Türkiye ve ABD ilişkilerinin şu an hangi gerilim derecesinde olduğu tespit edilebiliyor mu?
Başbakan Erdoğan’ın Kanada ziyaretinde (27 Haziran, G-20 zirvesi) Obama’dan istediği randevu bir ipucu sunsa da, aynı randevu-sevgili medya ne yazarsa yazsın-açık bir yanıt ver(e)meyecek! (Zamanı var, 5 ay diyelim.)
Ankara’nın BMGK’da kullandığı oyu uzun uzadıya tartıştık ve bir sonuca vardık; ‘ABD’nin hoşuna gitmediğini’ düşünüyoruz!
Oysa dahası var; Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, “böylece diplomatik yol açık kaldı” cümlesinin tercümesi şu aslında; “İran’a saldıramazsınız!”
Bir süper güç ve istediğini yapmaya alışmış bir ülke için ne kadar ters bir yanıt.. (Buraya mim koyun. Uzun tartışmamız gerekecek.)
O kadar ki, Brezilya’nın son açıklamasından anlaşılan-yine Sayın Davutoğlu farklı yorumlasa da-ABD’nin öfkeli soluğunu hissettiği!
İran işin bir tarafı.. İkinci tarafı tabii Filistin-İsrail. Burada Amerika bize kızmıyorsa da (!) Amerika içinde kızanlar çok. Arapların içinde aynı düşünenler de hayli..
Bir düzeltmeye muhtacız; “Türkiye Filistin davasının ana savunuculuğunu üstlenmiş değil. Bunu istiyor da değil!”
Bu cümle tam anlaşıldı mı acaba?.
Hiç anlamayan, ‘Mavi Marmara vakası’nda sık tekrarlanan, “biz orada tek başına değiliz, 33 ülke daha var” beyanlarını hatırlamalı!
Bu köşenin takipçileri, Türkiye’nin yükselişinin Araplar’ın “yükselmeyişi” anlamına geldiğini not ettiğimizi anımsar… (Konu Araplar-yönetimleri-için öyle rahatsız edici oldu ki, Başbakan Erdoğan şişkinliği rahatlatmak için, “Arap’ın gözü ile sağ eli” göndermesini yaptı.)
Şimdi geldiğimiz nokta, İran ile Türkiye arasında-daha önce de varolan-bir "rekabet hissi"nin yükseltildiği.
Çünkü Arap dünyası yükselmezken İran da yükselmez diye bir denklem mevcut değil. (Gözlemleyiniz: Mısır düşerken.)
“Tahran anlaşması” sürecinde yaşananlar İran’ın Batı ile bağlantısını tekele mi aldı?
Yani bu bağ artık sadece Ankara’nın elinde mi? Bunu düşünmek lazım.
En önemli konu… Tahran-Ankara ilişkilerinin doğasında ezeli bir rekabet bulunduğunu varsayan teorilerin beslendiği Batı’ya göre, eninde sonunda bir sıkıntı çıkacak.
İki ülke arasından bugün yaşanan ılımlı sürece bakıldığında, “kıvılcım ne peki” diye sorulmalı..
Doğrusu gelen yanıt beni biraz rahatsız etti..
Körfez.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle