En Sıcak Konular

Kahraman internet boyalı basına karşı!

27 Nisan 2010 14:43 tsi
Kahraman internet boyalı basına karşı! İyibilgi.com Genel Yayın Yönetmeni Rauf Baysal geçmişte büyük gazetelerin yanlış ve çarpık manşet atma konusunda kullanıldığını; ancak internet medyasının bir denge unsuru olarak yayın hayatında yerini aldığını vurguluyor.

Şeyma Akkoyunlu / Aksiyon

Dijital medya habercilik sektöründe etki sahibi olmaya başladığından beri yazılı basının akıbeti sorgulanır hale geldi. Bilgisayarların ve cep telefonlarının her dokuz ayda bir kapasitelerini ikiye katladığı, hayatın her gecen gün hız kazandığı günümüz dünyasında teknolojik yenilikler kuskusuz gazetelerin uğrayacağı değişimde de söz sahibi olacak. Geçen ay ABD'de satışa çıkarılan, (akıllı cep telefonları ile dizüstü bilgisayarlar arasındaki boşluğu doldurması öngörülen) i-pad'ler birçok ünlü gazete ve dergiyi peşinden sürüklüyor. New York Times, Wall Street Juournal gibi gazeteler, cüzi miktarlar karşılığında içeriklerini i-pad kullanıcılarına sunuyor. E-kitap firmaları ile dünyanın önde gelen gazete ve dergilerinin i-pad uygulamaları artık istenen yayını kâğıt israfı yapmadan okuyabilme fırsatı sunuyor. 10 yıl önce bu değişiklikleri tahmin etmek kolay değildi, yazılı basının 10 yıl sonra ne tür bir değişim geçireceğini kestirmek de kolay değil.

iyibilgi.com Yayın Yönetmeni Rauf Baysal'ın Aksiyon dergisine verdiği mülakat

Gazetelerin maruz kalacağı yenilikler, internet gazeteciliğinin ne kadar yaygınlaşacağı, bilgi kirliliğinin ve korsan yayınların önüne geçmek için hangi tedbirler alınacağı konularında kafaları kurcalayan onlarca soru var. Maalesef cevabı hemen verilemeyecek sorular bunlar. Nitekim yaptığımız küçük bir araştırma sonucunda farklı fikirlerin havada uçuştuğuna şahit oluyoruz.



 

Bir grup akademisyen ve gazeteciye göre, gazeteler bize neyin önemli neyin önemsiz olduğunu aktararak dünyayı anlamamıza yardımcı oluyor. Giderek hızlanan günlük telaş arasında hayatı bize dondurmak suretiyle anlatan gazetelere her zaman ihtiyaç duyulacak. Üstelik gazeteleri sarj etmeye gerek yok, kırılmazlar ve onlarla isiniz bittiğinde geri dönüşüme gönderebilirsiniz. Bazılarına göre ise, gazetelerin geleceği, okuyucuların yani tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine bağlı. Başka bir ifadeyle gazetecilik sekil değiştirerek gelişecek. Mesela bugün mobil gazetecilik (mobile journalism) sayesinde hızla değişen gündemleri her an habere çevirme imkânına sahibiz. Haberler Twitter, Facebook ya da çeşitli blog sayfalarından oluşan kitlesel iletişim ağlarında süzgeçlerden geçerek meraklılarına ulaşıyor. Haber sitelerinin yöneticileri yüzünü bile görmedikleri editörlerinden her sabah farklı coğrafyalara dair gündemler alıyor. Bu çerçevede yapılan öngörüler ilginç. Zamanla sektördeki kâğıt baskı payı giderek küçülecek, hatta düşük voltajlı elektronik kâğıtlar alternatif oluşturacak. Amazon'da satış patlamasına sebep olan elektronik kitap okuma cihazı kindle sayesinde ağır kitapları taşımak zorunda kalmayacağız. Bu teknolojik yenilikler karşısında gazete yöneticileri, 7/24 haber sunma sürecinin bir parçası olmanın gereği olarak yeni trendleri takip etmeye ve geleceğe yönelik stratejik planlamalar yapmaya mecbur kalacak.

