En Sıcak Konular

ABD-İran ilişkileri finale geldi: Ya vuracaklar ya anlaşacaklar

29 Ağustos 2007 16:10 tsi


Arif Keskin (ASAM Ortadoğu uzmanı) İran’ı anlattı
ABD-İran ilişkileri finale geldi: Ya vuracaklar ya anlaşacaklar

İran Kuzey Irak’ı vuruyor. Yerel kaynaklar Türkiye’nin de vurduğunu söylüyor. Irak Başbakanı Maliki de aynı görüşte. Geçtiğimiz hafta iki ülkeyi de eleştirdi. İki ülke neden şimdi bölgeye operasyon düzenliyor?

Uzun bir süredir İran PKK’yı destekliyordu, ama 2003’ten sonra bu bakışı değişmeye başladı. Bu değişen bakışta hem İran’da, hem bölgede, hem de küresel denklemde yaşanan değişikliklerin payı var. Örneğin Amerika Irak’a yerleşti ve en yakın müttefiki Kürtler. Amerika PKK konusunda net bir tavır ortaya koymadı. İran şöyle bakıyor artık PKK’ya: ABD PKK’yı Türkiye’ye karşı açıktan kullanmaz. Açık destek yoksa bana karşı bir pazarlık unsuru olarak kullanacaktır.

İran bundan korkuyor. Başka konular da var elbette. Bu çerçevede PKK sadece Türkiye’de değil, Suriye, Irak ve İran’da bağımsız örgütlenmeye gitti. PJAK kuruldu İran’da. Bu da bir anlam ifade ediyordu. İran’ın Kürdistan bölgesindeki hareketlenmelerde PJAK çok etkin. Zamanında desteklediği kesimler kendi aleyhine dönmeye başladı. Bunu net olarak gördü İran.

13 yıldır İran o bölgeyi özellikle silahtan arındırmıştı. Ama PJAK ortaya çıktıktan sonra tekrar başladı İran topraklarından illegal silahlanma. PJAK Amerika’dan da destek alıyor. PJAK Başkanı Hacı Ahmet Amerika’da destek aradı. Amerika soğuk davrandı deniyor ama aldığım bilgiler bu şekilde değil. İran bu tabloyu görünce PKK’ya karşı daha da netleşti.

İran’ın PKK’ya karşı tutumunun değişmesinde Türkiye ile ilişkilere verdiği önem de önemli bir sebep. 25 milyondan fazla Azeri Türkü var İran’da. İran’da etnik milliyetçiliğin son yıllarda arttığını düşünürsek, İran Türkiye’ye yaptığının Ankara tarafından kendisine de yapılabileceğini düşünmüş olmalı. Dahası bölgede İran’a karşı oluşan Sünni bir blok var. Bir anlamda Türkiye’yi dışarıda tutmaya çalıştı İran Kuzey Irak’a operasyon yaparak. Türk kamuoyuna jest yapıyor. Dostunuz ABD değil benim diyor.

CIA eski ajanı Robert Baer Times’ta çıkan yazısında ABD’nin altı ay içerisinde İran’ı vuracağını yazdı. Böyle bir ihtimal var mı?

İran-Amerika ilişkileri finalini yaşıyor. Ya iki ülke müzakere edip ilişki başlatacaklar ya da çatışma olacak. Üçüncü bir alternatif yok. Irak bağlamında müzakere ediyorlar ama Amerika donanmasını Körfez’e yerleştiriyor aynı zamanda. Devrim muhafızlarını terör listesine alacağını söylüyor. İki yönde gidiyor Amerika İran’a karşı. Bu amerikanın içindeki yapıdan kaynaklanıyor. Çünkü bir kesim İran’la diyaloğu, diğer savaşı istiyor. Kendi adıma sorunun çok tatlı bitmeyeceğini düşünüyorum. Üç dört ay içinde iki ülke müzakereyi başarırsa süreci atlatırız. Ancak süreç istenilen noktada gitmiyor. İran nükleer ve Irak konularında Amerika’yı tatmin etmiyor. Afganistan’da da aynı şekilde ABD’ye karşı politika uygulamaya devam ediyor. Bu üç konu ilişkilerin hızla sonuçlandırılmasını gerektiriyor. Tüm bunlara bakıldığında çözüm kolay gözükmüyor. Askeri bir çatışmayı doğurabilir bu çözümsüzlük.

Son günlerin gözde konusu Türk-İran yakınlaşması? Eğer ABD İran’a saldıracaksa Türkiye kendisini nasıl konumlamalı?

Türkiye-İran ilişkileri iyidir demek için erken. İlişkilerin iyi olması yönünde iki devletin de iradesi var. Ekonomik ve güvenlik alanlarında güven sorunu var. Buna rağmen birbirlerine ihtiyaçları var. Ne Türkiye yeni bir İran sorunu yaşamak istiyor, ne de İran yeni bir Türkiye sorunu… İran’ın da Amerika’ya karşı daha rahat direnebilmesi için Türkiye’ye ihtiyacı var. Elbette şunu da vurgulamalıyız… İlişkilerde çok boyut var. İran’ın ABD ile yaşadığı kriz ilişkileri etkiliyor. Bu krizde Türkiye’nin dış politikası iki şekilde etkilenir. Krizde ABD’nin yanında dursa İran’ı kaybeder. İran’ın yanında dursa ABD’yi kaybeder. Tarafsız kaldığında da ABD’yi kaybediyor. Türkiye bir saldırı durumunda ne yapmalı? Irak’a girmek istemeyen bir ülke asla İran’a girmek istemeyecek. ABD’den de bu bağlamda bir talep gelmez. Ama Türkiye’nin aktif olarak devreye girmesi gerekiyor. Hem Amerika’yı eleştirmeli hem de İran’ı bu maceranın sonu iyi değil diye uyarmalı. İkili eleştirel diyalog diyorum ben buna. Ancak Türkiye’de böyle bir irade görmüyorum. Daha çok sessizliği tercih ediyor. Bu da ileride gelişmeleri engellememizi zorlaştırır.



Bu haber 4,955 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,653 µs