının derinleşip devlet içindeki kara noktaları ortayı çıkarmasından veya çıkarabileceğinden neden endişeleniyorlar? Resmi makamlar ise bunu nasıl görmezden geliyorlar? TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu üyeliği yapan Fikri Sağlar, bu konuda önemli çağrılarda bulunuyor ve Cumhuriyet’ten Türey Köse’ye şunları söylüyor: “Dava asıl yönelmesi gereken yere yönelmeli, Mehmet Ağar yargılanmalı, Mehmet Eymür tekrar dinlenmeli, kontrterör merkezi ve JİTEM’le ilgili olarak dönemin Genelkurmay Başkanı bildiklerini söylemeli.”
‘JİTEM’ eskiden vardı, şimdi hâlâ devam ediyor mu? Etmiyorsa tasfiye edildi mi? Edildiyse, bu örgütlenmenin yarattığı tahribatın ve yasadışı faaliyetlerin Türk Silahlı Kuvvetleri içinde sorgulaması yapıldı mı?
Türkiye gelişmiş demokratik bir ülke olsa bütün bu soruların cevabını alacağımıza inanırız. Biliyoruz ki, bu soruların cevabını daha uzun süre alamayacağız. 1996 yılında Susurluk kazasının ardından Genelkurmay ‘JİTEM diye bir şey yoktur’ açıklamalarında bulunuyordu. Jandarma komutanları Meclis’e ifade vermek lütfunda bulunmuyorlardı.
Şimdi kim ‘JİTEM’ yok diyebilir? 11 senede dolaylı olarak da olsa bu örgütün varlığının kabul edildiğine tanık oluyoruz. Şimdi yapılması gereken bu örgütün ve bu örgütün çevresinde oluşan yasadışı faaliyetlerin ortaya çıkarılması ve sorumlularından hesap sorulması.
Ergenekon davası bu alana yöneldikçe daha çok anlam kazanacaktır. Görünen o ki,
süreç bu gerçeklerin ortaya çıkması yönünde ilerliyor. Gelecekteki felaketleri ve acıları önleyebilmek için geçmişin hesabının ciddi bir şekilde sorulması gerekiyor.
En çok da Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetimine bu konuda görev düşüyor.
Tabii yargıya da...
Medyaya da...



Bu haber 734 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,363 µs