Dünya Gazeteciler Birliği, geleceğin medya dünyasında muhabirlerden çok uzmanlara ihtiyaç duyulacağına dikkat çekiyor. Zira okur, her halükârda bilgiye ulaşıyor. Onun ihtiyaç hissedeceği şey, bilgileri ayrıştırıp analiz edecek uzmanlar olacak. Amerika'daki birçok gazete yurt dışındaki muhabir sayısını azaltmış durumda. Hatta yurt içi bürolarını bile kapatma yoluna gidiyor. İstanbul'daki yabancı muhabir sayısı 20 yıl öncesine nazaran azaldı. Örneğin Washington Postun Türkiye'ye en yakın muhabiri Londra'da ikamet ediyor. Bazı Japon gazetelerinin bölge muhabirleri İstanbul, Atina ya da Kahire'de vazife yapıyor. Bu durum ajans haberlerine olan rağbeti arttırırken, araştırmacı gazetecilik ve yerinden habercilik konusunu tartışmaya açık bırakıyor.

Türkiye'deki internet haberciliğine gelince görüşler daha çok haber sitelerinin tek başına varlık gösteremediği yönünde birleşiyor. Reklam pastasının yarıdan fazlasının televizyonlara gitmesi, telif haklarının hukuki zemine oturmamış olması internet haberciliğinin gelişimine sekte vuruyor. Batı'da da durum pek farklı değil. Amerika ve Avrupa'da gazeteler tiraj kaybediyor; fakat pazardaki reklam payının önemli bir kısmı yine internete değil, televizyonlara gidiyor. Hatta Amerika, Avrupa ve Japonya'da gazeteler hızla küçülmeye gidiyor. Türkiye'de de hızlı bir şekilde kağıt üzerine baskıdan vazgeçilebileceği tartışılıyor.

Dünya Bülteni isimli haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Akif Emre'ye göre internet gazeteciliğinin Türkiye'de henüz bir ağırlığı ve geleneği yok. Internet ve televizyon nc kadar yaygınlaşırsa yaygınlaşsın yine gündemi belirleyen gazeteler oluyor. Televizyon haberleri yaygınlaştırır, internet daha da yaygınlastırır; ama haberleri analiz eden. farklı boyutlarını derinlemesine ortaya koyan yine gazete ve dergilerdir. Ana haber kanallarının görmek istemediği ayrıntılara girerek alternatif bir gündem ve haher dili oluşturmayı hedefleyen Emre'ye göre, internet gazeteciliğinin özgürleştirici bir yanı var. Siyasi iradelerin ve sermaye gruplarının medya üzerinde kurmuş olduğu hegemonik yapı, tek geliri reklam olan haber siteleri tarafından kırılıyor ve medyada yeni bir alan oluşuyor. Emre "Bence 1. Körfez Sa-vası'nı CNN kazandıysa, Irak işgalinde internet haberleri başarılı olmuştur. Pek çok insanlık suçu dramatik olay internetten duyuruldu dünyaya. Amerikan basını çok kaba bir biçimde haksız bir savası mesrulastırabilir; ama bunun böyle olmadığı bir evdeki kaçak IP'li bir bilgisayardan gönderilenlerle kırılmış oldu. Bu durum hegemonyanın gerçek karsısında kırılgan olduğunu gösterdi."
10 yıl önce Türkiye'de ilk internet gazeteciliğine başlayan isimlerden biri Hadi Ozısık. O da gazetelerin kamplaşmaları karsısında taraf olmayarak dengeyi sağladıklarını, böylece medyada farklı bir alan açtıklarını düşünüyor, tnternethaber Yayıncılık AS Genel Müdürü Özısık'a göre. internet yayıncılığı devreye girdiğinden beri büyük gazeteler kendilerine çekidüzen vermeye başladı. Çünkü yaptıkları bir yalan haber internet üzerinden anında çürütülebiliyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın esi Semiha Yıldırım'ın tek basına yemek yerken çekilmiş fotoğrafı üzerinden yapılan haberi hatırlatıyor Özısık. Bir medya grubu, Semiha Hanım'ın esinin bulunduğu gruptan ayrı oturmasını haremlik selamlık bağlamında aktarmıştı. Özısık, Semiha Hanım'ın grup içinde çekilmiş fotoğrafını yayınlayarak işin aslını anında ortaya çıkardıklarını ifade ediyor.

'İyibilgi.com' Genel Yayın Yönetmeni Rauf Baysal da benzer değerlendirmeler yapıyor. Geçmişte büyük gazetelerin yanlış ve çarpık manşet atma konusunda kullanıldığını; ancak internet medyasının bir denge unsuru olarak yayın hayatında yerini aldığını vurguluyor: "Gazetelerin yalanladığı, görmemek için direttiği bir haber, bir ses kaydı, bir belge internet sitelerine düsüveriyor. özellikle büyük gazetelerin önümüzdeki 10-15 yıl içinde daha demokratik, şeffaf ve objektif olmak zorunda kalacağını düşünebiliriz."

Haber sitelerinin yayın yönetmenleri, gelecekte gazetelerin internete ayak uydurmak durumunda kalacağını düşünüyor. Rauf Baysala göre, tanınmış gazeteler kimi haberlerinde çok okunan blog yazarlarına link veriyor, yerel ve güncel bilgilere ulaşabilmek için sitelerden destek alıyor. Hatta büyük markalar bile internet medyasına ayak uydurmak durumunda kalıyor.

İnternet haberciliğinin 2009 yılında reklam pastasından aîdıgı pay 2008e göre yüzde 100'den fazla artmış fakat internet yasasında önemli boşluklar var ve bu alanda çalışanlar basın sigortası olarak bilinen '212 kadrosundan yararlanamıyor. Hadi özışık, internet medyasının önünün açık olduğunu dusunse de bazı düzenlemelerin zaruretini hatırlatıyor: "Türkiye'de gazeteci sayılabilmek, cumhurbaşkanı ile beraber seyahat edip anında haber alabilmek ve korsanın önüne geçmek için internet habercilerini kapsayan bir yasa çıkarılması ve islerin hukuki zemine oturtulması gerekiyor."

AMERİKAN YÖNETİMİ TWİTTTERDAN YARDIM ALMIŞ

"Gazetelerin geleceği konusundaki tartışmalar daha çok yazılı basında çalışanların medyada, teknolojide ve kültürde meydana gelen gelişmeler karsısında konumlarının sarsılabilecegi endişelerinden kaynaklanıyor." Bu görüsün sahibi İngiltere'deki Coventry Üniversitesi'nde Medya ve Sahne Sanatları hocalığı yapan Gary Hail. Ona göre, medya sektöründe yaşanan gelişmeler gazetelerin ve çalışanlarının rollerini sorgulamalarına fırsat sunuyor. Paylaştıkça devleşen Google ve Yo-utubeun deneysel çalışmalarını bu değişimlere örnek gösteriyor.

Dünyadaki en popüler arama motoru Google ve paylaşım sitesi Youtube'un amatör gazetecilere yönelik çeşitli hizmetleri var. Youtube muhabir merkezi, vatandaş gazeteciliği (citizen journalism) öğrenmek isteyenlere haberlerin nasıl hazırlanıp sunulacağını gösteriyor. Yine Google News'in, Google Spotlight başlıklı bölümünde haberler editöre ihtiyaç kalmadan filtreden geçirilerek seçiliyor. Dünyaca ünlü New York Times (NYT) gazetesi ise 'MyTimes' adıyla kişiselleştirilmis bir platform geliştirmiş. Platform, kullanıcılara herhangi bir NYT sayısından veya başka bir kaynaktan baslık seçmenize ve istediğiniz sayfa düzenlemesini yapmanıza imkân veriyor. Bu durumun NYT'ın prestijine zarar verip vermeyeceği ya da anonim kişilerce seçilip birinci sayfadan giren bir haber metnine ne kadar itibar edileceği cevap bekleyen sorular arasında yer alıyor.

Gary Hallin Fluid Notes on Liquid Books' başlıklı yazısında geçen The Huffington Post yazarı Arianna Huffington'ın anlatımına göre. Amerikan yönetimi tran cumhurbaşkanlığı seçimleri esnasında yaşanan gerginliklerle ilgili ha ber almak için Twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden yardım almış. Iran Hükümeti, 2009 cumhurbaşkanlığı seçiminde protestolarla ilgili gazetecilerin haber yapmasını engelleyince Amerika, sahada cahsan vatandaşlardan gelecek haheıleriıı kesilmesini istemediği için Twitter'ın bakım amaçlı geçici hizmetini durdurmasını engellemiş. Mitinglerin ön saflarında yer alan İranlılar, şahit oldukları hadiseleri cep telefonu ve Twit-ter aracılığıyla Youtube ve Facebooka göndermiş. Bütün dünyada yankı uyandıran Nida Aga Sultan isimli genç kızın ölümü bu yolla duyurulmuş. Benzer deneysel çalışmalar, güç dengesinin ana medya kanallarından blog sahiplerine kayma ihtimalini ve ana haber kanalları ile bağımsız haber sitelerinin/bloglarının rekabetini daha cok tartışmamıza sebep olacak gibi görünüyor.

TÜRKİYE'DE ÜCRETLİ HABER SİTESİ RAĞBET GÖRMEZ

Yurt dışında uygulamaları görülen internetteki haberlere şifre koymak ve üc-retlendirmek Türkiye'de başarılı olacak gibi gözükmüyor. Belli konularda güncel olayları takip etmek isteyen okuyucular i-phone üzerinden haberlere erişebilir, i-pad üzerinden de gazetelerin multimedya versiyonlarını okuyabilir fakat insanların çoğu haberleri bedava okumak istiyor. Rauf Baysala göre, basta Google olmak üzere internette o kadar cok alternatif haber sitesi var ki, kimse bedava okuyabileceği habere para ödemez. Özısık ise haber sitelerinin gazetelerin internet versiyonları yüzünden haksız rekabete maruz kaldığını savunuyor: "Gazeteler bir site yapacaksa yazarlardan arındırılmış, gazeteyle ilişiği olmayan bir yayın yapmalı. Mesela Habertürk, köse yazılarını internette yayınlatmıyor. Öyle bir imkân olsa bizimle onlar arasındaki fark da ortaya çıkar. Bizim gelir kaynağımız reklam, o yüzden sitemizi paralı yapmayız."

Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Gülin Yıldırımkaya, yayın grupları içinde bir gazeteleri olduğu halde kendi muhabirleri ve editörleri ile bağımsız bir gündem oluşturduklarını söylüyor. Site, Habertürk Gazetesi'nin köse yazarlarını akşamüzeri yayınlıyor ve gazete haberleri üzerinden bir hit elde etme kaygıları yok. Aynı zamanda Türkiye'deki ilk internet muhabiri olan Yıldırımkaya, ileride herkesin internet üzerinden hal>er okuyacağını düşünüyor. Günlük bütün sıcak haberlerin internet ve televizyondan takip edileceğine, gazetelerin ise özel haberlere yoğunlaşacağına inanıyor. Yıldırımkaya, önümüzdeki yıllarda cüzi bir rakamla da olsa, Türkiye'de paralı haber siteleri uygulamasına geçilebileceğini düşünüyor. Ancak, bu uygulama yurt dışında bile henüz yaygınlaşmış değil. Mesela dünyaca ünlü medya patronu Robert Murdoch internetteki haberlerin paralı olmasını istiyor. BBC ise haberlerini üc-retlendirmeye tabi tutmuyor. Gary Hail, İngiliz halkının bu konudaki düşüncesini söyle aktarıyor: "Birçok kisi, BBC'nin ücretsiz olarak halka sunduğu haberlerin Murdoch'un hu planına en büyük tehdidi oluşturduğunu düşünüyor."

KÂĞITTAN VE EKRANDAN OKUMAK ARASINDA FARK VAR

Gönül ister ki, kâğıt ile olan bağımız hiç değişmesin, okurken not alabilelim, sayfaların kokusunu duyabilelim, o sayfalar bizim olsun. Bu yaklaşım 90"lı yıllar ve öncesinde doğanlar için anlamlı olabilir; fakat dünyayı tanımaya bilgisayar ekranlarından başlayan yeni nesil için pek bir sev ifade etmiyor. Kaldı ki. okuma yazma araçlarının hemen hepsinin elektronik versiyonu çıkmış durumda. Gözü yormayan düşük voltajlı e-kâğıt, e-okuyucu ve e-mürekkep...

Akif Emre'ye göre, yeni neslin ödevlerini bile internetten 'indiriyor'olması zihinsel gelişimi, tefekkürü, soyut düşün ceyi ve araştırmayı engelleyen bir sey: "Akşamları eve geldiğimizde bütün gün okuyamadığımız gazeteye değil televizyona bakıyoruz. Sabahları geldiğimizde önce gazeteye değil e-mailleri m ize bakıyoruz. Gazete okumaya vaktimiz yok; ama ofiste başka islerimiz arasında internetten haberleri okumuş gibi yapabilirsiniz. Hayat biraz da *mıs yapmak' demek haline geldi." Baysal da bütün hayatını elektronik cihazlarla organize eden tekno-insan tipini tasvip etmiyor. Bu yüzden, "Kâğıt hep kalsın, bize insan olduğumuzu hatırlatsın istiyoruz." diyor.

Netice itibarıyla, dijital medya alanında çalışanlar, gazetelerin tıpkı roman gibi eski ihtişamı ile olmasa da yaşamaya devam edeceğini düşünüyor. Fakat gazetelerin nasıl bir sekle bürüneceği konusunda kesin fikirler öne sürmekten çekiniyorlar. Teknolojinin her geçen gün yeniliklerle karşımıza çıktığı düşünüldüğünde gazeteciliğin uğrayacağı değişimi şimdiden tahmin etmek güç; ama dijital medya ile kâğıt üzerine baskı arasındaki güç dengesinin yavaş yavaş dijital medyaya doğru kayacağını söylemek mümkün.



Bu haber 7,881 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,606 µs